English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Ara onu

Ara onu Çeviri Portekizce

1,240 parallel translation
Ara onu!
Ligue para ele!
Haydi, ara onu.
Sim, dá um telefonema ao senhor.
Ya da psikopat katillerle karşılaşırlarsa diye... - Ara onu.
Telefona-lhe, Sookie.
- Ara onu Sookie
Telefono-lhe.
Ara onu. Jimmy.
Telefona-lhe, Jimmy.
Hadi ara onu baba.
Pai, ligue-lhe.
Aptalca bir şey yapmadan ara onu.
Liga-lhe já, antes que ele faça algum disparate.
Haydi, ara onu.
Então liga...
- Ara onu.
Telefona-lhe.
- Ne demek, "Ara onu"?
Que queres dizer com isso?
Git ve ara onu.
Vai ligar-lhe.
Lütfen, onu ara!
- Vá ter com ela, por favor. - Vou já.
Onu uyutmamız gerektiğini düşündük bir ara ama iyileşti.
Pensámos que tinha de ser abatido... mas recuperou.
Onu ara ve pandomim sanatçısı olmak istediğimi söyle.
Diz a ele que eu quero ser mímica.
Craig'i ara ve uygunsa onu gör.
Telefona ao Craig e vê se ele ainda está disponível.
Onu ara. Onu ara ve işini bitireceğimi söyle.
Liga-lhe e diz-lhe que vou matá-lo.
Onu ara.
Telefonem-lhe.
Onu bir ara derim.
Devias ligar-lhe.
Ara onu.
Liga-lhe.
Bir ara onu görmek isterim.
Eu gostaria de visitá-lo um dia.
İyi, sen gerçekten, onu bir ara denemelisin.
Bem, devia realmente tentar um destes dia.
Güvenliği ara. Ver o gaz spreyini bana. Ver onu.
Dê cá esse spray de pimenta.
Bir şey yok. Onu bulunca beni ara.
- Liguem-me se a encontrarem.
- Onu ara.
- Tenho de ir. - Liga-lhe.
Bu gece söyleyeceğim. - Onu hemen ara.
- vou deixá-la dormir.
Yalnızlık çekersen onu ara, tamam mı?
Quando se sentir sozinha, chama-a, sim?
Onu ara, seni alsın, yardım etsin, ne ise.
Telefona-lhe e pede que te ajude.
Dedi ki ; "Hayatı, onu yaşamak için ara" ki bu benim yeni sloganım.
Ela disse "Procura a vida para viveres a vida", o que é o meu novo lema.
Onu hızlı aramayla ara. 1'e bas.
Marcação rápida. Clica no "1".
Şehre indiğim zaman ara sıra onu görüyorum.
I vê-lo de vez em quando. - quando estou na cidade.
Onu ara.
Devias ligar-lhe.
Onu ara veya git.
Telefona-lhe, ou larga-o.
Çünkü, aa, insanlar hala ara sıra onu yanmış bir kuyrukla görüyorlar, hepsi bu.
Porque, as pessoas ainda o vêm de vez em quando, com a cauda queimado e tudo.
- O zaman onu ara ve mesaj bırak.
- Ligue e deixe mensagem.
Var tabi, onu ara ve ona iyi davran.
Bem, claro. Telefone-lhe e seja simpático com ele.
- Onu şimdi ara çünkü hala ayaktadır ve uyanık kalacaktır daha.
- Ligue agora, ele está acordado...
- Haftalık Eğelence? - Hayır. - Ara onu.
- Procura-o, encontra-o.
Onu bir daha ara.
Chame de novo
Bir iyilik yap ve onu ara, olur mu?
Faz-me um favor e procura-os.
Şov aralarında hava alması için onu serbest bırakıyordum ve bir ara arka kapıda ayağını kestirmiş. Ben de yatıştırıcı verdim.
Deixo-a sair entre espectáculos, mas cortou uma pata no portão e eu dei-lhe um tranquilizante.
Onu hemen ara Patrick.
- Não. Então telefona-lhe depressa.
Allison'u ara ve onu uyar.
Telefona à Allison e avisa-a.
- Ne ara aldık onu? - Bilmem.
- Nós temos leite de chocolate?
- Zeki anneciğin sana onu ara dememiş miydi?
Que te disse a tua brilhante mãe?
Rory okul çıkışı ara sıra uğradığı için onu yalnız görebiliyoruz.
A Rory aparece depois da escola de vez em quando, para estarmos com ela a sós.
Bunu kapının önünde bulduk onu bu ara sokağa çekmek için kullanılmış.
Encontrámos isto na porta da frente, para atraí-lo para o beco.
- Ara onu.
Desencorajei-o de vir.
Amire bağırmak istiyorsan onu bir ara.
Se quer queixar-se ao chefe, ligue-lhe.
Hatta onu şimdi ara.
Vá, liga-lhe.
Yarın bu saatte onu ara ve Kyla'nın güvende olduğunu söyle.
Amanhã a esta hora, ligue-lhe e diga-lhe que a Kyla está bem.
Onu tedbir olsun diye ara bakıma aldık ama taburcu olması çok kısa sürecek.
Mas irá para casa muito em breve. - O que encontraram?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]