English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I belong to you

I belong to you translate Turkish

574 parallel translation
I belong to you and I will never leave you.
Sana aidim ve seni asla bırakmayacağım.
He wouldn't have me because I belong to you
o beni istemezdi çünkü ben seninim
- I belong to you now.
- Ben artık sana aitim.
I belong to you, as if you had bought me.
Ben sana aitim, Beni satın almışsın gibi.
I belong to you, Moses.
Ben sana aitim Musa.
I belong to you.
Sana aidim.
I belong to you.
Ben sana aitim.
I belong to you.
Ben sana aidim.
That way, I can show everyone in this world that you're mine, and you belong to me.
Tüm Pasifik'e benim olduğunu göstermenin yolu bu.
But if we're going on together, as you said in Paris... I'm saying it now, we've got to beat it right back home where we belong.
Paris'te söylediğin gibi, eğer bu yola beraber devam edeceksek şimdi şana sunu söylüyorum, hemen buradan ayrılıp evimize, ait olduğumuz yere dönmemiz gerekiyor.
You belong to that unfortunate category... that I would call the Park Avenue brat.
Benim Park Bulvarı veletleri diye adlandırdığım... çok talihsiz bir gruba mensupsunuz.
I like to feel that I belong to the things you love.
Senin sevdiğin şeylere aitmişim gibi hissediyorum.
Well, you know, this is where I belong... Coming back here to stay someday.
Ait olduğum bu yere... birkaç günlüğüne kalmaya geldim.
- Yeah, I know he did, Jeeter but you see, that land doesn't belong to us anymore.
- Biliyorum Jeeter ama o arazi artık bize ait değil.
I suppose you've heard what I'm doing with that white elephant that used to belong to your family up on Waverly Street.
Waverly Sokağı'ndaki, eskiden ailenize ait olan işe yaramaz binaya yaptığımı sanırım duymuşsundur Asa.
- Mmm-hmm. And the women's club I belong to wants you to give them a little talk.
Ayrıca benim üye olduğum kadın kulübü senden küçük bir konuşma yapmanı istiyor.
You don't belong to Eddie Mars, because I asked him.
Eddie Mars'ın adamı değilsin, çünkü ona sordum.
You're to take care of me because I belong to the boss.
Beni, patrona ait olduğum için korumak zorundasın.
You know, she is a pretty slick number and I understand her heart didn't exactly belong to Benny.
Kızın hoş ve çekici olduğunu biliyorsun ve kalbini de, Benny'nin tamamiyle dolduramadığını da.
You know the gay firemen and police officers club I belong to?
Üyesi oIduğum eşcinseI itfaiyeci ve poIis derneğini hatırIadın mı?
I know you Commies are looking for some film that don't belong to you.
Siz Komi'lerin, size ait olmayan bir filmin peşinde olduğunuzu biliyorum.
I thought you could never belong to anyone, never care for anyone.
Sana sahip olunamayacağını, kimseyi sevemeyeceğini düşünürdüm.
You go back to bed, and I'll go where I belong.
Yatağına geri dön, ben de ait olduğum yere.
And when I am, it'll be back to the gutter for you, my girl, where you belong!
Ve olduğum zaman ait olduğun çukura geri döneceksin.
I... I want you to feel welcome, like you... like you belong.
Baş üstünde tutulduğunu ve doğru yerde olduğunu hissetmeni istiyorum.
I'm only glad you don't belong to my outfit.
Benim tayfama ait olmadığına çok seviniyorum.
Dear Sasha, I don't belong to you.
Canım Saşa, ümitlenme boşa! - Git, gözüm görmesin seni.
Maybe if I see you getting married, it'll be easier for me to understand that now you belong to somebody else.
Belki seni evlenirken görürsem bir başkasına ait olduğunu anlamam daha da kolaylaşır.
I don't belong to you!
Sizlere ait değilim!
I somehow understand that it was there that you were so young, that you didn't yet belong to anyone in particular, and I like that.
Sanki orada anladım, o kadar genç olduğunu... gibi geliyor bana. Belki bir kimsenin olamayacağı kadar genç. Hoşuma gidiyor bu.
I'm trying to make do with something that doesn't belong on a submarine... and you can't install a new valve spring if you ain't got it.
Bakın, birincisi, ben bu işi bir denizaltıda asla bulunmayan parçalarla halletmeye çalışıyorum! İkincisi, eğer elinizde supap yayı yoksa değiştiremezsiniz!
I was gonna tell you that I don't belong to work...
Söylemek istediğim bu çalışmaya ait olmadığım...
But I tell you, we belong to the same herd.
Ama sana söylüyorum, biz aynı sürüye aidiz.
Inside, you should know that I don't belong to anybody.
İçim, kimseye ait olmadığımı bilmen gerekiyor.
I can only tell you that he doesn't belong to our circle.
Sana tek söyleyeceğim, bizim çevremizden olmadığıdır.
I no longer belong to you.
Ben artık senin değilim.
I tell you the kingdom of God will be taken away from you and given to a people which yields the revenues that belong to it.
Bu nedenle size derim ki, Tanrı'nın hükümranlığı sizden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren bir halka verilecek.
I want you to belong somewhere, to have roots of your own.
Bir yere ait olmanı, kendi temellerin olmasını istiyorum.
Mrs Massingale, if I could force you to do anything, which obviously I cannot, it would be to go home, and stay home, where all decent women belong.
Bayan Massingale, sizi herhangi bir şey yapmaya zorlasam bile, ki bunu asla yapamam bu her nazik kadının ait olduğu yer olan evine götürmek ve orada kalmasını sağlamak olurdu.
I want you to see a portrait of the man you belong to.
Ait olduğun adamın resmini görmeni istedim.
I swear, you'd think for once they could remember to put things where they belong.
Yemin ederim, eşyaları yerine kaldırmak bir kez... -... olsun hatırlarına gelmiyor.
I love you with all my heart and I want to belong to you.
Sen sevgisin, İnancımız!
I'll teach you how to treat the girls who belong to others...
Başkasının kızını yönetmek ne demek, göstereceğim sana.
Now, if you'll forgive me... ... I'll go inside, pack my little bags... ... and return to Vienna where I belong.
Şimdi beni bağışlarsan içeri gidip bavullarımı toplayayım ve Viyana'ya, ait olduğum yere döneyim.
I can't expect you to understand this, but these men belong to the Ninth FusiIiers.
Sizin anlamanızı beklemem ama biz Dokuzuncu Piyade Alayı'na mensubuz.
Well, you don't think I'd steal something that didn't belong to me, do you?
Bana ait olmayan bir şeyi çalacağımı düşünmüyorsun değil mi?
I mean, someone you belong to... someone who cares about you... someone you're crazy about and who you'd hate yourself if you hurt her... and all you want to do is be with her always, only... and... Here.
Senin de ait olacağın biri seni önemseyen biri delicesine sevdiğin ve asla incitmek istemeyeceğin birisi hep onunla olmak isteyeceğin, yalnız onunla işte.
You give me back those jewels that really belong to me. And I give back the millions that don't belong to me.
Bana ait olan mücevherleri iade ederseniz ben de, bana ait olmayan 60 milyonu, size iade ederim.
You four of you will remain in custody until I discover how to return you to where you belong.
Dördünüz gözetim altında kalacaksınız ta ki sizi ait olduğunuz yere nasıl geri göndereceğimi buluncaya kadar.
You belong to it, and when this one's over, you're gonna find another, and I hope I'm with you.
Sen ona aitsin, ve bir savaş bittiğinde gidip bir yenisini ararsın, ve umarım ben de seninle olurum.
First I tell you to keepyour nose out of ourfamily matters, and now I'm sticking my nose where it doesn't belong.
Önce, sana aile meselelerimize burnunu sokmamanı söylüyorum, ama şimdi kendi burnumu, ait olmadığı yere sokuyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]