English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Paranız var mı

Paranız var mı Çeviri Fransızca

156 parallel translation
Evet. Paranız var mı?
Vous avez de l'argent?
- Paranız var mı?
- Vous avez de l'argent?
- Paranız var mı? Yeterince var 800 dolardan çok değilse. - Evet.
- Vous avez de l'argent?
- Hiç paranız var mı?
- Vous avez de l'argent?
- Bu kadar paranız var mı?
- Vous avez une telle somme?
Paranız var mı?
T'as combien en poche?
Ölmek üzere olan bir adama verecek paranız var mı?
Avez-vous de l'argent pour un mourant?
- Geri dönmek için otobüs paranız var mı?
- Vous avez votre billet de retour?
- O kadar paranız var mıydı?
Ba! dis donc, t'as les moyens?
Paranız var mı?
Avez-vous de l'argent?
- Telefon için bozuk paranız var mı?
Vous auriez un jeton de téléphone?
Paranız var mı?
Vous avez un peu d'argent?
Paranız var mı?
Il faut de l'argent.
Paranız var mı?
Vous avez de l'argent?
- Phil, paranız var mı?
- Phil, tu as le fric?
- Merhaba, nasılsınız? Dinleyin, hiç 1912 yılına ait paranız var mı?
Vous avez des pièces de 1912?
Nakit paranız var mı?
Avez-vous l'argent?
Affedersiniz, Bay Burt, Hollanda paranız var mı?
Excusez-moi, M. Burt, vous avez de l'argent hollandais?
Bana verecek paranız var mı?
Est-ce que tu peux nous prêter de l'argent?
Kusura bakmayın, düzgün bir yemek için bozuk paranız var mı?
Excusez-moi, vous auriez de l'argent pour que je me paye un repas?
Selam, bozuk paranız var mı?
Vous avez de la monnaie?
- Herkese selam. Bozuk paranız var mı?
Dites, z avez de la monnaie?
Çocuklar, babanıza verecek paranız var mı?
Vous avez de l'argent pour papa?
- Bozuk paranız var mı, efendim?
Un peu de monnaie?
Benzin almaya paranız var mı?
Filez-moi du cash pour l'essence.
Bozuk paranız var mı?
Vous n'avez rien de plus petit?
Tüm paranız var mı?
Vous avez plus gros?
Hiç paranız var mı... bir kenara sakladığınız, benim bilmediğim?
Vous avez de l'argent? Caché quelque part sans que je le sache.
- Bu kadar paranız var mı?
- Vous avez les moyens?
Bu dağ tırmanışı için paranız var mı çocuklar?
Les garçons ont-ils de l'argent pour cette montagne?
Bozuk paranız var mı?
Vous avez une pièce?
Özür dilerim. Bozuk paranız var mı?
Une petite pièce?
- Bozuk paranız var mı?
- T'as de la monnaie pour le parcmètre?
Paranız var mı?
- Tu as l'argent?
- Bunun için paranız var mı?
- Comment pourriez-vous payer?
- "Paranız var mı?" nın Malezyacası.
- Ça veut dire "vous avez de l'argent"?
- Paranız mı var mı?
- Vous payez?
Paranı da veremem şimdi, her kuruşa ihtiyacımız var.
- Tu me le dois.
Madem o bok çuvalı Morini'ye verecek o kadar paranız var. Kardeşinize de biraz verseniz olmaz mı?
Si vous casquez pour ce fumier de Morini, vous donnerez bien une rallonge à votre frère?
Kaynağa ihtiyacımız var. Derhâl paranı teslim et.
Nous collectons des fonds.
- Hoşça kalın, Bay Ryan. Yeterince paranız var mı?
Au revoir, M. Ryan.
Pardon bozuk paranız var mı? San Francisco'ya otobüs parası lazım da.
Vous avez de la monnaie?
NasıI olsa paranız var, biraz yardım-sever olmalısınız.
Content que ça vous ait plu. On va faire la quête.
Bozuk paranız var mı?
Vous auriez de la monnaie?
Hiç paranız veya bozukluğunuz var mı?
De la monnaie, un petite pièce? n'importe quoi?
Paranıza ve vaatlerinize ihtiyacımız var.
On a besoin de votre argent.
Paranız var mı?
- Vous avez de l'argent?
- Paranız var mı?
L'argent?
İhtiyacımız var. - Önemli olan bu değil. Bu paranın nereden geldiğini biliyorsun.
Tu sais d'où il vient ce fric.
- Ne var? Ben de oynayacağım, biraz paranızı tokatlayayım.
Hé, je viens vous piquer votre fric.
Eski başkanımız için çok güzel bir hatıra ( paranın üzerinde resmi var ).
C'est un bel hommage à un ancien président!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]