English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Î ] / Îçeri

Îçeri Çeviri İspanyolca

73,674 parallel translation
Çabuk içeri girin.
Dentro... rápido.
İçeri girince mesaj at.
Oye, manda un mensaje cuando estés dentro.
İçeri gel.
Pasa.
- İçeri girebileceğini kim söyledi?
¿ Quién dijo que pudiera entrar? El timbre no funcionaba.
İçeri gel!
¡ Adelante! 741. 00 : 34 : 49,206 - - 00 : 34 : 51,007 ¿ Interrumpo?
Ve içeri girmesine izin verdiklerinde, çadırını o kulenin dibine kurdu ve her gün ona baktı, onu hiç bilgilendirmemesine rağmen, ve hiç teşekkür etmemesine rağmen.
Cuando la dejaron entrar clavó su tienda de campaña al pie del pilar y lo cuidó todos y cada uno de los días aunque él nunca se lo agradeció ni le dio las gracias.
Bayan Durst, bu durum sizce uygunsuzsa kusura bakmayın, ama geçen ay geldiğinizde, hastane hizmetlilerinden biri, sizi içeri girmeden önce park yerinde gördüğünü söyledi.
Señorita Durst, siento si le parece impertinente pero, cuando vino para ponerse el yeso un camillero dijo que la vio en el estacionamiento justo antes.
Lütfen girin içeri.
Entre, por favor.
İçeri girdiğinizi duymadım.
No la oí entrar.
Beni de içeri alacak mısınız?
¿ Me invitará a pasar?
Artık içeri girebilir miyiz?
¿ Podemos ingresar?
İçeri girmemi istiyorlar.
Quieren que entre.
Silahını bırak ve kapıdan içeri gir içeri girdiğinde seni kollayacaklar.
Deja el arma, atraviesa la puerta y ellos se ocuparán de ti.
Kamyondan içeri girdiğinde en sonda bir küre göreceksin.
Cuando entres, verás la cámara de eventos al fondo.
Ve kardeşime hoşça kal dedim ve içeri doğru atladım.
Me despedí de mi hermano y entré.
Ve bir depo buldum,... içeri girdiğimde giyecek bir şeyler buldum askılara asıImış giyindim ve yürümeye devam ettim.
Encontré una tienda y... entré y había prendas, colgando de los estantes, y me vestí y seguí caminando.
İçeri girdiğimde seni ararım.
Te llamaré cuando esté dentro.
Milleti ağırlama işi bittiğinde içeri gelsene.
Cuando acabes con el comité organizador, ¿ por qué no pasas dentro?
Andy içeri girdi.
Andy, está dentro.
Kapıyı kırıp içeri girmeleri an meselesi.
Solo es cuestión de tiempo que tiren abajo esa puerta y entren.
Parti başladıktan sonra sessizce içeri girip selam vermeden kapalı kapılar ardında kaybolacağını mı sandın?
Bueno, te cuelas después de que la fiesta haya empezado, y luego desapareces detrás de puertas cerrada sin ni siquiera un "Hola"?
İçeri girmeden önce bilmem gereken bir şey var mı?
¿ Algo que deba saber antes de entrar?
Ben içeri gidiyorum.
Voy a volver a entrar.
Tekrar içeri girdi.
Volvió a entrar.
İçeri gidiyorum.
Voy a volver dentro.
Evet, tamam, içeri sok.
Sí, pásamelo.
İçeri girdiğimizde, kamerayı kuracaksın.
Cuando entremos, montarás la cámara.
İçeri girmiş.
La han involucrado.
Sen içeri gir, sen öleceksin!
¡ Si entráis, moriréis!
İçeri gelirseniz, ölürsünüz!
¡ Si entráis, moriréis!
Yapacaklarımın hepsini seni korumaka için yapacağım söz veriyorum lakin içeri girmen gerekiyor....... ve ben gelip seni alana kadar sakın sesini çıkarma.
Voy a hacer todo lo que pueda para protegerte, lo prometo, pero necesito que te quedes aquí y no hagas ruido, hasta que yo venga a por ti.
Gir içeri, tamam mı, sakın sesini çıkartma.
Aquí, vale, no hagas ruido.
Tony, içeri giriyorum.
Tony, voy a entrar.
İçeri gönder.
Haz que pase.
Buyurun, girin ama ayakkabılarınızı paspasa silmeyi unutmayın, içeri çamur sokmayasınız.
Por favor, pasen y límpiense los zapatos en el felpudo para no entrar con lodo.
Belki bir içeri girip selam...
Quizá si pudiera entrar a saludarlos...
Kapımdan içeri az önce kimin girdiğini duysan kulaklarına inanamazsın.
Pero nunca te creerás lo que acaba de entrar por mi puerta.
İçeri girsene.
Entra.
Onu içeri getirin.
¡ Tráiganla!
Hadi. İçeri gelin.
Vamos, pasen.
İçeri gelin.
Pasen.
Kimse içeri girmeyecek.
Nadie va a sorprendernos.
İçeri gel.
Ven, pasa.
İçeri girer, odayı tarar, sonra tekrar dışarı çıkarlar.
Entrarán, arrasarán con todo y se irán.
Daha içeri girmedi.
Aún no pasó.
Beni bekliyorlarsa nasıl içeri girerim?
¿ Cómo entrar si me esperan?
Bekçileri gelene kadar hayvanları içeri alamayız.
No dejamos que vuelvan a entrar los animales hasta que su cuidador esté aquí también.
İçeri alın.
Guíalos adentro.
- Evet, içeri girdi. Evet, senin kamyonunu görmedim Ön cephe.
Sí, no ví su camioneta en el frente.
İçeri gel. Teşekkür ederim.
Gracias.
Ve ţimdi, içeri al.
Y ahora, llévalo adentro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]