English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yapabilir

Yapabilir Çeviri İspanyolca

16,627 parallel translation
Başka türlü nasıl Frobscuttel yapabilir ki?
¿ Cómo si no haría el Frobscutter?
- Sence bunu yapabilir miyiz?
¿ Crees que podríamos hacer eso?
Kendi yapabilir.
Ella misma puede hacerlo.
Bunu yapabilir misin?
¿ Puede? Cambio.
Ne yapabilir ki?
Es decir, ¿ qué podemos hacer?
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum.
Y no sé si puedo cargar con ello.
Tam otomatik DNA incelemesi, çakışma ihtimalini olmaksızın parmak izi incelemesi yapabilir.
Está todo computarizado... Podemos buscar ADN, huellas digitales, sin tener que pasar de mano en mano.
Geri kalanınız istediğini yapabilir.
Los demás pueden hacer lo que quieran.
Tabii ki. Başka ne yapabilir?
Por supuesto, ¿ qué más podía hacer?
Bu kız, bizi neşeli yapabilir.
Esta chica podría llevarnos a Merry.
Ve bence herhangi biri bu çıkarımı yapabilir. Düşünmeleri gerek.
Y, creo que cualquiera con un argumento así, debería pensar...
Lobinin meşgulken bir çekimini yapabilir miyiz?
Chicos, ¿ podemos hacer una toma del trabajo en la sala?
İlk defa, ne isterse yapabilir.
Por primera vez, puede hacer lo que quiera.
- Bunu yapabilir mi?
- ¿ Y puede hacerlo?
- Tabi ki yapabilir.
- ¡ Claro que sí!
Bunu bütün arabalar yapabilir.
Todos los autos pueden hacerlo.
Kadınlar isterse, erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilir.
Las chicas pueden hacer todo lo que los niños hacen si lo intentan.
Altay Dağları yüksek olduğu için oraya sadece güçlü kuşlar yuva yapabilir.
Como las montañas de Altái son altas... solo las aves fuertes anidan allí.
Birinci oldu ama kışın dağlarda avcılık yapabilir mi? Bundan emin değilim.
Ella fue la primera hoy... pero decir... que ella pueda cazar con águila en las montañas en invierno... es algo que dudo.
Kartallar ilk defa ava çıktıklarında hata yapabilir.
Las águilas cometen errores la primera vez que cazan.
Kendisi yapabilir ama sen yine de hatırlat.
Ella puede hacerlo por su cuenta, pero, ya sabes, recuérdale.
Ama çok daha fazlasını yapabilir.
Pero es capaz de mucho más.
Şirketi Cachet'ye yatırım yapabilir ve...
Su empresa puede invertir en grande en Cachet y...
Bizim için kefil olabilir, bazı takdimler yapabilir.
Puede responder por nosotros, hacer algunas presentaciones.
- Bunu yapabilir misiniz?
- ¿ Podrían hacerlo?
Bunu yapabilir misin?
¿ Puedes hacerlo?
Görünmezlik teknolojisini başkası ne yapabilir, ne de maddi olarak karşılayabilir.
Nadie más construye camuflaje, nadie más puede permitírselo.
- Sence bunu hala yapabilir miyiz?
- ¿ Cree que todavía podamos hacerlo?
- En azından Denzel'ı yapabilir misin?
¿ Y si haces el de Denzel? Está tomado.
Ve kendi içinde, cenneti cehhennem, cehennemi de cennet yapabilir.
Y en sí misma puede hacer el paraíso un infierno y viceversa.
- Size yardım ederiz siz de bizim için bir şey yapabilir misiniz?
Si los ayudamos, ¿ harán algo por nosotros?
Kim bu kadar aptalca, akılsızca bir şey yapabilir?
¿ Quién sería tan estúpido para hacer algo así?
- Bir münazara yapabilir miyiz?
Señora, ¿ no podemos debatir un poco?
Aklıma geldi de Rambo'yla ilgili küçük bir parça yapabilir miyiz?
Hablando de eso, ¿ podemos incluir un artículo sobre Rambo?
- Bunu yapabilir misin?
¿ Podrás hacerlo?
Yapamayacağından değil, çünkü bir kadın, erkeğin yaptığı her şeyi yapabilir...
No porque no puedas. Una mujer puede hacer lo mismo que un hombre, pero...
Onun gibi biri bu silahlarla neler yapabilir hayal et.
Imagine lo que haría alguien como él con esa arma.
Ama o zaman bu kadar yüksek skor yapabilir miydim?
Pero, ¿ habría logrado tal puntuación?
Bu çılgınlık, bir hayâlmiş gibi yapabilir miyiz?
¿ Simular que esta locura ¿ no es real?
- Yapabilir misin?
- ¿ Crees que puedes hacerlo?
Bunu kendim yapabilir miyim?
¿ Puedo hacer esto yo solo?
Ben yapabilir miyim? Çabuk ama.
¿ Puedo hacerlo?
- Yapabilir miyim?
¿ Puedo?
Hayır ama benim için bir arkadaşım yapabilir.
- No puedo. Pero un amigo, sí.
- Sizce daha fazla pasta yapabilir mi?
¿ Creéis que va a volver a hacer tartas?
- Bunu benim için yapabilir misin, lütfen? - Tamam.
- ¿ Lo puedes hacer por mí, por favor?
Benim için, Spartalı bunu yapabilir mi?
¿ Puedes hacer eso por mí, espartano?
Ben, Komutan bunu yapabilir.
Puedo lograrlo, Comandante.
Beni düşündüren şey bunu yapabilir miyiz?
¿ Qué nos hace pensar que podemos hacer eso?
Bunu yapmam gerektiğini hissediyorum ve ben yapmazsam başka biri yapabilir mi bilmiyorum.
No conozco a nadie más que pueda hacerlo.
Bunu nasıl yapabilir?
¡ No puede ser verdad!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]