English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Keep it a secret

Keep it a secret translate Turkish

774 parallel translation
You're being so awkward that I'm beginning to suspect whether you even have the will to keep it a secret.
Böyle tuhaf davrandığın için sırrını sonuna dek gizleyebileceğinden şüphe duyuyorum.
If they were trying to keep it a secret, then it's highly likely that they've built a basement.
Onu gizli tutmaya çalışıyorlarsa, o halde büyük ihtimalle, bir bodrum inşa etmişler.
If it's all the same to you, Mr. Parker, I'd like to keep it a secret.
Sizin için bir mahsuru yoksa Bay Parker, ben gizli kalmasını isterim.
Well, you'd better keep it a secret, you dope.
Bari bunu bir yerde söyleme salak.
Because Little Chief and I made a treaty to keep it a secret... so I couldn't break my word, could I?
Çünkü Little Chief ve ben bunu sır olarak tutmak için anlaşma yaptık... Bu nedenle sözümü tutmalıydım, değil mi?
That's right, blabbermouth, keep it a secret.
Haklısın boşboğaz, bu aramızda kalsın.
No, we must keep it a secret.
Hayır, bu bir sır olarak kalmalı.
How are we going to keep it a secret?
Bunu nasıl sır olarak saklayacağız?
Well, in the first place, we've got to keep it a secret.
İlk etapta bunu bir sır olarak aramızda tutmalıyız.
Must you keep it a secret?
Söyleyemeyeceğin bir şey mi?
We could keep it a secret.
Bunu gizli tutabiliriz.
Don't let us keep it a secret I'm in the show.
Oyunda oynadığımı saklamayalım.
Don't let us keep it a secret it's in English.
İngilizce olduğunu saklamayalım.
Would you be able to keep it a secret?
Sır tutmayı becerebilecek misin?
Why try to keep it a secret?
Neden gizlemeye çalışıyorsun?
Maybe I'll keep it a secret.
Belki bunu şimdi söylememeliyim.
You shouldn't have told him, we were going to keep it a secret until after our wedding trip.
Ona söylememeliydin, evlilik gezisinden dönünceye kadar onu bir sır olarak saklayacaktık.
She wanted to keep it a secret so there wouldn't be any fuss.
Telaş olmasın diye gizli tutmak istedi.
Better keep it a secret though.
Yine de gizli tutman daha iyi.
I persuaded Uncle Bill to keep it a secret awhile.
Bill Amcayı bir süre bir sır tutmağa ikna ettim.
I just can't keep it a secret.
Artık bunu gizleyemem.
No need to keep it a secret.
Gizlemeye gerek yok.
- You want to keep it a secret?
- Sır olarak mı kalsın istiyorsun?
OK, I'll tell you, but keep it a secret.
Tamam söyleyeceğim ama sır olarak sakla.
Doctor, you needn't keep it a secret from us!
Doctor, bizden sır saklamana gerek yok! Ne?
The whole point of the Doomsday Machine is lost if you keep it a secret. Why didn't you tell the world?
Mahşer Günü Silahının bütün anlamı kaybolur eğer onu gizli tutarsanız.
I can no longer keep it a secret.
Daha fazla saklayamadım.
Don't keep it a secret.
Sır olarak saklamayın Bay Pollock.
Why keep it a secret?
Neden gizli tutuyorsun?
It's only when you're eloping that you keep it a secret.
Kaçarak evlenmeyeceğiz ya.
Well, what are you going to do? Keep it a secret?
- Bir sır olarak mı tutacaksın?
We have to keep it a secret.
Bu mesele gizli kalmalı.
I promise I'll keep it a secret forever.
Söz veriyorum sonsuza dek sır olarak saklayacağım.
And that I'd be willing to keep it a secret if he let me look around.
Eğer buraya göz atmama izin verirse sırrını saklayacağıma söz verdim.
Why did you want to keep it a secret, Martha?
Neden bunu sakladın Martha?
You shouldn't keep it a secret.
Bunu sır olarak tutmamalısın.
Perhaps to keep it a secret from you.
Belki de sizden saklamam içindir.
Keep it a secret!
Ama aramızda kalsın!
Keep it a secret for at least three years.
En az 3 yıl bir sır olarak saklanmalı.
You've a job to do, and part of it is to keep it secret no matter what happens.
Yapman gereken bir iş var, bir kısmı da ne olursa olsun sır tutmak.
( BELLS TOLLING ) But we gotta keep it kind of a secret.
Ama bunu, bir çeşit sır olarak saklamalıyız.
Why do you suppose she had to keep it such a big secret?
Bunu niye büyük bir sır gibi saklamak zorundaydı ki?
It was smart of him to keep the marriage a secret.
Evliliğini gizli tutması aklıllıcaymış.
Of course, it's almost impossible to keep anything a secret around here.
Gerçi buralarda hiçbir şeyin sır olarak kalması pek mümkün değildir.
I know how hard it is for anyone to keep a secret, especially little girls.
Birinin sır tutmasının ne ne kadar güç olduğunu biliyorum, özellikle küçük kızların.
The divorce isn't final yet... so we keep it our secret to avoid involving me in a scandal.
Boşanmam henüz neticelenmedi bu yüzden, bir skandala karışmayayım diye gizli tutuyoruz.
If you had only told me it wouldn't have mattered, but to keep it secret like a damned...
Eğer bahsetseydin bir önemi olmazdı, ama bunu böyle lanet bir sır gibi saklaman...
They chose a medicine chief to keep the secret of the temple and to use it when the sky darkens.
Tapınağın sırlarını korumak için de hekim başını seçtiler ve gök karardığında da orası kullanılacak.
The first age to keep secret, if the Americans knew that a Japanese armed if approached they would go to attack it immediately.
Birincisi, gizli tutmak. Aksi takdirde ABD yaklaşan Japon filosuna, derhal karşı koyar ve saldırırdı.
Because the harder you try to keep a secret in, the more it wants to get out.
Ne kadar zorlu bir şekilde bir sırrı saklarsan, o derece kuvvetli herkese duyurmak istersin.
If I tell you a secret, will you keep it?
Sana bir sır söylesem tutar mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]