Did you see this translate Turkish
1,035 parallel translation
Billy, Did you see this?
Billy, şunu gördün mü? SÖMÜRGE GÖREVLİSİ SOHO'DA ÖLDÜRÜLDÜ
What did you see this time, Rosie?
Bu sefer ne gördün Rosie?
- Did you see this?
- Bunu gördün mü?
Willoughby, did you see this?
Willoughby, bunu gördün mü?
Did you see this?
Bunu gördün mü? Evet.
- Did you see this thing take off?
- Bu şeyi çıkarken gördün mü?
- Did you see this? - Yes.
- Bunu gördün mü?
Did you see this?
Bunu gördün mü?
- Did you see this Hedy Lamarr movie?
- Hedy Lamarr filmini gördün mü?
I got something. Did you see this?
Elimde senin için bir şey var.
Jimmy, did you see this?
Jimmy, bunu gördün mu?
Did you see this?
Onları gördün mü?
Did you see this little filly shoot?
Kız ne biçim ateş etti, gördün mü?
The night the murder case happened did you see this man?
Cinayet esnasında şahittin! Onu gördün mü?
Where did you see this?
Nerede gördün onu?
Did you personally ever see any of this love?
Hiç bu aşk denen şeyden payını aldın mı?
Will you tell this court, did you ever see me hit my daughter?
Mahkemeye söyler misiniz ; beni kızıma vururken hiç gördünüz mü?
You didn't see anything unusual yesterday or this morning, did you?
Dün ya da bu sabah sıradışı bir şey görmedin, değil mi?
What did you see from this window?
Bu pencereden ne gördün?
Did you ever see this slug before?
Böyle bir kurşunu daha önce hiç gördün mü?
Forgive me, Your Eminence, that I did not greet you first, but I did not know whether I would see my child again in this lifetime, and I was so happy about it.
Affedin, Kardinal Hazretleri. Önce sizi selâmlamam gerekirdi. Ama çocuğumu dünya gözüyle bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyordum.
You see, in all this trouble, I never did take Mr. Purdy off the case.
Görüyorsun, bütün bu belalara rağmen, Bay Purdy'yi davadan hiç almadım.
Did you ever see anything like this around here before, Jess?
Daha önce buralarda böyle bir şey gördün mü, Jess?
Did you see this thing too, Jane?
Bu şeyi sen de gördün mü Jane?
Did you ever see anything like this in a cradle?
Hiçbir beşikte böyle bir şey gördün mü?
Did you ever see this man before?
Bu adamı hiç gördün mü?
- What did you see in this?
- Bunlardan hangisini tespit ettiniz?
- I did. And on this balcony, did you see some flower boxes?
- Ve o balkonda birkaç çiçek saksısı gördünüz mü?
Hey, did you two see anyone come this way?
Hey, siz ikiniz. Bu taraftan gelen birini gördünüz mü?
You know, I never did see a train like this before.
Hiç böyle bir tren görmemiştim.
Why did you not see that this morning?
Sabah neden bunun farkına varmadın?
Did you ever see this?
Bunu daha önce gördünüz mü?
Did you see him at this door?
Bu kapıda mı gördün onu?
Mr. Harris, did you see Mrs. Edwards go out this morning?
Bay Harris, Bayan Edwards'ı bu sabah çıkarken gördünüz mü?
As you can see, we are incapable of defending it. I only hope Ramirez really did send you because this gold represents the hopes of all Mexicans.
Tek umudum sizi gerçekten Ramirez'in göndermiş olması çünkü bu altın tüm Meksikalıların umutlarını temsil ediyor.
Did you see how many there are this year?
Burada kaç yıl geçirdin?
The person who did this, I promise you, I will see that he's brought to justice, however long it takes, however much it costs.
Deme. Şey, eğer kız kardeşim akıl hastası bir hırsız tarafından öldürüldü ise, niçin gidip onu aramıyorsunuz, Komiser? Oh, hemen şimdi yola koyuluyorum, Matmazel McCurdy.
Did you see who did this to you?
Size bunu yapanı gördünüz mü?
You see, whoever did this, he had to wear a ring.
Bunu yapan her kimse parmağında bir yüzüğü vardı.
Boy, did you see all this?
Evlât, tüm bunlara tanık oldun mu?
Uh, did you happen to see this?
Uh, bunu hiç görmüş müydünüz?
Did you see in the paper this morning where we lost 3,000 helicopters?
3000 helikopter kaybetmişiz, bugün gazetede okudun mu?
'Cause if you did, you'd sure see... what a beautiful piece of work this here thing is.
Bu kadar güzel bir parçanın... neyden yapıldığını görmek isterdim.
Did you see the news this morning?
Sabah haberlerini izledin mi?
Did you see this client?
Bu müşteriyi gördünüz mü? Müthiş göğüsleri var.
Maggie, did you see the police here this morning?
- Maggie, sabah burada polis gördün mü?
You, sir This wagon You did see it arrive?
Beyefendi, bu arabayı gelirken gördünüz mü?
Did you see what this guy did here?
Onun burada ne yaptığını gördünmü?
Even if you found it... which not too many people did... even if it was right there in front of you... how could you see it with all this sex in the way?
Eğer onu bulduysan bile... ki bir çok insan bulamadı..., ve hatta o orada gözünün önünde idiyse bile..., bu kadar seksin olduğu yerde onu nasıl görebilirdin?
Did you see... when you were in this trance did you see anything besides that tombstone?
Transa geçtiğin zaman o mezar taşından başka bir şey gördün mü?
When did you last see her this happy? Hmm?
Bu kadar mutlu olduğunu en son ne zaman gördün?
did you sleep well 186
did you 5422
did you miss me 258
did you like it 169
did you call me 65
did you have a good day 34
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
did you 5422
did you miss me 258
did you like it 169
did you call me 65
did you have a good day 34
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
did you see a doctor 19
did you do it 192
did you say something 194
did you know that 655
did you see that 1004
did you hear me 503
did you see him 211
did you see it 273
did you know him 151
did you hear 352
did you do it 192
did you say something 194
did you know that 655
did you see that 1004
did you hear me 503
did you see him 211
did you see it 273
did you know him 151
did you hear 352