English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yapabileceğin bir şey yok

Yapabileceğin bir şey yok Çeviri İspanyolca

690 parallel translation
Yapabileceğin bir şey yok.
No hay nada que puedas hacer.
Yapabileceğin bir şey yok, benim de. Kimse bir şey yapamaz.
No puedes hacer nada, ni yo, ni nadie.
- Üzgünüm, Madam ama - - Yapabileceğin bir şey yok, hayatım.
- Lo siento, madame, pero... - No puedes hacer nada, querida.
Ama ikimiz için de yapabileceğin bir şey yok.
No puede hacer nada por ninguno.
Yapabileceğin bir şey yok mu? Numaradan hoşlanıyor gibi mi görünüyorum?
¿ Y no harás nada para librarme del asedio de este caballero?
Üzgünüm, şu anda yapabileceğin bir şey yok.
Lo siento, pero ahora no puedes hacer nada.
Şu anda onun için yapabileceğin bir şey yok.
No hay nada que podamos hacer por él.
Yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada.
Onun için yapabileceğin bir şey yok, bayan.
Ya no podemos hacer nada por él, señorita.
Yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada al respecto.
Hadi, onun için yapabileceğin bir şey yok.
Vamos. No puede hacer nada por él.
Artık o senin eşin ve bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Es tu marido ahora, y no hay nada que pueda hacer para cambiarlo.
Yapabileceğin bir şey yok.
Por ahora no puedes hacer nada.
Yapabileceğin bir şey yok, Doktor.
No puede hacer nada por mí.
Benim için yapabileceğin bir şey yok.
No puede hacer nada más por mi.
Ama senin yapabileceğin bir şey yok.
Pero no hay nada que pueda hacer.
Onun için yapabileceğin bir şey yok.
No hay nada que puedas hacer por el.
Paul'a yardım etmek için yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada para ayudar a Paul.
Yapabileceğin bir şey yok.
Tranquila, Sheila, no puedes ayudar.
Artık yapabileceğin bir şey yok, Alf.
Bueno, Alf, ahora ya no puedes hacer nada.
Bu yüzden benim için yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada por mí.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
¿ No puede usted hacer nada?
Lütfen. Yapabileceğin bir şey yok.
Tú no puedes hacer nada.
Evet, önemli, ama bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Es importante, ¿ pero qué puedes hacer?
Değiştirmek için yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada para cambiarlos.
Sanırım yapabileceğin bir şey yok.
Supongo que no hay mucho que puedas hacer.
Ama şu anda işinle ilgili yapabileceğin bir şey yok, değil mi?
Pero no puedes hacer nada por tu trabajo de momento, ¿ no?
Ama şuanda yapabileceğin bir şey yok.
No hay nada que pueda hacer ahora.
Burada yapabileceğin bir şey yok.
" No puedes hacer nada.
Yapabileceğin bir şey yok.
Es extraño, pero no puedes hacer nada ".
Şu an yapabileceğin bir şey yok, şafağa kadar bekle!
No, descansad aquí hasta el alba.
Demek istediğim yapabileceğin bir şey yok.
Quiero decir que no hay nada que puedas hacer.
Yapabileceğin bir şey yok Shaft.
No puedes hacer nada, Shaft.
Onlar için yapabileceğin bir şey yok.
No puedes hacer nada por ellos.
Bak, benim için yapabileceğin bir şey yok.
Nada que puedas hacer.
Bak, yapabileceğin bir şey yok, ölmüş o.
No puedes hacer nada por él, esta muerto.
Dünya değişiyor, biliyorsun değişiyor. Yapabileceğin bir şey yok.
Max, el mundo cambia constantemente y ante eso no puedes hacer nada.
Yapabileceğin bir şey yok. Peşindeyse yakalar.
No hay nada que puedas hacer.
Yapabileceğin bir şey yok mu?
el ls no allí algo ¿ usted puede hacer?
Alan, yapabileceğin bir şey yok.
Alan, no hay nada que puedas hacer.
- Yapabileceğin bir şey yok mu?
- ¿ GNo podéis hacer nada?
Sanırım yapabileceğin başka bir şey yok.
Claro, Ud. No puede hacer nada más.
Sevgilim, yapabileceğin hiç bir şey yok.
Cariño, no hay nada que hubieras podido hacer.
Yapabileceğin başka bir şey yok ki.
Es lo único que puedes hacer en estas condiciones.
Yapabileceğin başka bir şey yok.
No hay nada más que puedas hacer.
Yapabileceğin hiç bir şey yok.
Y no hay nada que pueda hacer al respecto.
Bu dünyada, sana her ne yaklaşırsa iki elinle, parmakların kırılana kadar tutmaktan başka yapabileceğin hiç bir şey yok.
Que no puedes hacer nada más en este mundo que... que agarrarte bien fuerte a lo que se acerque... Hasta que tus dedos se rompan.
Yapabileceğin fazla bir şey yok, öyle değil mi?
No hay mucho que puedas hacer, ¿ no?
Yapabileceğin hiçbir şey yok. Benim için kimse bir şey yapamaz artık.
No hay nada que puedas hacer, nadie puede hacer nada.
Yapabileceğin başka bir şey yok, balım
No hay mucho que pueda hacer, cariño.
Pazarlıktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.
No puedes hacer nada, sólo respetar el pacto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]