English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Ah evet

Ah evet Çeviri Portekizce

5,448 parallel translation
Ah evet, hayatı...
- Ah, sim, a vida.
Ah evet.
Sim. Sim!
- Ah evet.
- Olhe.
Ah evet tanıyorum...
Ah sim, isto é...
Ah evet!
Ah mas sim!
Ah evet yok. Aslında, onlar kimsesiz çocuklar.
Não tenho, sim tenho, mas são crianças abandonadas.
Ah evet söyledi, teşekkürler.
Oh, obrigado, sim.
Ah evet, biliyor musun?
Sabes que mais?
Ah evet, harika bir fikir, Mike.
Ah, sim, óptima ideia, Mike.
Evet, Bay Earling!
Ah sim, o Sr. Erling!
Evet.
Ah, sim.
Ah, evet!
Ah, sim!
Ah, evet... evet.
Sim. Sim.
Evet, büyükanne?
Ah, sim!
Evet, peki.
Ah, sim.
Evet ben ah, aynı şeyi tahmin etmiştim.
Sim, eu ia... apostar no rancheiro, também.
Oh, evet.
- Ah, sim.
Evet!
Ah, sim!
Haklısın, evet.
Ah, é mesmo.
Evet, hoş bir bayandı, siyah saçlı ve kasabada birçok kez onu gördüm.
Ah, sim, uma moça simpática,... cabelo escuro, eu a via bastante na cidade.
Ah, evet.
Sim.
Evet.
Ah! Claro...
- Ah, evet!
- Ah, sim.
Ah, evet. 30 kişi olduklarını söyledin...
Você disse que tem 30 desses... Eu tenho cerca de 60 pessoas com algum tipo de bolha e surto de lesão.
Ah, evet. Şuradan diyorum. Çok cılız bir sesti, ama çok,... dikkat çekiciydi.
Quero dizer, era... era muito fraco, mas era muito, hum, proeminente.
- Ah, evet. Tamam.
Okay.
Aa, evet.
Ah, sim.
Ah, evet. 10 yıl geçti. 10 yaş.
Oh, sim.Ja passaram 10 anos. 10 anos.
Oh evet, teşekkür ederim.
Ah, sim, obrigado.
Evet üst katta.
Ah, está sim.
Ve, oh, evet, bir dahaki sefere çılgınca bir şeyler deneyelim birbirimizin göt deliğini yalamak gibi Denny'nin banyosunda.
E, ah, sim, vamos fazer algo momento estranho louco próxima como lamber um do outro buttholes em um banheiro de Denny.
Oh, evet.
Ah, sim.
Evet. Biliyordum.
- Ah sim, eu sabia.
Ah evet.
É.
Ah, evet!
Sim.
Evet, öğle yemeğinde buluşabiliriz.
Ah, é... íamos almoçar?
Ha, evet. Dans gecesi.
Ah, sim, uma noite de ballet.
Evet, harika bir şey.
Ah, sim. Formidável.
Eğleniyorsanız "ah, evet." deyin.
Se se estiverem a divertir, digam "oh, sim".
Ah, evet!
Oh, sim!
Ah, evet.
Muito bem.
Ah, evet.
Ah, sim.
Ah, evet.
Ah, pois.
- Evet, çoktan aştım ben onu.
- Ah, é mesmo? - Sim, estou por fora.
Evet efendim, zaten bende bu yüzden ve bir de tabi ki dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için katıldım.
Ah, sim, Senhor, é por isso que entrei... nisto, e para tornar o Mundo um lugar mais seguro, claro.
Oh, evet, şu herif.
Oops. - Ah, sim, aquele tipo.
Bu senin mi? Ah, evet.
- Isto é teu?
Ah, tarihe göre ve... heykelciklerindeki kaslı kalçasından, evet... ama bu onun Michelangelo'yu sevmesine engel değildi.
Segundo a história e as coxas musculadas das suas esculturas, era. Mas isso não a impediu de o amar.
Ah, evet.
Sim, meu.
Ah, evet, şimdi sikimi görebiliyorum.
Ah, sim, consigo ver a minha piça, agora.
Ah, evet, gözlerin cezalandırıcısıydı.
Ah, sim, ela era um castigo para a vista.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]