English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onun mu

Onun mu Çeviri Fransızca

1,849 parallel translation
Onun mu hediyesi?
C'est elle qui te l'a offerte?
Neden motosikletin onun mu değil mi diye sormadın?
Hé toi. - Gredin donnes-moi les clés.
Bunların hepsi onun mu?
Tout ça est à lui?
Şimdi, senin mi onu yoksa onun mu seni koruduğunu söyleyeceksin.
Alors, deux possibilités. Soit vous le couvrez, soit il vous couvre, et maintenant, vous allez me dire laquelle des deux est vraie.
- Hep evde dulundurmanın tehlikeli olduğunu söylerdi. - Bu onun mu?
C'est à lui?
- Parayı onun mu çaldığını düşünüyorsun?
- Vous pensez qu'il a volé l'argent?
Kimin tarafındasın, onun mu yoksa benim mi?
De quel côté es-tu? Le sien ou le mien?
Bu cihazın üstünde onun adı yazıyor mu?
Son nom est écrit dessus.
Onun için yok mu oldun?
T'es retournée avec ce loser-là?
- Bu onun telefonu mu? - Evet.
C'est son portable?
Haberi yok onun. - Yok mu?
- Elle le sait pas.
Onun yardımcılarından biriyle hiç konuştun mu?
- Oui.
Hayır, onun gerçek olduğunu mu varsayalım?
Faire comme si elle était réelle?
Onun oğlu mu?
est-ce son fils?
Onun hakkında bir şey duydun mu?
Il y a t-il quelqu'un qui sait quelque chose sur lui?
Osono mu? Bu para onun ihtiyacını karşılar.
Avec de l'argent, ce problème sera réglé.
Fakat onun için ne kadar yanlış olduğunu ve ağabeyime ne kadar acı verebileceğini fark etmiyor mu?
Mais ne se rend-il pas compte de la gravité de ses actes ni de la peine qu'il va causer à mon pauvre frère?
Ben onu ağaç dikme gününde bile oraya yollardım, onun hediyesi bu mu?
Je lui en donnais tous les jours, des places au premier rang. Et elle trouve rien de mieux à lui offrir?
Onun bir Tanrı olduğunu mu düşünüyorsun?
Alors, tu crois que c'est un dieu?
- Onun arkadaşı olduğunuzu mu söylemiştiniz?
Vous dites qu'elle était votre amie?
Bu arada bir Messerschmitt'in onun uçağını vurarak parçalarken telsiz üzerinden annesine bağırdığını duydun mu?
Vraiment? L'avez-vous entendu crier dans la radio, demandant sa mère, pendant que les Messerschmitts le tuaient en réduisant son avion en morceau?
Bugün biraz erken bitirsek onun için sorun olur mu acaba?
Tu crois qu'elle pourrait nous lâcher un peu plus tôt cette fois?
Bir saniye. Onun mantıklı olduğunu mu düşünüyorsun?
Tu crois qu'elle a raison?
Bana söylemeye çalıştığın senin zamansız gidişinle onun bir şeylere sahip olduğu mu?
T'es en train de me dire qu'elle a quelque chose à voir avec ton... départ prématuré?
Romalı cadı, onun için yaptığın hainlikler için sana yeterince ödüyor mu?
Ces infamies que tu fais pour cette sorcière, ça paie bien au moins?
- Onun gerçek olduğunu mu düşünüyorsun?
Tu penses qu'elle est réelle?
Bu onun katil olduğunu mu gösterir?
Ce qui fait de lui un tueur?
Onun için sadece dinle, olur mu?
Assimile les choses. Tu n'as pas besoin de parler.
onun oğlu mu?
C'est le garçon?
Tanrım, yoksa onun bir zombi olduğunu mu düşünüyorsun?
Ça alors, tu penses que c'est un zombie?
Onun yerine arkadaşım olsan olur mu?
Tu voudrais bien être mon ami à la place?
Onun yerine arkadaşım olsan olur mu?
Tu veux bien être mon ami à la place?
Yani oğlumu güvertede çalışanı olarak eğiteceğim çünkü ben buyum ve onun da olabileceği en iyi şey bu mu?
J'apprends à mon fils à être mécano, parce que j'en suis un, et c'est tout ce qu'il pourra jamais être?
Hiç onun kafasına vurdunuz mu?
L'avez-vous frappée sur la tête?
Buna onun neden olduğunu mu düşünüyorsun?
Vous pensez que c'est ce qui a provoqué ça?
ve siz ikinizin soluk ve sıkıcı yaşayacağınızı umuyordum. Ama onun evinde. Gerçekten planın bu mu?
Et j'espérais que vous alliez vous faire chier ensemble dans sa maison.
Ve sen onun koridorda olduğunu mu söylüyorsun?
- Tu dis qu'il est au bout du hall?
Senin de onun arkasında koşman gerekmiyor mu yoksa?
Je suis censée lui courir aprés?
Onun için istediğin bu mu, Frank?
C'est ça que vous voulez, Frank?
Hmm. Sen de onun o kafada olduğunu mu düşünüyorsun?
Vous croyez que c'est le chemin qu'il prend?
Onun bir alakası olduğunu mu söylüyorsun?
Vous pensez qu'il a quelque chose à avoir avec tout ça?
Ve onun arkadaşı olduğunu mu söylüyorsun?
- Vous vous dites son ami?
Onun gibi bir kadın o adamlardan korkup kaçıyor mu yani?
Une femme de sa taille aurait réussi à se libérer et leur échapper?
Polis onun başına gelenleri biliyor mu?
La police sait ce qui s'est passé?
Yani, bu da onun sonucu mu?
Inutile de poursuivre alors?
- Ne, kurallar onun için işlemiyor mu?
Cessez ça. Pourquoi? Les règles ne s'appliquent pas à lui?
Ulusal televizyonda Bob Barker'a onun oğlu olduğunu mu söyleyeceksin?
Tu vas dire à Bob Barker que tu es son fils sur une chaîne nationale?
Tanrı aşkına, cebinde onun silahlarından birisi var,... ve kimse içinde votka mı var kurşun mu var, bilmiyor.
Pour l'amour de Dieu, tu as un pistolet dans ton pantalon, et personne ne sait s'il est chargé à la vodka ou avec des balles.
- Onun anormal olduğunu mu düşünüyorsun?
- Tu la vois comme un monstre? - Non!
Onun hakkında hiç konuştu mu?
- Elle parle de lui, parfois?
Majesteleri eğer onun yerini alırsam memnun olur mu diye merak ediyor.
Elle veut savoir si Votre Majesté souhaite que je prenne sa place. Pour monter, bien sûr.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]