English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Mı dedi

Mı dedi Çeviri Portekizce

3,423 parallel translation
Sıkıştık! Az önce bana gerizekalı mı dedi?
- Ele chamou-me cretino?
Pardon, biri demin tank mı dedi?
Desculpem, mas alguém disse tanque?
O baba mı dedi?
O papá?
Aile demişken senin şu küçük mavi üvey baban... Üvey baba mı dedi?
Por falar nisso, o teu padrasto azul nunca veio, pois não?
Linda mı dedi bunu?
A Linda disse isso?
Sana Betty White mı dedi?
Ele chamou-te "Betty White"?
O da ; "Hadi canım." dedi. Sana mutlu Noeller diledi.
Ele disse, "Está a brincar", e desejou-te um feliz Natal.
- Ben, onu duydum adamım. - Aynen öyle dedi.
Foi só isso que ele disse.
Sanırım bu yüzden sana gece yarısına iki dakika kala girin dedi.
Suponho que te disse para o abrires dois minutos antes da porra da meia-noite.
Bir arkadaşım polis 12'sinde bir şey olacak diye çok sevindi dedi. - Yani?
Um amigo meu disse-me que a polícia estava excitada sobre algo que ouviram que estava para o dia 12.
Benim yaptığımı yapın dedi.
Ela disse para fazermos o que ela fizesse.
"konuda yardım ederim" dedi.
Ajudo em tudo o que fará de ti um bom ciclista.
Bazı testler yaptırmalıyım " dedi.
Vou fazer análises. 644.4 ) } Betsy Andreu Tenho de falar com o Michele.
Tek bir nakil yapalım " dedi.
Fazemos uma transfusão.
"Büyük gün" dedim. "Evet, bugün varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız" dedi.
Eu disse : "É um dia importante. E ele disse :" É o tudo ou nada.
"Kağıt kaleminiz var mı?" dedim. "Evet" dedi.
Eu disse : " Tem caneta e papel à mão?
Dedi ki : "Sanırım sen o seçilmişlerden birisin?"
"E calculo que sejas tu um desses escolhidos?"
Sanırım demin birini öldürdüm. " dedi diyor.
" O meu patrão saiu.
"Gidersen beynine sıkarım." dedi.
Disse : "Se saíres, rebento-te a cabeça."
"Sanırım birisini öldürdüm." dedi.
"Acho que matei uma pessoa."
"Sanırım birisini çağırmalıyım" dedi?
"Acho que tenho de ligar a alguém"?
"Birinci sınıf mısın?" dedi. Ben de evet dedim.
"És um caloiro?" e eu disse, "Sim".
Dorthy dedi ki ; Çok kızgındım bir kova aldım... su doldurdum ve cadının kafasından aşağı boşalttım.
Isto deixou a Doroteia tão zangada que pegou num balde de água e atirou-o sobre a bruxa má.
Dostlar uğradı ve hepsi yardım mardım edelim dedi.
Os vizinhos passavam a ajudar e assim.
"Bir Afgan sivil, Koalisyon güçlerine yardım ediyorsa ölmeyi hak etmiştir" dedi ve onlara işbirlikçi veya muhbir denebileceğini anlatmaya koyuldu.
"Se um civil afegão ajuda as forças da Coligação, merece morrer" e explicou que têm o estatuto de colaboradores ou informadores.
"Sanırım sana vuruldum." dedi.
"Acho que estou a apaixonar-me por ti".
Sonra baban dedi ki Burp, Snort ve Poot'u unutmayalım.
E depois o teu pai disse que precisávamos das renas.
- Sanırım "yanlış yol" falan dedi.
- Algo como "caminho errado". Camino errado?
Öğle yemeği için, Frank barbekü yapalım dedi. Beni markete yolladılar.
Ao almoço, o Frank achou boa ideia fazermos um churrasco e mandou-me buscar comida.
Dedi ki : " Tatlım araç sürmek için yüze ihtiyacın yok.
Ela disse, "Querido,"
Muhtemelen öncelikle evine gitti.. veya mağazaya ya da herhangi bir yere ve şöle dedi, " Ahh, bana yardım etmelisin.
Ela provavelmente foi à primeira casa ou loja ou sei lá e disse " tem que me ajudar.
Her neyse Gargamel şöyle dedi : "Şimdi kendime karşı konulmaz bir canlı yaratacağım."
Continuando... E o Gargamel disse : " Vou fazer a minha própria criação irresistível,
Sahne yönetmeni dedi ki Sanırım adı Ka-penis.
E o som do director de palco dizendo : Penso que o nome dele é Ka-pénis.
Ve o dedi ki bir başımızaymışız.
E ele disse : estamos por nossa conta.
"Başka bir şey var mı" dedi.
Algo para acompanhar?
Şamanım dedi ki...
- Meu xamã disse...
Diane "Mary Poppins, babacığım" dedi.
"meninas, o que é que é tão engraçado?", e a Diane disse "A Mary Poppins, pai!"
Telefonum çaldı ve bu ses bana dedi ki eğer... onu tekrar görmek istiyorsam, bu işi yapmalıydım.
O meu telemóvel toca e esta voz diz-me que se quisesse voltar a ver a minha mulher, ia ter de fazer este trabalho.
Ama sağolsun bu konuda bilgili bir arkadaşım dedi ki....
Mas, felizmente, o meu sábio amigo...
- "Canını yakacağım beyaz insan" dedi.
Disse : "Vou magoar-te, branco".
Bazı arkadaşlarım "görürsün onları pencereden atacaksın" dedi.
Alguns amigos disseram-me : "Vais ver, terás vontade de os atirar janela fora!"
Avukatım eğer onu yapmasaydın temyiz için daha iyimser olacaktım dedi.
O meu advogado disse, que estaria mais optimista quanto ao apelo se eu não tivesse feito aquilo.
"Yardım et" dedi.
Ele disse'Ajude-me'.
Az önce'Stevie ve Nick burada'mı dedi?
Ela acabou de dizer que a Stevie Nicks está aqui?
Kate kaynaşalım dedi, değil mi?
A Kate disse para integrarmos-nos, não disse?
Anladım. Hannah Greenpoint dedi. "Orası neresi ulan?" dedim.
A Hannah falou em Greenpoint e eu não sabia o que era.
- Bana mı serseri dedi? - Sen ne dedin peki?
- Ele chamou-me uma desgraça?
Anneme el sallardım ama kameraman sallanma dedi.
Acenaria à minha mãe, mas disseram-me para não me mexer muito.
Planın işe yaraması için, polise ihtiyacımız var ve Beifong hayır dedi.
Para que o plano funcione precisamos da polícia, e Beifong já disse que não.
Annem dedi ki, bilim daima dini yener ve şu ana kadar hep buna inandım.
A minha mãe dizia que a ciência sempre se sobrepunha à religião. Até ao presente momento, sempre acreditei nisso.
Üvey babanı aradım. Sever, dedi.
Liguei para o teu padrasto para saber se gostavas e ele disse que sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]