Do yourself a favour translate Turkish
96 parallel translation
Do yourself a favour.
Kendine bir iyilik yap.
Sky, don't think I am a pest, but do yourself a favour - eat this last little bite of cheesecake.
Sky, fazla ısrarcı olmak istemem, ama kendine bir iyilik yap. Şu peynirli keki bitir. Bana müteşekkir olacaksın.
Sugar, do yourself a favour.
Şeker, kendine bir iyilik yap.
So... do yourself a favour and... stop thinking about him. - I wasn't.
O nedenle kendine bir iyilik yap ve...
And you do yourself a favour because you need the dough.
Kendine de iyilik edersin, çünkü paraya ihtiyacın vardır.
Now do yourself a favour and get this lot under control before the heavy mob is on you like a ton of hot horse shit.
Kendine bir iyilik yap,... ağzındaki tüm lokmaların tadı at boku gibi gelmeden önce,... bu husumeti de kontrol altına al.
Want to do yourself a favour?
Kendine bir iyilik yapmak istermisin?
Do yourself a favour.
Sam, kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favour, wear a jacket and tie today.
Bugün kendine bir iyilik yap ; ceket giy ve kravat tak.
Do yourself a favour.
Kendinize bir iyilik yapın.
Do yourself a favour and take your business someplace else.
Bu yüzden kendine bir iyilik yap da işini başka yerde gör.
Do yourself a favour - never sleep with an officer.
Kendine lütufta bulun - asla bir subayla yatma.
Why don't you do yourself a favour?
Neden kendine bir iyilik yapmıyorsun?
You should do yourself a favour.
Ama kendine bir iyilik yap.
Ronald, do yourself a favour. Tell me what really happened.
Ronald, kendi iyiliğin için gerçekte olanları bana anlatman gerek.
But if you do come back as an eagle, do yourself a favour.
Ama bir kartal olursan kendine bir iyilik yap.
So why don't you do yourself a favour while you're helpin'us?
Neden bize yardım ederek kendine de iyilik etmiyorsun?
Do yourself a favour. Call your lawyer.
Kendine bir iyilik yap ve avukatını ara.
So do yourself a favour, and stop fuckin'around.
Kendine bir iyilik yap ve bu yaptığına bir son ver.
Yeah, Potter, do yourself a favour.
Potter, kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favour.
Kendine bir iyilik et.
Why don't you do yourself a favour and shut up you cunt.
Koca agzini kapatsana!
Do yourself a favour and get the hell outta here.
Kendine bir iyilik yap ve buradan git.
So why don't you do yourself a favour and just get...
Neden kendine bir iyilik yapmıyorsun ve sadece...
So just do yourself a favour and don't waste your time on me.
O zaman kendine bir iyilik yap ve vaktini benimle harcama.
Do yourself a favour.
Kendine iyilik yap.
- Do yourself a favour, Asha.
- Kendine bir iyilik yap, Asha.
Will you do yourself a favour.
Kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favour, Jackie Boy, and get help, like a shrink.
Kendine bir iyilik yap Jackie ve gidip bir psikiyatrdan yardım al.
Do yourself a favour, leave now.
Kendine iyilik yap ve buradan git.
Do yourself a favour and help us help you.
Kendine bir iyilik yap. Sana yardım etmemize izin ver.
Adam, do yourself a favour, OK?
Adam, kendine bir iyilik yap, olur mu? Peşini bırak.
Do yourself a favour and fuck off before you get opened up like a tin of beans.
Kendine bir iyilik yap ve fasulye konservesi gibi açılmadan siktir ol git.
Listen, Kiwi, do yourself a favour and jog on before you catch a cold.
Dinle Kiwi,.. .. kendine bir iyilik yap ve üşütmeden önce biraz yürüyüş yap.
You know, Hollywood, you should do yourself a favour.
Biliyor musun, Hollywood, kendine bir iyilik yapmalısın.
Do yourself a favour and fuck off.
Kendine bir iyilik yap ve git.
But do me a favour, yourself a favour. Stay there.
Ama bana ve kendine bir iyilik yap, olduğun yerde kal.
Don't lie to your man Rhino. Just do me a favour. Shut up and fix your laces before you kill yourself.
Kapa çeneni ve kendini öldürmeden ayakkabılarını bağla.
Do yourself a favour.
Dostum, haydi gidelim. Kendine bir güzellik yap.
So why don't you do her a favour and clean yourself up?
Neden ona bir iyilik yapıp yıkanmıyorsun?
Do yourself a favour. Stay home and watch football.
Kendine bir iyilik yap.
If you want to do the taxpayers a favour, go and hang yourself.
Vergi mükelleflerine bir iyilik yapmak istiyorsan git ve kendini öldür.
They do him a favour and you might find yourself getting kinda thirsty.
Ona bir iyilik yaparlarsa birdenbire susamaya başlarsın.
SO WHY DON'T YOU JUST DO US ALL A FAVOUR, INCLUDING YOURSELF, AND DISAPPEAR?
Neden hepimize bir iyilik yapıp buradan çekip gitmiyorsun?
Why don't you do me a favour and go get yourself another perm and let the grownups talk.
Gerçekten mi? Biz büyükler konuşurken sen gidip saçına perma yaptırsana.
And do us a favour. Keep that to yourself.
Ve bize bir iyilik yap bunu kendine sakla.
Do me a favour, go and sort yourself out and tell me about it when we get home.
Sen git şu üstünü değiştir, evde anlatırsın olanları.
Do me a favour and make yourself useful and turn that thing down.
Bir işe yara da şu aleti kapa.
But would you do us a favour and you deliver the news to Hotneck yourself?
Neden bize bir iyilik yapıp, haberi Hotneck'e sen vermiyorsun?
Why don't you do yourself a motherfucking favour and go kill that son of a bitch?
Neden kendine bir iyilik yapıp gidip o hergeleyi öldürmüyorsun?
Hey, man, why don't you do yourself and me a favour, all right?
Bana ve kendine bir iyilik yap, tamam mı?
do yourself a favor 128
a favour 23
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
a favour 23
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753