English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iyi olacak mı

Iyi olacak mı Çeviri Fransızca

3,427 parallel translation
O iyi olacak mı?
Elle va s'en sortir?
Gittikçe daha iyi olacak mı diyorlarmış?
Les gens disent que ça s'améliore?
Cidden, iyi olacak mısın söyle.
Dis-moi la vérité, ça va aller?
Kendi başına iyi olacak mısın?
Ca va aller?
Sence bunun sonu iyi olacak mı?
Tu crois vraiment que ça va bien se terminer?
Yarışta daha iyi olacak mısın?
- A ta course, vous serez beaucoup?
- Mıhlasak iyi olacak sanırım.
- Je pense qu'on devrait l'éclater.
Gidip şununla konuşmam iyi olacak sanırım.
Je crois que je vais aller à l'intérieur et euh, lui parler.
Röportajlarımı okusam iyi olacak.
Je devrais commencer à lire mes interviews. Ha-ha-ha.
Bu gece çok iyi olacak Tamam mı?
Tu vas être géniale, ce soir.
İyi olacak mı?
Elle va s'en sortir?
Belki zengin olmayacağız ama daha iyi bir hayatımız olacak.
Peut-être que nous ne serons pas riches, mais nous aurons une vie meilleure.
Şimdi eve döneceğiz ve çok daha iyi bir hayatımız olacak, çocuklarımız olacak.
Nous allons maintenant retourner à la maison et nous aurons une vie Une vie bien meilleure, avec les enfants.
Sonra da en iyi arkadaşlarım MJ ve Harry'le takılmak ve belki de teneffüslerde kestirmek için biraz zamanım olacak.
Puis je vais glander avec mes meilleurs potes MJ et Harry et je ferai peut-être une petite sieste entre deux cours.
"Sarıl bana, Öp beni, Beni... sevdiğini söyle," sanırım yılın, son gününde birkaç iyi tavsiyem olacak.
"hold me, kiss me, tell me that you love me" qui est un bon conseil pour ce jour le dernier jour de l'année restez à l'écoute
İyi olacak mısın? İdare edebilecek misin?
- Ça va aller.
İyi olacak mısın kardeşim?
- Ça va, mon pote?
Kızlar, biz iyi olacak mıyız?
Tout est bien entre nous?
Eğer bana bir şey olacak olursa da, Baxter'a iyi bak.
S'il m'arrive quelque chose, prends soin de Baxter.
Herkes için uzun bir gün oldu. Sanırım gitsen iyi olacak.
La journée a été longue, vous devriez partir.
Aslında ben de senden aynı şeyi isteyecektim. Sanırım Diane ile yalnız konuşmam daha iyi olacak.
Je pense que je préférerais parler à Diane par moi-même.
- Evet, sanırım iyi olacak.
Oui ça ira.
Seni seviyorum, ama, biraz uzaklaşsam iyi olacak.
Je t'aime, mais hum, je pense que j'ai besoin de m'en aller pour un moment.
Ve Sonrada Sanırım Senin Ailelere Onları Neyin Beklediğini Söylemeni, Bu Senin İçinde İyi Bir Fırsat Olacak.
Profites-en pour prévenir les familles de ce qui arrive.
Dinleyin, bu Hallmark ( Pembe Dizi Kanalı ) anlarını kesmek istemem ama, harekete geçsek iyi olacak sanırım.. Bo'yu bulmalıyım..
Je veux pas interrompre ce moment privilégié, mais on doit se bouger. Où est Bo?
İyi olacak mısın?
Ça va aller?
- Sanırım iyi olacak işte.
- Je pense que je vais m'en sortir.
Tanrım, Yavaşlasam iyi olacak.
Arf, je devrais me calmer.
İyi olacak mı?
- Est-ce qu'elle va s'en sortir?
Elbette, anlarsın ya, sanırım onu arasan iyi olacak.
Ouais, tu sais je... Je crois que tu devrais l'appeler.
Sanırım işe dönsek iyi olacak.
et bien, je pense que nous devrions probablement retourner au travail.
Sanırım açık yeri örtsem daha iyi olacak.
Je m'occupe de ça.
O zaman bel çantamı takıp sana yardım etsem iyi olacak.
Je devrais aller mettre ma ceinture d'outils pour pouvoir t'aider.
Düşünüyordum da vücut dilimi geliştirsem iyi olacak sanırım.
Je commence à penser que mon langage corporel aurait besoin de quelques améliorations.
Başlasam iyi olacak.
Je ferais mieux de m'y mettre.
- İyi olacak mı?
- Est-ce que ça ira?
Sanırım gitsek iyi olacak, değil mi?
Eh bien, je pense que nous nous devons aller plus loin.
Rahat ol daha iyi olacak tamam mı?
Laisse-le, c'est mieux.
İyi olacak mı peki?
Il va aller bien?
Sanırım iyi olacak. Bu harika.
Je pense qu'elle va aller bien.
- Ben götürürsem iyi olacak.
Il vaut mieux que je m'en occupe.
Sanırım şu konuşmayı şimdi yapsak iyi olacak.
Je penses qu'on devrait peut-être avoir cette discussion maintenant.
Ama kasaya da göz atsak iyi olacak sanırım.
Mais jetons un coup d'œil à votre marchandise.
- İyi olacak mı?
- Elle va s'en sortir?
Sanırım ben de davaya baksam iyi olacak.
Je devrais travailler sur cette affaire.
Pekala, sanırım şu an iyi olduğuna göre senin mekana gelip bütün eşyalarımı alsam iyi olacak.
Bien, je suppose que je devrais partir de chez toi et récupérer toutes mes affaires maintenant que tu vas bien.
Sürekli düşüp duruyor. Gidip küçülttürsem iyi olacak sanırım.
Je devrais la ramener pour la faire mettre à la bonne taille.
İyi olacak mısın?
ça va aller?
Neden çağırdıklarını söylemediler ama gitsem iyi olacak sanırım.
Uh, ils ne veulent pas me dire pourquoi, mais je pense que j'ai besoin de partir.
Gitsem iyi olacak, herkesin elimi eteğimi öptüğünden emin olayım.
Je ferais mieux d'aller faire un tour moi-même, m'assurer que tout le monde puisse toucher l'ourlet de mon costume.
Ben de tam Ruby'le konuşuyordum. Sanırım gitsem iyi olacak.
Je parlais à Ruby, mais je devrais...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]