English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Oh evet

Oh evet Çeviri Portekizce

8,690 parallel translation
Evet, kesinlikle.
Oh, sim, sem dúvida.
Evet, sonra bir seferinde de Leonard ile Howard'ı Las Vegas'a götürmüştük ve bir fahişeye Yahudi olduğunu söylemesi ve bizimkinin bamyasıyla ilgilenmesi için para vermiştik.
Oh, pois foi, e depois houve uma vez em que eu e o Leonard levámos o Howard a Las Vegas e pagámos a uma prostituta para fazer de conta que era judia, e que queria o seu pequeno pickle.
Oh, evet Du Pont Circle'daki ev
A casa de Du Pont Circle!
Evet. Oh.
Sim.
Oh, evet?
- É mesmo?
Oh, evet.
Ah, sim.
- Neal, kızgındım evet.
Oh, Neal, eu estava.
Oh, neredeyse, evet.
- Pelo menos, sim.
Oh, evet, ama ilk önce onu camiye götür orada ibadet etmekten hoşlanıyor.
E leva-a primeiro à mesquita, ela gosta de rezar lá.
- Hayır o anın heyecanıyla, "Evet, işte böyle!" falan denir "Benimle evlenir misin?" denmez.
Não, no calor do momento é : "Oh, sim! Assim mesmo!"
Oh, Tanrım, evet.
Oh, sim.
Evet, aynen öyle.
Oh, então, sim era.
- Evet, hem de çok.
Oh, sim.
Evet, Bay Moray ama ne yazık ki burada kalamazsınız.
Oh, sim, Sr. Moray mas eu temo que você não possa ficar aqui!
Evet. Evet.
Oh, óbvio...
Oh, evet.
Oh, sim.
Oh, evet, geçen hafta zıplayan denizcileri yaptı ve iki siyah gözle sonuçlandı.
Oh, sim, na semana passada ela andou aos saltos E acabou com os dois olhos negros.
Oh, evet, dört gözle bekliyordum, evet, evet.
Oh, sim, estava desejoso disto!
- Oh, evet, iyi görünüyorum. Çok teşekkürler. 860 00 : 33 : 55,408 - - 00 : 33 : 57,660
- Oh, sim, pareço bem.
Oh, Anlıyorum, Evet.
Oh, tou a ver, sim
Oh, evet, bu başka bişey, değil mi?
Ah, sim, isso é outra coisa, não é?
- Oh, evet.
- Oh, sim.
- Oh, evet.
- Ah, sim.
Oh, evet, ve sana söz vermiştim, perdeler perdelere uymalı.
Oh, sim, e eu prometo-te, as cortinas condizem com os tapetes
Oh! Evet, pardon.
Desculpe.
Oh, evet, iyiyim.
- Sim, estou.
Evet, bebeğim. Seni dizlerime kadar içiyorum.
Oh, yeah, bébé, vou beber-te até aos teus joelhos.
Evet, oh, evet, şu tişörtü çıkar!
Sim! Oh, sim! Vamos tirar esta camisa!
- Evet.
- Oh, sim...
Evet, lütfen yapayım?
Oh, por favor.
- Oh, evet, evet, hayır, ben, ben... Ben hayalet trende çalışıyorum.
- Sim, não, eu... trabalho no comboio fantasma.
Ah, evet, tabii ki.
Oh, sim, claro.
- Evet, evet, Bay Gherson.
Oh, sim, sim, Mr.
Ben müsaitim, kondomum var. Oh, evet.
Estou disponível, e tenho um preservativo.
Evet, bebek!
Oh, sim. Pois, querida!
Evet!
Oh, sim.
- Evet, söyledin.
- Oh, claro que sim,.
Evet.
Oh sim.
Evet, Oxford'a gittiğinizi duydum.
Oh, sim, eu entendi que foi para Oxford.
Evet, oraya gittim.
Oh, sim, fui lá.
Evet, duydum.
Oh, eu ouvi-o.
Oh, evet.
Lindo.
- Evet!
- Oh, sim!
- Evet, aynen öyle.
- Oh sim, disseram pois.
Evet.
Oh, sim.
Evet, gülün bana.
Oh, sim. Riam-se de mim.
- Evet, kalın.
Oh, sim, fica.
Evet, saklandığı yeri buldum.
Oh, sim. Achei o teu esconderijo, sua velha brochista.
- Evet, daha iyi olmamıştım.
Oh, sim. Nunca estive melhor.
Oh, tatlım, evet, anlıyorum, tabii ki, inan bana.
Sim, compreendo, com certeza.
Oh, evet.
Sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]