English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Ben asla

Ben asla Çeviri Fransızca

4,052 parallel translation
Ben asla böyle bir şey görmemiştim.
J'ai jamais rien vu de semblable.
- Ben asla yakmam.
Je ne brûle jamais rien.
" Ben asla bir saat bulmadım.
" Je n'ai jamais trouvé de montre.
Ben asla bir suçlu olmadım.
Je n'avais jamais été un criminel.
Ben asla Stark olamam.
Je ne pourrais jamais être un Stark.
Biliyorsun ben asla...
Tu sais que je ne ferais jamais...
Bak, özür Ben asla Tanıştığımıza Carolina indi.
Écoutez, je suis désolé de n'être jamais venu vous voir en Caroline.
Ben asla hayatıma devam edemem.
Je ne pourrais jamais "passer à autre chose".
Ben asla senin babanla boy ölçüşemezdim.
Je ne pourrai jamais me comparer à ton père.
Ben asla bir çocukla yatmam...
Jamais je ne me permettrais...
Ben asla...
- Bob, je n'aurais jamais...
Ayrıca ben asla öyle ayakkabı giymem!
Je ne porterai jamais de chaussures de mariage!
Ben asla birisini dönüştürmedim.
Je n'en créerais pas d'autres.
Ben bundan kurtulamayacağım değil mi? Ben asla oğlumla tanışamayacağım değil mi?
Alors, je... je ne vais pas m'en sortir?
Ben asla cinayet işlemedim.
Je n'ai jamais commis de meurtre.
Ben asla affetmeyeceğim.
Moi je ne le ferai jamais.
Ondan olmadığını söylüyor, ama ben asla -
Il dit que ce n'est pas le sien, mais jamais je ne...
Ben asla kaybetmedim.
Je ne l'ai jamais perdu.
Ben asla ölmem.
Tu crois pouvoir me tuer, Morales?
- Ben asla böyle şeyler yapmam.
Je n'agirais jamais de la sorte.
- Ben asla -
- Sors de notre maison!
Ben bu olmadan asla evden dışarı çıkmam.
Je suis jamais sorti de la maison sans le mien.
Ben seni asla bırakıp gitmem.
Je ne t'abandonnerai jamais.
Dali'yi kimse anlayamaz, çünkü ben de kendi işlerimi asla anlamadım.
Personne ne peut comprendre Dalí car je ne me comprends pas moi-même.
Ben gelirsem eğer ömür boyu bizi ararlar ve kız kardeşin asla bir yerlere yerleşemez.
Si je pars, ils nous chercheront et vous n'auriez aucun répit.
Ben bile sizi asla Gary, Indiana'ya göndermem.
Même moi ne vous enverrais jamais à Gary, Indiana.
Ben güvenilir etmeliydim asla vaiz yapılması gerekiyordu ne yapmak.
Je n'aurais pas dû laisser ce pasteur faire ce qui devait être fait.
Ben gerçekten seviyorum asla.
Je pouvais pas t'aimer vraiment.
Sanırım ben olsam yakalanmadan çıkmak için gerekeni yapar ve bir daha asla yapmazdım.
Si j'étais à ta place, je ferais tout pour m'en tirer sans être prise, et je ne recommencerais jamais.
Yemin ederim, ben onu asla yapmadım.
Devant Dieu, je n'ai jamais fait cela.
Bu benim için garip bir an... çünkü 21 yaşına girdiğimde aynı anı ben de babamla yaşamıştım ve sonra... hayatım bir daha asla aynı olmadı, bu yüzden biraz endişeli yaklaşıyorum.
C'est un moment étrange pour moi car j'ai eu le même moment avec mon père quand j'ai eu 21 ans, et après ça, Ma vie n'a plus jamais été pareille, donc je suis assez nerveux.
Ben bunu asla yazmam. "Ormanın diğer tarafından" Ne ormanıymış bu?
J'écrirais jamais ça, c'est trop niais.
Savunma avukatı, ki o ben oluyorum gizli delilleri gördükten sonra özel avukatla asla görüşemez.
L'avocat de la défense, c'est-à-dire moi, ne parlera pas avec l'avocate spéciale une fois que tu auras vu les preuves classifiées.
Beyaz ırkın bir üyesi olarak. Ben olsam melez bir adamla asla evlenmem.
En tant que membre de la Race Blanche, tu n'aurais jamais dû épouser un homme au sang maudit.
Ben utandığımı asla hissetmedim.
Je ne T'ai jamais déshonoré.
Ben hesabımı asla şaşmam. Adamlarımda öyle.
Je n'oublie jamais le montant ni mes hommes.
Tony diyor ki : "Asla olmaz! Ben senin kölen değilim!"
Tony dit : "Je ne suis pas ton esclave, mec!"
Jinora'nın ben olmadan Ruhlar Dünyası'na girmesine asla izin vermemeliydim.
Je n'aurais jamais du laisser Jinora entrer dans le monde des esprits sans moi.
Sana asla dokunmam. Lezbiyen falan değilim ben.
Tu lècheras pas ma chatte.
Ben senden asla uzaklaşmazdım.
Je n'arrêterais jamais de te parler.
- Ben asla...
Pourquoi je ne me souviens de rien? c'est qu'on aille vite rechercher Markussi. - C'est impossible.
Chelsea, sen tatlı bir kızsın, muhtemelen bir çok teklif alan birisin, ama ben senden biraz yaşlıyım ve hayatımda farklı bir yerdesin, bu yüzden desteğin için teşekkürler, ama yollarımızı ayırıp bir daha asla görüşmeyelim.
Chelsea, tu est une gentille fille qui a probablement beaucoup à offrir, mais je suis un peu plus vieux que toi et dans une étape différente dans ma vie, C'est pourquoi j'apprécie le soutien, mais nous devons séparer nos chemins et jamais, jamais nous revoir, alors s'il te plait ne le prend pas personnellement- - c'est moi, pas toi.
Ama herhangi bir şekilde birini böyle şeyler yapabileceğime ikna etmeyi başarsan bile sen de ben de biliyoruz ki bir hapishane hücresine asla girmem.
Mais quand bien même... de quelque sorte que ce soit tu étais capable de convaincre quelqu'un, que j'ai été capable de faire ces choses, toi et moi savons que je ne verrais jamais l'intérieur d'une cellule de prison.
Bana asla kendiyle ilgili fazla bir şey anlatmayacak, ben de ona.
Elle me révèle si peu de choses, et moi pareil.
Gördün mü, işte ben bu yüzden asla evlenmiyorum.
Je ne peux pas passer le reste de ma vie à la restauration du précieux ego de certains hommes.
Ben asla hepsinin hiç için olduğunu söylemedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Asla buraya gelmiş kimse tanımıyorum ben de bunu getirdim, randevu için üzgün bir bahane.
Elle m'a dit que tu connais personne alors j'ai amené qui je pouvais pour un blind date.
Ben o işi asla istemedim.Ben ofisimi seçmenlerimi seviyorum.
Je n'ai jamais visé ce poste. J'aime ma fonction. J'aime mes électeurs.
Bunu asla kağıda dökemem ben.
Je ne peux jamais le transmettre sur le papier.
Hadi ama ben Jesse'ye asla zarar vermezdim.
Allez, je ne blesserais jamais Jesse.
Ben Jasjeet'in ölümü üzerine asla ağlamadım.
Je n'ai jamais pleuré la mort de Jasjeet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]