English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Tamam canım

Tamam canım Çeviri İngilizce

7,393 parallel translation
Tamam mı?
Okay, can we?
Tamam mı?
I can make the choice to change. Okay?
Açıklayabilirim, tamam mı?
I can explain, okay?
İnebildiğin kadar aşağı in, tamam mı?
Try to go as deep as you can, okay?
İnebildiğim kadar aşağı in, tamam mı?
Try to go as deep as you can, okay?
- Tamam, yapacağım.
- Fine, I can do that.
Onun siktiğimin adı sikimde değil, tamam mı canım? Kendine gelmelisin artık tamam mı?
Alright, I don't give a fuck what her motherfucking name is, alright, but Boo... you have got to get ahold of yourself, okay?
Ben biraz nabız yoklayım tamam mı? Yavaşça söylemenin bir yolunu bulayım.
All right, look, I'll test the waters a little bit, okay, see if we can get'em there slowly.
Kıç tekmelemeye ara veremezsin birader tamam mı?
Whoa. Hey, man, you can't take a day off from kicking ass, okay?
Donna varken artık her şeyi normal şekilde yapabiliriz, tamam mı?
We can do everything the same. Just with Donna, okay?
Sonra sen de öğle yemeği midir artık her ne sikimse sipariş verebilirsin. Tamam mı?
And then you can order your lunch or whatever the fuck else.
Tamam, ikiniz de bir susun artık amına koyayım!
Can the both of you just shut the fuck up?
Tamam, tamam, sakin olun canım.
Oh, okay, okay, calm down.
Tamam. Astım ilacın olmadan havamızı soluyamıyorsun Howard'ın da yer fıstığına alerjisi var ama yine de uzaylı olan ben oluyorum.
All right, you can't breathe our air without an inhaler, he's allergic to Earth nuts, but I'm the alien.
- Ceplerine baktım, tamam mı?
All right, I checked in my pockets, all right? I just... can you just...
Tamam ben Jimmy'i bulmaya çalışırım.
I'll see if I can, um, track Jimmy down.
Tamam, daha fazla kapıdan konuşamadığım için içeri girmene müsaade edeceğim.
Okay, I'm gonna let you in because I just can't talk through a door anymore.
Bunu hiç kimseye söyleyemeyiz tamam mı?
- come on, we can't tell anybody about this, all right? - Okay, okay. Let's...
- Tamam, yapmam canım.
- Okay, I won't, sweetie. Okay.
8 haftada çok şey olabilir tamam mı?
A lot can happen in eight weeks, okay?
Öyle kafana esince bir iş yerine bebek getiremezsin AnnaBeth çünkü birilerine muhtaçlar, gürültülüler ve çok fazla emek isterler tamam mı?
You can't just have a baby in-in a workplace, AnnaBeth, because they-they are needy and they are noisy and they are so much work, okay?
Olamaz, tamam mı?
I just can't, okay?
- Tamam da ne yapmalıyım?
Okay, but can- - So what do I- - what do I do?
Sana % 100 saf akçaağaç şurubu bulabilirim tamam mı?
I can get you pure 100 % maple syrup, okay?
Tamam, East Bay'e bakalım bir de.
Okay, we can check out the East Bay.
Onun kulağına fısıldarsan seni duyamam, tamam mı Harper?
Whisper into her ear so that I can't hear you. Okay, Harper?
Lena, şu an konuşamam tamam mı?
Lena, I can't talk right now, okay?
En yakın zamanda orada olacağım, tamam mı?
I'll be there as soon as I can, okay?
Tamam, bir daha ve lanet bağırsaklarımın içine sıçan gerçek gerçek bir yumruk.
Right, one more, and really really pound that shit into my fuckin'gut.
Eve gidebilirsin, banyo yap ve yarın görüşelim, tamam mı?
You can go home, take a bath, and we'll check in tomorrow, okay?
Ben üstündekileri yıkayacağım, böylece üzerini temizlemiş oluruz sende güzelce uyursun. Tamam mı?
Just gonna rinse you off so we can get you cleaned up so you can sleep better, okay?
"Tütsü." Tamam. Bana bir iyilik yapıp bir daha yapmaz mısın?
"Incense." Okay, Um, Can You Do Me A Favor
Girişkenlik tamam ama aptalca ve yarım yamalak işlere müsamaha yoktur burada.
You can be aggressive around here, but we don't go in for sloppy or stupid.
Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa,..... bize bi'haber vermen yeter, tamam mı?
If there's anything that you need, maybe you can give us a call, okay?
Salak değilim ben, tamam mı Will?
I can connect a few dots, okay, will?
Pekala, o zaman arabada kalabilirsin, ama bunu daha sonra konuşacağız, tamam mı?
All right, you can stay in the car. But we're gonna talk about this later, all right?
Dinle, eğer mülkü alabilirsem, genişletebilirim, tamam mı?
Listen, if I get the property, I can expand, you know? L'll-
Bize ihtiyaçları var. Bu yüzden bu tek gezi için Roth'u getireceğiz... sonrasında diğer sorunları halledeceğiz, tamam mı?
They need us, so we'll just bring Roth on this one trip, and then I can work all this other stuff out, all right?
Elinden geldiğince hızlı şekilde, tamam mı?
Run as fast as you can. Okay, okay?
Biliyorum, biliyorum, ama şerifi bekleyemeyiz, tamam mı?
I know, I know, but we can't wait for the sheriff, okay?
Seni de kaybedemem, tamam mı?
I can't lose you, too, ok?
Edemem, tamam mı?
I can't, okay?
- Bakın, sıçan bir şey yok, tamam mı?
Look, nothing sucks, okay?
- Donna, elektrik elektriktir... Cezaları da halledebiliriz, tamam mı?
Donna, power is power and we can handle the fines, okay?
Yetişkinlerin dünyasının inanılmaz derecede karışık, adaletsiz ve tamamen dağılmış görünebileceğini biliyorum ama bunun seninle hiçbir ilgisi yok, tamam mı?
And I know- - I know the adult world can seem incredibly complicated and unfair and completely, completely messed up, but it has nothing to do with you, okay?
Yemeği ben hallederim, tamam mı?
I can handle dinner, okay?
Kendi başıma halledebilirim. Tamam mı?
I can handle this on my own, Okay?
Böylece havayı paylaşabiliriz ve üretecimden soluyabilirsin tamam mı?
So we can share air. So you can breathe off mine, okay?
Üretecimden soluyabilirsin, tamam mı?
You can breathe off mine, okay?
Tamam bak bıçak belki gücünü kaybetti ama mühür değil ve ben de elimden geleni yapıp sakin kalmaya çalışıyorum.
The Blade might be powered down, but the Mark is not, and I'm doing everything I can to keep it together.
Tamam, seni burada durdurayım, çünkü ne yapmaya çalıştığını anlayabiliyorum.
Okay, let me just stop you right there, because I can see what it is you're trying to do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]