And pull translate Turkish
7,196 parallel translation
If you can't start facing reality, You might as well crawl into bed and pull the covers up tight Because you know what?
Gerçekle yüzleşemiyorsan sen de yatağa görüp örtüyü çekebilirsin.
You better pray you can find a way to turn this into a win and pull a miracle out of your ass!
Bu olayı, zarardan kâra dönüştürmenin bir yolunu bulmak için dua et.
I'll have to go straight home and pull myself.
Hemen eve gidip çavuşu tokatlamalıyım.
I'll try and pull 220-volt power from the washer / dryer for all the cooling units.
Yıkayıcı / kurutucudan tüm soğutma üniteleri için 220-volt elektrik çekmeye çalışacağım.
If that son of a bitch starts selling shit in Los Angeles, I'm personally gonna put a gun up his ass and pull the trigger.
Bu oruspu çocuğu malını Los Angeles'ta satarsa götüne bizzat tabanca sokup tetiği çekerim.
Would you be a sweetheart and pull up an account to see if there's any activity?
İyi bir kız olup, bir hesaptaki hareketleri incelemen mümkün mü?
Okay, just pull over and act like anyone else would.
Tamam, kenara çek ve sıradan biri gibi davran.
Kids, you feel her pull back and forth, right?
İleri geri, değil mi?
We pull this off and get out of the Swan alive,
Swan'dan canlı bir şekilde çıkacağız.
And also because... When I feel like sticking my head in an oven, You pull it out,
Ve ayrıca kafamı fırına sokmak istediğimde sen çekiyorsun ve içeri kurabiye koyuyorsun.
But if you don't want to, then we'll just stay here and-and we'll work super hard and put our noses to the grindstone and we might even have to pull an all-nighter.
Ama istemiyorsanız, o zaman burada kalıp çok sert bir şekilde çalışacağız ve kendimizi kasacağız hatta bütün gece burada kalacağız.
So, if I pull out, I'm saving your life... And your dignity!
Yani filmden çıkarsam, hayatını ve itibarını kurtarmış olurum!
And I pull up Lyn's, uh, g-chat and I'm like,
Ve ben, ah, Lyn en yukarı çekin, g-sohbet ve ben gibiyim
The evidence against Ulbricht was so powerful and Dratel's strategy had been to try to cross examine every government witness and to pull out his alternative story through that cross examination.
Ulbricht karşı delil öylesine güçlüydü ve Dratel en strateji olmuştu incelemek geçmeye çalışın her hükümet tanık ve çekin Onun alternatif bir hikaye Bu çapraz muayene ile.
And it would pull, you know, the other way.
O da başka yönden tutardı.
And... I remember thinking, like, I'm gonna try to pull out of it.
Ondan kaçmayı düşündüğümü hatırlıyorum.
I get you out, and you pull this shit.
Seni oradan kurtarıp yanımıza aldık.
You pull a knife on my ship, and I'll gut you with it.
Benim gemimde bıçak çekersen o bıçakla deşerim seni.
It won't cost nothing to pull up this nasty-ass carpet and burn it with the trash.
Bu lanet olasıca halıyı buradan almak ve yakıp çöpe atmak sana hiç bir şeye mal olmaz.
Every morning, I pull my pants on one leg at a time, and I slip on my soft-soled shoes, and I hear the same calling you do.
Her sabah pantolonuma bir bacağımı soktuğumda, ya da yumuşak tabanlı ayakkabım zeminde kaydığında, sizin gibi aynı sesi duyuyorum.
If I don't hear a confession from one of you motherfuckers quick, fast and in a hurry, I'm gonna'pull this whole pot of coffy, down that bitches goddamn throat.
Eğer siz orospu çocuklarından birinden hemen bir itiraf duymazsam bu kahve demliğinin tamamını, o kaltağını boğazından aşağı dökeceğim.
All you have to do is chisel out a piece and we'll pull you back up.
Tek yapman gereken bir parça kesmek, sonra seni yukarı çekeceğiz.
Now, he's a fighter, and I'm sure that he'll pull through.
Dişli bir insandır. Bunun da altından kalkacaktır.
I can pull these and... okay.
Bunları da çektim... tamam.
- and really, really pull it.
- ve gerçekten, gerçekten sıkıca çek.
And then her parents pull her out of school early for a six week vacay to Florence, Italy? Six weeks?
Sonra da ailesi onu okuldan erkenden alıp 6 haftalığına İtalya'ya mı ne gittiler.
And then they want these experiments that are gonna pull our focus.
Bir de dikkatimizi çekmek için deneyler yapacaklar.
Amy is holding steady... and Ben Burke looks like he'll pull through.
Amy'nin durumu stabil. Ben Burke de iyileşecek gibi görünüyor.
They got wind of the assassination attempt and were ready to pull the plug on the whole visit.
Suikast girişiminin haberini aldılar ve tüm ziyaretin fişini çekmeye hazırız.
This breaks when I pull it then I've to stop the play and glue it.
Bu çekerken kırıldı, ben de şu yapıştırıcıyla yapıştırayım onu.
As soon as you start the geography of some place it reminds her of her history, and I've to pull out this diary.
Sen bir yerlerin coğrafyasına başlayınca benim aklıma onun hikayesi geldi ve bu günlüğü çıkarmak istedim.
I should probably pull off that cover, and... burn it.
yakmalıyım.
You need to pull yourself together and do the job.
Kendini toplayıp, verilen işi yapman lazım.
Pull a Tiki Barber and pursue your dreams after football, huh?
Tiki Barber gibi olup futboldan sonraki hayallerinin peşinden mi gideceksin?
Um... And he told me that if you came tomorrow that he would pull the plug on the whole live stream, so...
Yarın gelirsen bütün canlı yayın işini bitireceğini söyledi.
I want to see that noose around your neck and I want to pull the fucking lever with my own two hands!
Boynuna o ilmiği geçirdiğini ve manivelayı kendi ellerimle çektiğimi görmek istiyorum!
And he starts screaming, and she starts screaming, and he's, like, trying to pull her off of me.
Babam bir yandan, kız bir yandan bağırıyor.. babam da kızdan beni ayırmaya çalışıyor ama..
"Now I will... Pull the tractor with my teeth and show you."
# Şimdi traktörü dişlerimle çekeceğim # # Ve sana göstereceğim #
You know, you get like a real high when you pull the trigger and...
İşte, tetiği çekince çok yüce filan hissediyorsun kendini...
But you'd never be able to pull it off, and even if you did, you'd be a prime suspect.
Ama tetiği de çekemezsin, çünkü çekersen, baş şüpheli sen olacaksın.
And now we can pull within seven.
Ve şimdi yedi yazabiliriz.
She lets him pull down her shift and kiss her breasts.
Gömleğini sıyırıp göğüslerini öpmesine izin veriyor.
One day over and I will pull that baby out myself!
Bir gün dahi gecikirse, o bebeği kendim çıkaracağım!
They don't just come in and sadistically pull these switches.
Gelip de sadist gibi bu düğmelere basmıyorlar.
Pull the car over, and get out, all of you.
Arabayı kenara çekin ve inin.
Okay, I'll boost you and then you pull me up after, okay?
Pekâlâ, ben seni yukarı kaldırayım sen beni çekersin sonra, olur mu?
Just... You pull up the grid, and I'll do the rest, OK?
Sen ızgarayı kaldır, gerisini ben hallederim tamam mı?
And you thought it was necessary to pull me out of a meeting...
Ve sen de bunun beni toplantıdan çağıracak kadar önemli olduğunu düşündün.
You want to pull up stakes and take it to another room?
Malzemeleri toplayıp, başka odaya gidelim mi?
Pull up your skirt and lie down.
Eteğini sıyır ve yere uzan.
But pull the trigger and you deny yourself the one person who could be your greatest ally in the future that awaits you.
Ama tetiği çekersen... seni bekleyen gelecekte... en büyük müttefiğin olabilecek tek kişiden... mahrum etmiş olursun kendini.
pull 961
pulling 23
pull me out 18
pull it out 74
pull it up 53
pull the trigger 163
pull the other one 20
pull it down 24
pull it back 34
pull up 219
pulling 23
pull me out 18
pull it out 74
pull it up 53
pull the trigger 163
pull the other one 20
pull it down 24
pull it back 34
pull up 219
pull back 172
pull the car over 19
pull my finger 31
pull it 155
pull it together 86
pull me up 74
pull yourself together 318
pull up a chair 78
pull over 744
pull over here 58
pull the car over 19
pull my finger 31
pull it 155
pull it together 86
pull me up 74
pull yourself together 318
pull up a chair 78
pull over 744
pull over here 58
pull it over 17
pull out 72
pull the plug 26
pull her up 19
pull over now 24
pull him up 48
pull the switch 17
pull harder 32
pull him out 34
pull it in 16
pull out 72
pull the plug 26
pull her up 19
pull over now 24
pull him up 48
pull the switch 17
pull harder 32
pull him out 34
pull it in 16