English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Parayı getir

Parayı getir Çeviri Portekizce

131 parallel translation
Parayı getir, çocuk.
Ouve, esses botões de latão não fazem de ti o general Grant.
Parayı getir.
Vai lá buscá-lo.
Sen parayı getir, ben de sandalyeleri.
Você traz o dinheiro e eu trago as cadeiras.
Gel ve bize parayı getir.
Desce e traz-nos o dinheiro.
Parayı getir.
Vai buscar o dinheiro.
Gecikme, parayı getir, istediğin şeyi bulacağım.
Não te atrases e traz massa, eu levo o que precisas.
Parayı getir.
- Traga o dinheiro.
Monty, parayı getir bakalım.
Monty, vai buscar o dinheiro.'
Git kasadan parayı getir!
- Mãos para cima ou morre!
Git parayı getir.
Vai buscar o dinheiro e fazemos o negócio.
Lulu, parayı getir.
Lulu, vai buscar o dinheiro.
Parayı getir.
Toma lá o dinheiro.
Bana parayı getir.
Dê-me o dinheiro.
Parayı getir, Peter.
onde está sua esposa? Ela não pode vir.
Bir dahaki sefer parayı getir!
Para a próxima, traz o dinheiro!
Parayı getir, sonra da al götür.
Dá-me o dinheiro e leva-o.
Kahrolası parayı getir.
- Vai buscar o dinheiro.
Parayı getir dedim!
Arranja o dinheiro!
Git parayı getir.
Vai buscar o dinheiro.
Sana şöyle söyleyeyim, Sen parayı getir,... ve merak edeceğiniz bir şey kalmasın.
Deixa-me dizer-te assim, traz-me o dinheiro e não terás nada com que te preocupar.
Parayı getir Newberry.
Arranja o dinheiro Newberry. Está bem?
Sen parayı getir, biz de kızı.
Leva o dinheiro, nós levamos a miúda.
Parayı getir, karını rahat bırakayım.
Tu trazes-me o dinheiro e eu deixo-a em paz.
Mutlaka orada ol, parayı da getir.
Trate de aparecer e de levar o dinheiro.
Parayı nakit olarak getir.
Traz o pagamento, em dinheiro.
Git parayı getir. - Sessiz ol!
Dizem que se pode suborná-los.
Parayı doğruca eve getir.
Traz o dinheiro de volta para casa.
Clyde, git parayı getir.
Está bem.
Parayı topla, A. Massey'nin resmini getir.
Arranje o dinheiro. Traga foto de A. Massey.
Parayı getir.
Traz o dinheiro.
Parayı bana getir.
Espero que me tragas o meu dinheiro.
Eve gidip çaldığın parayı al ve bana getir.
Vai para casa, pega no dinheiro que me roubaste e vem cá trazê-lo.
Parayı da getir!
E traz dinheiro!
Ö parayı bu akşam saat yedide buraya getir.
Certo? Faz-se o seguinte, faço um acordo contigo. Tens o dinheiro aqui, esta noite ás 19 : 00 em ponto e faço com que este pesadelo desapareça.
Sen sadece Bondi'ye git. Kıza parayı bırak. - Sonra arabayı geri getir.
Vais a Bondi, entregas-lhe o dinheiro e trazes o carro de volta.
" Bayan Crock, parayı saat onda nakit olarak Üç Nehir Stadyumuna getir.
" Traga o dinheiro ao Estádio Three Rivers às 22 : 00.
İki saat içinde parayı benim oraya getir.
Leve a grana lá em casa, às 2 h.
Charleston ile 3. caddenin oraya üç saat içinde iki milyon dolar getir yoksa karın ölür parayı alırken beni durdurursanız kadın yine ölür
Traga $ 2 milhões em notas de cem entre a Charleston e a 3rd em três horas ou a sua mulher morre. Se me impedir de levar o dinheiro ela morre.
Parayı berbere getir.
750.
- Parayı saat 1 0'da mezarlığa getir.
- Leve o dinheiro ao cemitério, às 22h.
Parayı saat tam 1 0'da mezarlığa getir.
Leve o dinheiro ao cemitério, às 22 horas em ponto.
- Parayı saat tam 1 0'da mezarlığa getir, yoksa Thurman'ın cesedi parçalara ayrılacak... -... ve onu bir daha göremeyeceksin. - Henry!
- Leve o dinheiro ao cemitério, às 22 horas, ou o Thurman será cortado em pedaços e nunca mais volta a vê-lo.
Parayı istiyorsan, çantayı bana getir!
Por isso, se o quiseres, traz-me a bolsa!
Parayı tekrar bize getir, sonra seni bırakırız. Karını bırakırız.
Traga-nos o dinheiro novamente e deixamos você e a sua esposa irem.
İki saat içinde gerçeği getir, o zaman parayı konuşuruz.
Voltem dentro de duas horas com a nota verdadeira, e ai discutiremos o dinheiro.
Hey, parayı getir ahbap.
Traz a nota, bacano.
Aa... Parayı yarın getir ve hiç bir sorun çıkmasın. He?
Dá-me o dinheiro amanhã e não haverá problemas.
Parayı Cynthia Neuwirth'e getir yoksa kız ölür.
Leve o dinheiro à Cynthia Neuwirth ou a sua namorada morre.
Sat ve parayı bana getir.
Vende-a e traz-me o dinheiro.
Hemen bizimle gel, parayı da yanında getir.
Não, não tens de fazer nada.
Parayı arabaya getir.
Traz apenas o dinheiro para o carro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]