Sakıncası var mı Çeviri Fransızca
2,451 parallel translation
Aracına bakmamızın bir sakıncası var mı?
Elle doit surmonter ça.
Konuşmamın sakıncası var mı?
Je peux lui parler?
Bu nasıl bir soru? - Kontrol etmemizin sakıncası var mı?
C'est quoi, cette question?
- Sakıncası var mı?
- Cho. Je peux?
Kemerimi çıkartmamın sakıncası var mı?
- Je peux retirer ma ceinture?
onu sormamın bir sakıncası var mı?
Et si je lui demande?
Sakıncası var mı?
Un problème?
Biraz düşünmemin sakıncası var mı?
Ça vous dérange si je vérifie quelque chose?
- Çabucak saymamın sakıncası var mı?
- Je peux compter vite fait?
Hastaya ufak bir test yapmamın sakıncası var mı?
Je peux faire un test rapide sur ton patient?
Sakıncası var mı?
Non, bien sûr que non. non.
Babasının kim olduğunu sormamın sakıncası var mı?
Je peux vous demander qui en est le père?
Girmemin sakıncası var mı? Ne demek.
- Ça vous ennuie si j'entre?
Çıkmamın bir sakıncası var mı?
Je peux sortir?
Bir dakika dışarı çıkmamın sakıncası var mı?
Ça vous dérange si je sors un instant?
Onu kaçırmamın sakıncası var mı?
Je peux vous l'enlever, les garçons?
Seni aramamın bir sakıncası var mı?
- Donc, je peux t'appeler?
Yeni bir şey önermemin sakıncası var mı?
Permettriez-vous que je change cette prescription?
Daha sonra konuşmamızın sakıncası var mı?
Ça ne t'embête pas qu'on en parle?
Fotoğrafı almamın bir sakıncası var mı?
Pouvons-nous vous emprunter cette photo?
Evet, sakıncası var mı?
Oui, si tu es d'accord?
Bir dakikalığına yukarı çıkmamızın sakıncası var mı?
On peut monter une minute?
Evet, bir sakıncası var mı?
Ouais, ça ne t'embête pas?
Size katılmamın bir sakıncası var mı beyler?
ça vous dérange si je me joins à vous les gars?
Biraz yalnız kalmamızın sakıncası var mı?
Pourrions-nous avoir un peu d'intimité?
Sakıncası var mı?
Vous permettez?
Güpegündüz neden bu kadar sarhoş olduğunu sormamın sakıncası var mı?
Est-ce que je pourrais savoir pourquoi tu étais raide bourrée au milieu de l'après-midi?
Odandaki tuvaleti kullanmamın bir sakıncası var mı acaba?
Ça t'embêterait beaucoup que j'utilise la salle de bain de ta chambre?
Sizin şu eski gazeteyi almamın bir sakıncası var mı?
Tu permets que j'emporte ce vieux journal?
Burada dinlenmemin sakıncası var mı?
Puis-je me reposer là?
Henry, seninle yemek yememin bir sakıncası var mı?
Ça vous dérange si je me joins à vous pour le déjeuner?
Bu çöpü sizin kutunuza atmamın bir sakıncası var mı acaba?
Est-ce que je peux jeter ça dans votre poubelle?
Bakmamın bir sakıncası var mı?
Ça t'ennuie si je jette un coup d'œil?
Odasına tekrar bakmamın sakıncası var mı?
Est-que ça vous dérange si je regarde sa chambre encore une fois?
- Yürümemizin sakıncası var mı? - Tabii, yürümeye bayılırım.
- Tu veux bien marcher?
Sakıncası var mı?
Ça te dérange?
- Sormamın bir sakıncası var mı...?
- Est-ce que ça t'ennuie, si je demande -?
Bir süreliğine benim kız arkadaşım gibi davranmanın bir sakıncası var mı?
Tu veux bien faire semblant d'être ma copine?
Bir sakıncası var mı?
Ça vous va?
Gelmemin sakıncası var mı?
Puis-je entrer?
Etrafa bakmamın sakıncası var mı?
Ça vous dérange si je jette un coup d'oeil?
Sana katılmamın bir sakıncası var mı?
Ça t'ennuie que je me joigne à toi?
Umarım sakıncası yoktur, çünkü bir misafirimiz var.
Ce n'est pas ma robe!
- Umarım sakıncası yoktur. Bir misafirimiz var. - Kendi evinmiş gibi davran.
- J'espère que ça ne vous dérange pas, mais nous, nous avons un nouveau locataire.
Tekrar oturmamın bir sakıncası var mı?
Je peux me rasseoir ici?
Sakıncası var mı?
T'es sûre?
Bir sakıncası mı var?
Si c'est bon?
Sakıncası mı var? Bu neye benziyor?
Et ça, c'est quoi?
Ne o, yoksa senin için bir sakıncası mı var?
Oui. T'as un problème avec ça? - Bien...
Katılmamın sakıncası var mı?
Je peux me joindre à vous?
Sakıncası mı var? Haydi ama, söyle.
Ça vous dérange de me le dire?