Got to say translate Turkish
6,451 parallel translation
Fellas, I got to say, I loved the show. All right?
Beyler gösteriye bayıldım.
Why'd you got to say that?
Neden böyle söyledin?
I got to say, it's fun having you here.
İtiraf etmeliyim ki projeye neşe kattın.
I got to say something.
Bir şey söylemem gerek.
Why's he got to say that?
- Ne diye böyle dedi şimdi?
You know, I... never got to say goodbye to my wife.
Karımla vedalaşma fırsatım hiç olmadı.
Well, I got to say, I love the pink one a lot.
yani, söylemek zorundayım, pembe olanı çok sevdim.
My grandfather used to say the three things that he hated most in life were Hitler, his grandmother, and the Los Angeles sun, but I got to say, everything about Los Angeles feels pretty damn great right now.
Büyükbabamın hayatta en çok nefret ettiği üç şey : Hitler, babaannesi ve Los Angeles güneşiydi. Ama şunu belirteyim ki Los Angeles'la ilgili her şey şu anda harika hissettiriyor.
We got to say the prayers!
- Duaları okumalıyız.
Now you listen to what I've got to say. Alright?
Şimdi dediğimi yap, tamam mı?
I don't think he'd wanna hear anything I got to say.
Söyleyeceğim şeyleri dinlemek isteyeceğini sanmıyorum.
I never even got to say goodbye.
Hoşça kal bile diyemedim.
So, I got a few things to say... and I don't think you're gonna like, any of them.
Söylemek istediğim birkaç şey var. Hoşunuza gideceğini hiç sanmıyorum.
You know, I got.. I got something to say.
Ben de bir şey söylemek istiyorum.
Pay attention while he's talking, and don't say, "You've got to be shitting me" when he tells you the price of something.
Adam konuşurken onu dinle ve sakın sana bir şeyin fiyatını söylediğinde "taşak geçiyor olmalısın." deme.
You got nothing to say, Connolly?
Bir şey demeyecek misin Connolly?
- You got something to say to me?
- Diyeceğin bir şey mi var?
Hey, y'all got something to say about Compton?
Compton hakkında diyeceğiniz bir şey mi var?
- You got something to say?
- Bir şey mi diyeceksin?
You got something to say, boy?
Diyecek bir lafın mı var evlat?
- I got something to say.
- Söyleyeceklerim var.
Yo, Dre, I got something to say
Hey Dre, söyleyeceklerim var
Got a second to say hello?
Onlara merhaba diyecek vaktin var mı?
Never married, never spoke about you except to say that it was a wild thing she did when she was 23 and got drunk backstage after one of your concerts.
Hiç evlenmedi, senden hiç bahsetmedi. 23 yaşındayken senin konserlerinin birinden sonra sarhoş olup kuliste yaptığı şeyin ne kadar çılgınca olduğunu söylediği zaman hariç.
What do I got to do, say it again?
Ne yapmalıyım, tekrar mı söyleyeyim?
I got nothing to say to you, man.
Sana söyleyecek bir şeyim yok, dostum.
Hey! You got something to say?
Bir şey söyler misin?
If you've got something to say, say it to me.
Söyleyeceğin bir şey varsa bana söyle.
So you've got Chuck Leavell on the harmonium and everyone is folding in all this beautiful shit, but this song is not taking off, so I say to Keith, "Do you trust me?"
Chuck Leavell, armonyum ile girdi. Ve herkes bir şekilde işin içine karıştı. Ama şarkı alıp yürüyemedi.
I got to go work.
Ben de gidip çalışayım.
Don't listen to a word this asshole has to say.
Bu göt herifin söylediği hiçbir şeyi dinleme.
But I think you got somethin'to say - and it's time you said it.
Ama sanırım bana bir şey söyleyeceksin ve şimdi bunun tam zamanı.
Why you got to point at the Mexican when you say "steals"?
"Çalarsa" derken niye Meksikalıyı gösteriyorsun?
I've got nothing to say to you.
Sana söyleyecek tek lafım yok.
I got something to say to you.
Benim sana söyleyecek lafım var.
Brother, is it too late to say you got it wrong?
Kardeşim, "yanlış anladın" demek için çok mu geç?
I've got respect fathoms deep for everything your husband had to say in those shattering songs, ok?
Kocanın söylediği şarkılardaki.. .. derin sözlere büyük saygım var, tamam mı?
I see him at O'Hara's poker room one day and I walk over to say hello. I see he's got a handsome pile of chips in front of him, over five grand. Archie starts bragging that he started the night with just sixty bucks.
Bir kere onu O'Hara'da poker oynarken gördüm, selam vermek için gittiğimde önünde altın gibi parlayan en az 5 bin çip gördüm ve Archie geceye 600 dolar ile başladığını söyleyerek övünmeye başladı.
I never got a chance to say thank you.
Sana hiç teşekkür etme fırsatı bulamadım.
We're taking five grand off your tab for the car, but you got one month to get us the rest, all right?
Arabanı 5 bin dolara sayıyoruz ama paranın geri kalanı için 1 ayın var, tamam mı?
You know what? I got something I wanna say to y'all since I'm guessing... this is the first time that you've ever been forced to listen to a black man.
İlk defa siyah birini dinlemek zorunda kaldığınız için size söylemek istediğim bazı şeyler var.
I have to say, you've got an interesting interpretation there of "low-key," Mr. Toretto.
Söylemem gerekiyor ki "gösterişten uzak" anlayışınız çok ilginç Bay Toretto.
I got lots of stuff to say.
- Söyleyecek birçok şeyim var.
( BLAKE ) Amy, got anything to say?
Amy söyleyeceğin bir şey var mı?
And I got 10 pounds of the prompt cheatham ( weed ) to say I'm going to win, yo.
5 kilo otum var. Ve şunu diyorum, ben kazanacağım, yo.
- My letter just said I wanted to see you, it didn't say I had any idea what I'd do when I got here.
Mektupta sadece seni görmek istediğimi söyledim. Seni gördüğüm zaman ne yapacağımı değil.
- Why don't you just say, "Hey, about that little thing " that happened 15 years ago that you never owned up to "or apologized for like you should have, you motherfucker" - - Sorry, Tyler.
Neden direk söylemiyorsun, "Selam, şu küçük şey hakkında hani 15 yıl önce yaşanan, asla kabullenmediğin ya da yapman gereken gibi af dilemediğin, seni göt herif..." Üzgünüm, Tyler.
Yeah, I got something to say.
Evet, benim de söyleyeceklerim var.
You sound like you got something to say.
- Söyleyecek bir şeyin var gibi.
- [Gale] When we were making Part Two, we always used to say, "Wow, in 2015, we'll all get together and see what we got right."
İkinci filmi yaparken, "Vay be, 2015'te beraber oturup" "neleri doğru tutturduğumuzu göreceğiz" derdik hep.
I got nothing to say to you.
- Seninle tek kelime konuşmam.
got to run 48
got to go 423
got to 47
got to hand it to you 21
got to be kidding me 19
got to be 28
got to admit 44
to say the least 206
to say good 30
to say goodbye 37
got to go 423
got to 47
got to hand it to you 21
got to be kidding me 19
got to be 28
got to admit 44
to say the least 206
to say good 30
to say goodbye 37
to say 74
to say what 25
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
to say what 25
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say cheese 102
say it louder 17
say hi 185
say something 1124
say it like you mean it 26
say what now 22
say it ain't so 28
say your prayers 56
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
say hi 185
say something 1124
say it like you mean it 26
say what now 22
say it ain't so 28
say your prayers 56
say it again 435
say it out loud 26
say what 525
say something nice 28
says who 419
say your name 29
say something to me 20
say hello 271
say goodbye 109
say thank you 77
say no more 261
say it one more time 17
say hi for me 19
says who 419
say your name 29
say something to me 20
say hello 271
say goodbye 109
say thank you 77
say no more 261
say it one more time 17
say hi for me 19