Neden öyle söyledin Çeviri İspanyolca
181 parallel translation
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Por qué dices eso?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué dices eso?
Glomand hakkında neden öyle söyledin?
¿ Por qué dijiste eso de Glomand?
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Por qué dijiste eso?
- Neden öyle söyledin?
¿ Por qué dices eso?
Neden öyle söyledin?
Recientemente, en Alemania, le dije a uno...
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Qué le ha hecho decir eso?
Neden öyle söyledin?
Me da igual.
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué lo dices?
Hayır, değilsin. Neden öyle söyledin?
No, no lo siente. ¿ Por qué dice que sí?
Neden öyle söyledin ki? Beni korkutuyorsun.
Renato, ¿ lo estás diciendo para asustarme?
- O zaman neden öyle söyledin?
Entonces, ¿ por qué me has hablado de ella?
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Qué te hace decir eso?
Neden öyle söyledin?
¿ Porqué dijiste éso? ¿ Qué?
- Neden öyle söyledin? - Hı?
¿ Por qué me ha dicho todo eso?
- Peki neden öyle söyledin?
- ¿ Entonces por qué le dijiste eso?
Öyleyse, neden öyle söyledin? Onları bir arada tutmaya çalışıyorsun?
¿ Para qué dijiste todo eso y tratas de que sigan juntos?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué le dijiste eso?
- İstasyonda neden öyle söyledin?
- ¿ Entonces por qué me dijo que sí?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué?
Neden öyle söyledin?
- ¿ Por qué lo dices?
- Neden öyle söyledin?
- Por que dices eso?
O zaman neden öyle söyledin?
Entonces en la fiesta porqué usted dijo...?
Neden öyle söyledin?
¿ Qué es?
Peki neden öyle söyledin nevrotik adam?
¿ Entonces por qué lo dijiste, neurótico?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué dices cosas así?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué dijiste eso?
Bizim kan kardeşi olduğumuzu bilmiyorlardı, Joe. Neden öyle söyledin, Joe?
No sabían que somos hermanos de sangre. ¿ Eh, Joe?
Neden öyle söyledin?
¿ Pero qué te pasa de repente?
Neden öyle söyledin?
¿ Entonces porque lo hiciste?
Hayır. Neden öyle söyledin?
No. ¿ Por qué lo dice?
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Por qué has dicho eso?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué dice eso?
Neden öyle söyledin?
Porque dijiste eso?
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué lo dices así?
- Neden öyle söyledin?
¿ Por qué me dijiste eso?
- Neden öyle söyledin? Aslında ben söylemedim.
- ¿ Qué te hace pensar eso?
- Neden öyle söyledin?
¿ Qué te hace pensar eso?
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Tienes cita con Kirk? - ¿ Por qué dices esto?
- Neden öyle söyledin?
- Bueno, yo no. - ¿ Por qué dijiste eso?
Daniel için neden öyle söyledin?
¿ Por qué me has dicho esa cosa de Daniel?
- Neden öyle söyledin?
¡ Imbécil! - ¿ Por qué dices eso?
- Neden öyle söyledin?
- ¿ Por qué dice eso?
- Neden öyle bir şey söyledin?
- ¿ Por qué has dicho algo así?
Ona, Lynch hakkında neden öyle şeyler söyledin?
¿ Por qué dijiste esas cosas sobre Lynch?
- Neden bana öyle söyledin?
- Ud. dijo que era.
Ama madem öyle neden o garsona çok beğendiğini söyledin anlamadım.
Desearía saber por qué le dijiste al camarero que te gustaba mucho.
- Neden ona öyle söyledin?
- ¡ ¿ Por qué dijiste eso? !
- Peki neden öyle olduğunu söyledin?
- ¿ Y por qué dijiste que lo era?
Barbara, neden öyle söyledin?
¿ Por qué dijiste eso?
Sen söyledin, neden öyle dedin?
Tú lo dijiste. ¿ Por qué lo dices?
neden öyle diyorsun 27
neden öyle dedin 42
neden öyle düşünüyorsun 18
neden öyle bakıyorsun 21
söyledin 99
söyledin mi 33
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden öyle dedin 42
neden öyle düşünüyorsun 18
neden öyle bakıyorsun 21
söyledin 99
söyledin mi 33
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden bilmiyorum 122
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140