Senin iyiliğin için Çeviri İspanyolca
776 parallel translation
Sana layık biri olmadığımdan senin iyiliğin için gidiyordum.
Trataba de irme por su bien porque sé que no soy suficientemente buena para usted.
Queenie, bunu senin iyiliğin için yapıyorum anlamıyor musun?
Ay, Queenie, ¿ no ves que lo hago por tu propio bien?
Anlamıyor musun, ben de bunu senin iyiliğin için...
Y no ves que lo que hago es por tu...
Hank senin iyiliğin için böyle konuşuyor.
Lo que Hank te ha estado diciendo, es por tu bien.
Söylediklerim senin iyiliğin için.
Te lo digo por tu bien.
Bunu göremiyor musun canım, ben burada senin iyiliğin için yırtınıyorum!
''¿ Es que no lo ves, cariño? ¡ Lo hago por tu propio bien! "
Senin iyiliğin için söylüyorum.
¡ No estamos en el Liceo!
Senin iyiliğin için validen rica ediyordum. Senin zalimliğin kadar onun merhametli olmasını rica ediyordum.
Le he suplicado al Gobernador por ti... pidiendole que sea tan misericordioso como tu serias cruel.
Antonia onunla senin iyiliğin için evleniyor.
- Antonia se va a casar con éI por ti.
Ablamdan ziyade senin iyiliğin için değil mi?
Y va ha hacerla sufrir mucho. Tiene toda la razón.
Otoku'yu senin iyiliğin için kovduk.
Te pido un poco de sentido común, hijo. Esa muchacha no es más que una criada.
Onlar sadece resmi görevlerini yapıyor. Senin iyiliğin için.
- Cumplen con su deber por su bien.
Çok üzülüyorum ama, senin iyiliğin için.
Para mí, esto es horrible. Pero es por tu salud.
Elbette bu beni ilgilendirmez, ama senin iyiliğin için.
Por supuesto no es asunto mío, - pero es por tu bien.
Senin iyiliğin için hepsini bitirdim.
Me lo bebí por tu bien.
- Bu senin iyiliğin için.
Es por tu propio bien.
Ama şimdilik, bunun senin iyiliğin için solduğunu bilmelisin.
Pero ahora tienes que creerme, lo hago por tu bien.
Bu senin iyiliğin için söylüyorum sadece.
Lo digo por tu bien.
Senin iyiliğin için söylüyorum Rick.
Es sólo que no te estás haciendo ningún bien, Rick.
Senin iyiliğin için söylüyorum, o kadar.
Sólo te lo digo por tu propio bien.
Senin iyiliğin için doğru olanı yapıyorum.
Tengo que comportarme correctamente por tu bien.
Senin iyiliğin için.
Tu bien.
- Bu senin iyiliğin için.
- Es por tu bien. - ¿ De verdad?
İster inan ister inanma Harry, bunu senin iyiliğin için yapıyorum. O biliyor.
Lo creas o no, lo hago por tu bien.
dünyada hiç kimse Peter'in iyiliğini benden daha fazla isteyemez... ama senin yerinde ben olsaydım - ve bana inan, senin iyiliğin için söylüyorum -
Nadie quiere a Peter como yo, pero si yo estuviera en tu lugar... y créeme, digo esto por tu bien...
Ya da senin iyiliğin için.
Ahora es por su bien,
Senin iyiliğin için.
Por tu bien.
Senin iyiliğin için.
Es por tu propio bien.
- Bunu senin iyiliğin için yaptım.
Lo hice por tu propio bien.
Senin iyiliğin için Beth, bu mektup gün yüzüne çıkabilir.
Lo hice por ti. Así que esa carta debe de ser conocida.
Bilirsin ki yaptığım her şeyi senin iyiliğin için yaparım. - Senin Avusturya İmparatoru olabilmen için tahttan bile feragat ettim. - Elbette anne.
Sabes que siempre he hecho todo por tu bienestar.
Richie, bu tür bir davranışa izin veremem. Senin iyiliğin için seni küçük bir penaltı ile cezalandıracağım.
No puedo permitir tu comportamiento por tu propio bien.
Senin iyiliğin için yapacağım.
Es por tu propio bien.
Ne yaptıysam senin iyiliğin için yaptım. Ama karşılığı buymuş!
Me desvivo por hacerte un favor y ¡ ahora soy el malo!
Bu karar senin iyiliğin için.
La decisión es por su propio bien.
Baba, hastane senin iyiliğin için engel oluyor, farkında değil misin?
Padre, ¿ no sabes que el hospital te lo niega por tu propio bien?
Bak, yapmak istediğim senin iyiliğin için.
Mi puntería es casi tan buena como la tuya.
Hep senin iyiliğin için, Christiane.
Siempre por tu bien, Christiane.
Senin iyiliğin için söylüyorum.
Lo digo por tu bien.
Senin iyiliğin için gerçek olmasını isterdim.
Por tu bien, ojalá lo fuera.
- Hepsi senin iyiliğin için tatlım.
- Es por tu propio bien.
Bir çingene gibi yaşayamam. Bana inan Spencer, bunu senin iyiliğin için yapıyorum.
Créeme, Spencer, lo hago portu propio bien.
Bu senin iyiliğin için.
Es por tu propio bien.
Biliyorum, ama senin iyiliğin için.
Yo sé lo que te conviene.
Leslie, bizim gerçekleri bilmemiz, senin kendi iyiliğin için.
Leslie, es por tu propio bien que sepamos los hechos.
Senin de gelmeni ve olanları kendi iyiliğin için görmeni istiyorum.
Quiero que subas y que tú misma veas lo que ocurre.
Bu senin kendi iyiliğin için.
Es por tu propio bien.
Evde çalışman, kendi iyiliğin için daha iyi olacak. Senin için daha az utanç verici.
Sugeriría, por tu tranquilidad claro que trabajes desde casa.
Senin kendi iyiliğin için, lütfen inan bana!
Irene, todo es por tu bien, créeme.
Sadece senin iyiliğin için.
Lo digo por tu propio bien.
Buraya gelmesi senin kendi iyiliğin için, Nancy.
Él está aquí por tu bien, Nancy.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338