English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Daha az

Daha az Çeviri Fransızca

13,856 parallel translation
Kendimi daha az özel hissetmem yanlış mı?
Est-ce que c'est mal que je me sente moins spécial à présent?
Evet ama belki annem Ginny olsaydı her şey daha az karışık olurdu.
Ouais, et bien... peut être que cela aurait été moins compliqué si Ginny avait été ma mère.
Madaky'nin konuşmasına bir saatten daha az süre kalması dışında.
Sauf que le discours de Madaky est dans moins d'une heure.
Tabii tepkime hızlanırsa vaktin çok daha az kalır, orası başka.
Sauf, si bien sûr, la réaction s'accélère, dans ce cas tu en as encore moins.
Bu kadar çok insanın daha az şanslı olanlara yardım için gönüllü olmasına sevinmişimdir belki.
Peut-être que je suis heureux que tant de gens aident les moins chanceux.
Buraya gelip daha az talihli olanlara yardım etmek harika bir şey.
Ça fait du bien d'être ici et d'aider les moins fortunés, pas vrai?
Katılım ödüllerini biraz daha az sivri yapamaz mıydım?
Pourrais-je avoir fait les trophées de participation un peu moins stabby?
O halde daha az güvenli mi yapmışlar?
Donc ils l'ont rendue... Moins sûre?
Biraz daha evrensel ve çok daha az sinir bozucu bir şey söylemeye ne dersin?
Et si tu disais un truc un peu plus général et beaucoup moins agaçant?
Bir saniyeden daha azı ürkütücü olur muydu?
Une seconde moins aurait été effrayant?
Şirketler sınırsız izin teklif ettikleri zaman,... çlaışanlar aksine daha az izin kullanırlar.
Quand une entreprise offre des vacances illimitées, les employés prennent encore moins de vacances.
- Ve daha az mavi giymeye çalışacağım.
Je l'ai entendu.
- Burnum daha az yanıyor.
Mes yeux brûlent un peu moins.
Benden daha az klinik mi olmamı istiyorsunuz? Kocanızla evde nasıl olurdunuz?
Comme vous seriez chez vous avec votre mari.
- 15 dakikadan daha az sürdü.
Ils étaient dehors en moins de 15 minutes.
Çünkü davadan kazanabileceği paradan daha azına razı olmasına gerek kalmayacaktı.
Il n'avait plus de raison d'accepter un accord au rabais.
O noktadan sonra gözaltından salıverilmeyeceğinin bilincinde değil. Daha az önce korkunç bir suç işlediğini itiraf etmiş.
Il ne comprend pas qu'il va rester en garde à vue, vu qu'il vient d'admettre un crime sanglant.
Pek çok federal mahkemede bulundum ve federal savcıların burada duyduklarımızdan çok daha azıyla komployu ispat ettiklerine şahit oldum ve bu davanın sonunda sizin de şahit olacağınızı düşünüyorum.
Je suis allé dans de nombreux tribunaux et entendu de nombreux procureurs le prouver avec moins de preuves que celles que vous avez entendues et que vous entendrez d'ici la fin de ce procès.
- Bir futbol sahası büyüklüğünden daha az mesafedeydi yani.
À moins d'un terrain de foot de chez vous? Oui.
Bay Littlewood bir sayı hesapladı ve senin teoremin bazen gerçek asal sayılardan daha azını tahmin ediyor, daha fazlasını değil.
Mr Littlewood a calculé un nombre et il montre que votre théorème va parfois prédire moins, et non pas plus, que le vrai nombre de nombres premiers.
Belki daha az...
Peut-être moins fréquente de nos jours qu'auparavant...
Bense çok daha fazlasını daha az sürede yapmalıyım.
Je dois faire bien plus, plus vite.
Daha az riskli.
C'est plus prudent.
20 dakikadan daha az süre sonra bu odadaki 60 kişiyi öldürecekler.
Dans moins de 20 minutes, ils vont tuer 60 personnes dans cette pièce.
Ölüm korkuları da sizinkinden çok daha az.
La mort leur fait bien moins peur qu'à vous.
Ses önden çıktı dersem daha az mı iğrenç olur, daha çok mu?
C'est plus ou moins dégoûtant si on sait que c'est venu de devant?
Bu bueno ( güzel ) değil. Neyse, benim şirketlerimde daha az miktarda ama daha sık oluşturulan mevduatlar Fed " in radarının altında kalıyor. Neden biliyor musunuz?
Par contre, de plus petites sommes déposées régulièrement dans les comptes de mes entreprises passeront aisément sous leur radar.
Birden daha az çekici geldi.
Ça semble vraiment moins entraînant, soudainement!
Kulağa inanılmaz gelebilir ama bu yıl 3.7 milyon lise mezununun % 2 den daha azı fax makinesinin ne olduğunu söyleyebilir, Kafkasya başkanının adını bilebilir veya Derek Zoolander'ın kim olduğunu bilebilir.
Croyez-le ou non, parmi les 3,7 millions de bacheliers cette année, moins de 2 % savent expliquer ce qu'est un fax, citer le nom d'un Président Blanc ou que Derek Zoolander a existé.
Ama bu onları daha az gerçek yapmaz.
Il n'empêche que le surnaturel existe.
- Daha az riskli.
- Moins risqué.
Neden bir erkek bir kadından daha az almalı? Aynı şey için.
Pourquoi avez-vous moins d'heures que moi?
Daha doğrusu az sonra orada olacak.
Ou sera là.
Taşları en azından daha bir rastgele görünecek şekilde ayarlayamaz mıydı ki?
Il aurait pu placer les rochers de manière plus naturelle.
- Hayır, daha değil. Hâlâ hiper-akut T dalgasında. Muhtemelen bir saatten az bir sürede olmuş.
Mr Falls, vous avez un gros abcès péri-amygdalien.
Evet az daha arkadaşlığımızı para yüzünden bitiriyordun.
Oui, tu as presque détruit notre amitié pour ça.
Hadi be. Az daha başarıyordu.
Merde, presque.
Az daha dayan!
Tiens le coup!
'Sonraki 10 yıl içinde Allen en az iki cinsel saldırıda daha bulundu.'1995 senesinin sıcak bir haziran günüydü.
Au cours des 10 années suivantes, Allen a commis deux crimes sexuels. C'était un jour ensoleillé de 1995. FEMME AGRESSÉE PAR GREGORY ALLEN EN 1995
Az daha yaklaştırsana.
Tu peux te mettre ici?
Olaydaki rolü daha mı az?
S'il a eu un rôle moindre dans l'affaire?
İnsanlar o afişleri görmeli. Daha sonra polisi arayacaklar ki onlar da buraya iki saatten az sürede gelmek zorunda.
Il faut que quelqu'un la voie, appelle les flics, et qu'ils arrivent en moins de deux heures.
Ama onlar daha çocuk Newt. En azından çoğu öyle.
Beaucoup d'entre eux ne sont que des garçons, Newt.
Az önce yaptığın şey için iyi bir hafızadan daha fazlası gerekir.
Ce que vous venez de faire exige davantage qu'une bonne mémoire.
Bir şey diyeyim mi, bu odadaki her kızdan en az beş kere daha güzelsin. Yapma, Liz.
Jane, tu es au moins cinq fois plus belle que les autres femmes dans la salle.
Daha maç kazanamadık, biliyorum, ama her geçen gün daha az farkla kaybediyoruz ayrıca en iyi iki oyuncuları bitlenmiş bence bugün bir şansımız var bir zafer şansı, telafi şansı.
Maintenant, je sais qu'on n'a pas encore gagné de partie, mais on a perdu de moins en moins. D'accord. Et je sais avec certitude que leurs deux meilleurs joueurs ont des poux.
Biraz daha bodur ve az makyajlı ama ben de kendi izimi bırakmak istiyordum.
Un peu plus grosse, avec moins de maquillage. Mais je voulais laisser ma marque.
Daha az içiyorlar.
Personne ne se soûle avant midi.
Az daha Buchanan nakavt edecekti.
Le challenger montre des signes d'inquiétude.
Postu deldiriyorduk az daha
J'ai eu un moment de pression.
Özür dilerim. Az daha vuruyordum.
Je m'excuse, je t'ai presque tué.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]