English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hey listen

Hey listen translate Turkish

4,833 parallel translation
Hey listen, you guys quarantine the house when Summer brought olives from Mexico.
- Ne yaptığını zannediyorsun? Summer, Meksika'dan zeytin getirdiğinde evi karantina altına almıştınız.
Hey listen man Pack all the bangles in her size
Hey, dinle, adamım, bütün bilezikleri onun eline tak.
Hey, listen.
Dinle, bak.
Hey, J, listen, I got some news.
J, sana bazı haberlerim var.
Hey, listen, I got a little extra room in my sleeping bag.
Hey, dinle, uyku tulumumda biraz ekstra boş yerim var.
I don't know why I'm asking that. Hey, okay, listen...
Niye sorduğumu ben de bilmiyorum.
Hey, listen, I would do anything for you.
Dinle, senin için ne olursa yaparım.
Listen. Hey, this is a great idea.
Dinle, bu cidden iyi bir fikir.
Hey, listen, I got a former partner that's been here since'89 in a coma, so... hmm. 1889?
Burada yatan eski bir ortağım var'89'dan beridir komada, gidip onu bir... 1889 mu?
- Hey, listen, we can... - help with...
Baksana biz yardım...
Hey, did you listen to him?
Duydun mu?
Hey, look, I fuck around on all my girlfriends a little bit, so don't listen to me. I don't even know what I'm saying.
Bak, bende kız arkadaşlarım biraz takılmıştım, bu yüzden beni dinleme.Ne dediğimi bile bilmiyorum.
- Hey. Listen to me.
Dinle beni.
You have to listen to me! Hey!
Beni dinlemek zorundasın!
Hey, guys, listen to this. My name's Cam.
Arkadaşlar, şunu dinleyin.
Hey, Molly, listen.
Hey, Molly, dinle.
Hey, listen, when El Diablo shows, you drop back behind us, all right?
Hey, dinle, eğer "El Diablo" ortaya çıkarsa hemen arka plana geçeceksin, tamam mı?
Okay, listen... I really think that you deserve... hey. Sorry, I forgot about the line.
tamam dinle gerçekten bunu hakettiğini düşünüyorum pardon çizgiyi unuttum.
Hey, listen, Rick.
- Baksana, Rick.
Hey, listen, I shouldn't have come here.
Dinle. Buraya hiç gelmemeliydim.
Hey, listen to me, all right? Look,
Beni dinle, tamam mı?
Hey, listen, maybe you ain't just the things you done.
Belki yaptığın şeyler kişiliğini tarif etmez ama daha önce hiç yapmadığın bir şey yaparsın bir gün her şey değişir diyorum. Peki, dinle.
Hey, listen, guys.
Hey, dinleyin, çocuklar.
Hey, listen, can we get... um, get...
Biz acaba şey...
And listen, I have a photograph of you changing the number plate of the car you stole
Hey! Ve dinle! Elimde çaldığın arabanın plakasını değiştirirken çektiğim fotoğrafın da var.
Hey I am not here to listen to my life history
Hey, ben buraya kendi hayat hikayemi dinlemek için gelmedim.
Hey, listen, everyone.
Herkes beni dinlesin.
Hey, uh, so listen, you didn't go to your team dinner?
Baksana, takım yemeğine gitmemişsin?
Hey, listen, I want you to meet my date.
- Baksana seni flörtümle tanıştırmak istiyorum.
Listen up here, y'all. Hey!
Beni dinleyin millet.
Hey. Hey. Listen to me.
Dinlesene beni.
Hey, listen...
Hey, dinle!
Um, hey, listen, are you guys using the laptop?
Baksana, laptopu kullanıyor musunuz?
Hey, listen, I need to take off a little early today.
Hey, dinle. Bugün biraz erken çıkmam gerek.
Hey, listen, Simon, where's the mean Randi Jenkins doll?
Dinle Simon, şu kötü kız Randi Jenkins bebeği nerede?
Hey, Sammi, listen.
Sammi, dinle.
Hey, listen, do you guys want any cash for the cream?
Merhem için paraya ihtiyaciniz var mi?
Hey, listen, Sweets, can this wait?
- Dinle, Sweets, bekleyebilir mi? - Çalış sen.
Hey, listen.
Baksana.
Hey, listen, I-I got to ask you something.
Dinle. Sana bir şey sormalıyım.
Hey, listen.
Ne diyeceğim.
Hey, listen...
Hey, dinle...
Hey, listen to me.
Hey, dinle beni.
Hey, listen.
Dinle, barışalım diyorum.
Hey, listen.
- Dinle.
Listen to your girl, pal. Hey!
- Kız arkadaşını dinle dostum.
Hey, listen, okay?
- Dinleyin, tamam mı?
Hey, so listen, on Saturday night, it's not like I can switch my anniversary date, so could you move the sangria night or, you know, whatever you call it?
Dinle cumartesi gecesi yıl dönümümü değiştiremeyeceğime göre sangria gecesini mi ne değiştirsen olmaz mı?
Hey, listen, what do I need to say here?
Dinle, burada ne söylemem gerekiyor şimdi?
And... and, hey, listen.
Pekala dinle.
Hey, listen.
Baksana Schmidt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]