Demek buymuş Çeviri Fransızca
223 parallel translation
Demek buymuş.
C'était donc ça.
Demek buymuş. Onları oradan almak için işe yarar her tekneye ihtiyaçları olacak.
C'est donc pour ça qu'ils ont besoin de tous les bateaux possibles.
- Demek buymuş?
- Donc c'est cela.
Onca yıl sana sadık ve bağlı kalmanın ödülü demek buymuş.
Voilà la récompense de ma fidélité durant toutes ces années?
Demek buymuş?
Oh, c'était ça, alors?
- Demek buymuş.
- Ah, voilà.
Demek buymuş.
Alors c'est pour ça!
Bak sen. Demek buymuş.
C'est quoi?
Demek buymuş.
Comme ca.
Demek buymuş.
C'était donc cela!
Demek buymuş.
Alors. C'est donc ça.
Demek ünlü Leydi Catherine buymuş.
La grande Lady Catherine...
Peşinde olduğu şey buymuş demek ki.
Voilà qui il poursuit.
Mevzumuz buymuş demek.
C'est donc ça.
Demek buymuş.
C'est donc ça.
Demek o alçakların istediği şey buymuş ;
Voilà ce qu'ils cherchaient :
Demek yaptığı buymuş.
Voilà ce qu'il fait.
Aklından geçen buymuş demek.
J'y comptais bien.
Beni aramaya çıkmanın sebebi buymuş demek.
C'est pour ça que tu me cherchais.
Dün gece kapıda gördüğüm kafa buymuş demek?
C'est une tête que j'ai vue à la porte, hier soir?
Dün geceden beri bana işkence etmenin nedeni buymuş demek.
Ah, alors c'était pour ça!
- Buymuş demek.
- C'est donc ça...
Demek hayatını kazandığın kolunun hüneri buymuş.
Alors c'est ça, manier un cornet à dés pour gagner sa vie.
Demek okyanus dedikleri buymuş.
C'est donc l'océan.
Demek olay buymuş.
J'ai compris.
- Demek Aizu ruhu buymuş öyle mi?
Je vois. C'est ça, l'esprit d'Aizu.
Demek büyük sırrın buymuş.
Voilà donc le grand secret.
Demek gerçek işi buymuş.
Voilà donc son métier...
Demek mesele buymuş.
Je vois.
Demek bataklık çizmesi buymuş.
Ça c'est de la bottine...
- Buymuş demek!
- Il a raison!
- Demek geliş nedeni buymuş.
- Il est venu pour ça!
Demek, buymuş!
C'est donc ça!
Demek Brasovlu tüccarların minnettarlığı buymuş.
Mhm, c'est donc ça la reconnaisance des marchands de Brasov?
Gözlerim seyiriyor, kalbim tekliyordu demek sebebi buymuş
Tu l'as tué! - C'était donc ça.
Demek gerçek Kullanıcı gücü buymuş.
Du vrai pouvoir d'utilisateur!
- Demek, sebebi buymuş.
Ça explique tout!
Demek o canavarın ismi buymuş.
C'est le nom de ce monstre.
Demek büroda becerip durduğun çıtır buymuş?
Donc, c'est la sotte avec qui tu baisais au bureau?
Demek bu kadar gürültünün sebebi buymuş.
Ça devait être ça tout ce bruit.
Demek büyük asi buymuş.
C'est ça, le grand Manitou?
- Demek olay buymuş.
- C'est donc ça.
Demek benim gelinim buymuş?
Alors voici ma belle-fille.
Demek ilk ekibin başına gelen buymuş.
C'est ce qui est peut-être arrivé à la 1ère équipe.
Demek tepeden görünen ev buymuş.
C'est une de ces maisons à flanc de colline.
Böyle bir şehirde hayvanları böyle serbest bırakarak... sizce ne elde edeceklerini sanıyorlar? Hazırlandıkları şey demek buymuş...
C'était ça leur projet :
Demek sesin kaynağı buymuş, eh?
Alors c'est la source de la voix, hein?
Demek başlarına gelen buymuş.
Voilà ce qui leur est arrivé.
Demek olay buymuş millet.
Donc on en est là, les gars?
Demek buymuş, ha?
Alors, c'est ça?
Gangsterlerin aradığı kaset buymuş demek.
C "est celle qu" ils voulaient. Vous leur avez donné?
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147