English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Hayır canım

Hayır canım Çeviri Portekizce

773 parallel translation
- Hayır canım.
- Não, linda.
Hayır canım.
Não.
Hayır canım.
Não, amor.
Hayır canım. Duymamış olayım.
Não, querida, nem quero ouvir falar nisso.
- Hayır canım.
Não querido.
- Hayır canım, hoşuma gider.
Não, querida.
Hayır canım yazacağım bazı mektuplar var.
Não, querida. Tenho umas cartas para escrever.
- Gösteri devam etmeli. - Hayır canım.
- O espectáculo deve continuar.
- Hayır canım.
- Não, querida.
Hayır canım, buradaki bütün Kuzeyliler gibi kansızın teki işte!
Tem pele anémica, a pele daquelas do Norte.
Hayır canım. Ama o, o kadar iyi bir adam ki.
Não, mas é um bom homem.
Hayır canım, fakat bu mümkün değil mi?
Não, mas é uma hipótese, não é?
Hayır canım.
Não, querido.
Hayır canım ben de gülmüyorum.
Mas não, querida, eu não me rio.
hayır canım önemli birşey değil
Uh, não, não, querida, Nada de importante.
Hayır canım, bu riske atılmayacak kadar önemli. Wellington'a gitmek sanki benim görevimmiş gibi hissediyorum.
Não, querida, há muito em jogo e... sinto que é o meu dever ir a Wellington.
- Hayır canım, yasal olarak değil.
- Não, querido, não legalmente.
- Beardsley. - Hayır canım, North.
- Beardsley!
Hayır canım, sanırım bu senin için. USS ENTERPRISE... DEMİR AL!
Não, querido, isto é para ti.
- Hayır canım. - Ne hakkında olduğunu bilmiyordum.
- Não sabia do que se tratava.
Hayır, canımı yakıyorsun, yapma!
Não, estás a magoar-me! Não!
- Hayır, canım istemiyor.
- Não quero.
Hayır, canımı yakmayın!
Näo, näo me magoes!
Hayır, canım.
Não, querida.
Hayır, sonuna kadar canım.
Não, todo o caminho.
- Hayır, salonda oturan arkadaşınızla konuşmaya çalıştım ama ölmüş gibi görünüyor. - Canınız mı sıkıldı?
- Está enfadado?
Hayır, canım, ben yapmadım ama bunu düşündüm.
Não, querida, eu não fui... mas pensei nisso.
Ancak canım istediğinde "hayır" diyebilmemi sağlar.
É só o suficiente para dizer "não", se me apetecer.
Oh, canım, hayır.
Oh, não.
Sen Tanrı'nın rahmetine can attığın zaman, ben de senin hayır dualarına can atacağım.
Quando desejardes ser abençoada, também pedirei a vossa bênção.
- Hayır ama canım söylemek istiyor.
- Nâo, mas apetece-me cantar.
Hayır amca, ama yolda aldığımız kötü haber hem canımı sıktı, hem de yolculuğun tadını kaçırdı.
Não, tio, mas as contrariedades... na viagem tornaram-na aborrecida, trabalhosa e grave.
- Hayır canım, bitkinsin.
- Estás enervada.
- Hayır, olmaz canım.
- Não, não, não, minha querida.
Hayır benim canım ne zaman isterse o zaman anladın mı?
Não. Falamos quando eu quiser, entendido?
Hayır canım, yok.
Não, meu amor, não.
Hayır, canımı sıkan o değil.
Não, não é o golpe que me está a incomodar.
Ama canımı sıkan, geri geldiğim için mutlu olması. Bir teneke soğuk, güzel bir biraya hayır demezdin, değil mi?
O que me aborrece... é que ela tinha certeza de que eu voltaria.
Canını sıkan bir şey yok değil mi? Hayır, sıkılmadım.
Nada aconteceu que o perturbasse, pois não?
- Hayır, canımı yakma.
- Vem cá. - Não, por favor.
- Hayır teşekkürler canım.
- Não obrigada, querido.
- Hayır, teşekkürler, canım.
- Não, obrigado.
Hayır, canımı sıkma.
Não me incomodes com isso.
Yok hayır, canımı yakmadınız.
Oh não, não me fez mal.
- Hayır, yalnızca figüratif bir tablo bu. Sen çok daha derin birisin canım.
Não és nada, é banalmente figurativo, tu és toda espiritual, minha alma.
Hayır, Fanny. Yanılmadım, canım.
Não, Fanny, querida, não me enganei.
Hayır. Canım bira çekmişti.
Gostaria de uma ginger-ale.
- Harry bunu söylemiş miydi? - Hayır, bunu söylememişti. Bir keresinde dişçiye gittiğimde çok canım acımıştı.
Sabe, uma vez fui a um dentista e ele magoou-me.
Hayır canım, hayır.
Não.
- Önce sen. - Hayır, önce sen, Juanita. Canım benim.
Não, depois de ti, Juanita, meu coracão...
Hayır, Namaro'yu öldürdü, gördüğüm ilk dakika canını alacağım.
Não, ele matou o Namuro. Morrerá assim que eu o vir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]