English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Keep smiling

Keep smiling translate Turkish

224 parallel translation
- Oh, just keep smiling at him.
Oh, sadece gülümse ona.
Keep smiling.
Gülümsemeye devam.
That's it, keep smiling.
İşte böyle, gülmeye devam et.
Keep smiling.
Gülümsemeye devam et.
Ermengarde, keep smiling.
Ermengarde, gülümse.
And just keep smiling, For once in your life, darling!
Yüzün gülsün yeter, Hayatında bir kez olsun, canım!
Wake up and sing, wake up and sing, And just keep smiling,
Haydi kalk bir şarkı söyle, yüzün gülsün yeter.
For once in your life, keep smiling!
Hayatında bir kez olsun, yüzün gülsün!
Keep smiling, okay?
Herzaman gülümse, tamam mı?
Keep smiling while you still have lips.
Hala dudakların varken gülümsemeye devam et.
Just act friendly, keep smiling.
Dostane davranın, devamlı gülümseyin.
Keep smiling. 688-5549.
Gülmeye devam et. 688 - 5549.
Just keep smiling.
Gülümsemeye devam et.
Naah, nothing so scare If you keep smiling they'll soon leave the house
Sizin iyi insanlar olduğunuzu düşünürlerse ve gülümsemeye devam ederseniz hemen evi terk ederler.
Just follow that heart and keep smiling.
Sadece o kalbi dinle ve gülümsemeyi asla bırakma.
You keep smiling.
Gülümsemeye devam edin.
But keep smiling because my husband is watching.
Ama gülümsemeye devam et, çünkü kocam bize bakıyor.
- Just keep smiling.
- Gülümsemeye devam et.
Keep smiling.
Gülümse dostum.
"Keep smiling just like this.."
"İşte böyle gülümsemeye devam et.."
You know you keep smiling at me.
Biliyorsun... Bana gülmeyi sürdürüyorsun.
- Sounds good. - Keep smiling.
Gülümsemeye devam et.
Yeah, keep smiling, you little pissant.
Sırıtmaya devam et seni küçük pislik.
Everybody keep smiling, and I know we're going to fit right in.
Herkes gülüyor, biliyorum buraya ayak uyduracağız.
Remember, whatever happens, keep smiling, ok. Right?
Unutma ne olursa olsun, gülümsemeye devam edeceksin, Tamam mı?
Keep smiling, jerk-off.
Sırıt bakalım fırlama.
Remember, close your legs and keep smiling.
Unutma, bacaklarını bitişik tutacaksın ve herkese gülümseyeceksin.
Why do you keep smiling? Are you high?
Ne sırıtıyorsun kafayı mı çektin?
Just keep smiling.
- Gülümse. - Tamam.
But one has to hang on and keep smiling.
Ama insanın hayata sımsıkı sarılması ve gülümsemeye devam etmesi gerekiyor.
Keep smiling, shithead.
Gülümsemenizi tutun.
You have a sweet smile. Keep smiling.
Gülmek sana yakışıyor, hep gül.
It's called "keep smiling." If you want to compete... you have to smile even when you feel like crying.
İsmi "devamlı gülen" e... tamamlamak istiyorsanız... gülümsemek zorundasınız, hatta ağlamak isteseniz bile!
Everybody keep smiling. it'll kill my grandmother if she finds out.
Herkes gülümsemeye devam etsin. Eğer bunu öğrenirse büyükannem yaşayamaz.
Keep smiling until then
Sonuna kadar gülümse
Keep smiling, keep smiling, that's lovely.
Gülümse, gülümse, çok hoş.
- Then keep smiling through the tears. - How?
- Öyleyse, gözyaşlarınla gülümse
First, what was quite difficult was that she's a credulous person, a naive optimist, and knowing the end of this story and the events of the Commune, it wasn't easy to keep smiling.
Ama bireysel özgürlüğe saygı göstereceğimizi de garanti etmeliyiz. Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Gözaltıları yasal çerçeveye oturtmak adına,... tüm tutuklamalar 24 saat içinde Komün Adalet Delegasyonu'na bildirilecek.
Keep smiling!
Üzülme sakın!
You're gonna keep on smiling too.
Hep gülmelisin.
An artist has to smile and smile and keep on smiling.
Sanatçı dilenirken sırıtmalı, sırıtmalı, hiç durmadan sırıtmalı.
I can't help but keep staring at her And smiling at her
Ondan dözlerimi alamıyorum ve ona gülümsüyorum
Just keep looking at me and smiling.
Bana bakmaya ve gülümsemeye devam et.
I keep my grandma smiling.
Büyük annemi gülümsetmeye devam et.
Tuffy is asking the child to keep on smiling always!
Tuffy bile gülümseyerek çocuğu istiyor.
Keep on smiling, Margot!
Gülümsemeye devam et! Margot!
As long as I keep on smiling...
Gülümsemeye devam edeceğim...
Keep fucking smiling.
Gülümse.
Keep smiling.
Gülümseyin.
Okay, you just keep on smiling.
Tamam, gülümsemeye devam et.
Caesar's gonna give him Gaul and that should keep him smiling.
Sezar ona Galya'yı verecek ve bu onun gülmesini sağlamalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]