English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Keep it up

Keep it up translate Turkish

2,854 parallel translation
Holy shit, California, keep it up.
Vay anasını California, böyle devam et.
Keep it up.
Kapat o konuyu.
Keep it up.
Devam böyle.
I think you're getting under Patti's skin, so keep it up.
Patti'nin canını yakıyor gibisin, hızını kesme.
Keep it up.
Aynı şekilde devam et.
Keep it up, girls.
Devam, kızlar.
Keep it up And soon enough you'll figure out
Devam et böyle davranmaya, ama anlayacaksın çok yakında
Then you have to keep it up.
O zaman sürdürmek zorundasın.
Keep it up.
Yukarıda tut.
We both have to keep it up until she comes back.
O geri gelene kadar ikimizde saklamak zorundayız.
That's all good, but what you want to do, you want to keep it up here when you talk, right?
Bu iyi hoş da şuraya doğru bakacak olursan daha iyi olur.
Keep it up, boys.
Devam edin beyler!
I know it's hot out here. Keep it up.
Biliyorum öldünüz ama devam!
Keep it up, once more...
İşte böyle, devam et...
- No! - Keep it up.
Devam et.
Keep it up, Stefan. [Rattling] This is going to be fun.
Devam et, Stefan.
Keep it up. Perfect.
mükemmel.
We can keep up the goo-ga-ga, and coast like merry idiots, or we can grow a pair and admit it.
Sahildeki neşeli salaklar gibi, goo-ga-ga yapabiliriz ya da bir çift yetiştirebilir ve onu kabullenebiliriz.
He used to have to slap it on pretty heavy just to keep it from piling up.
Sırf birikmesin diye iyice üstüne boşaltırdı.
I don't know if it's my T but dreams they keep me up all night.
Hormon yüzünden mi bilmiyorum ama sürekli rüya gördüğüm için uyuyamıyorum.
We'll shove our swords up Tywin Lannister's bunghole and then it's on to the Red Keep to free Ned.
Kılıçlarımızı Tywin Lannister'ın kıçına sokup doğru Kızıl Kale'ye Ned'i kurtarmaya gideceğiz.
So, uh, what do you say we grab a couple four lokos, hit up the T-Bell, get our chalupa on, and just keep it 100?
Ee, ne dersin, bir kaç Four Loko * kapalım, T-Bell'e gidip chalupa * söyleyelim ve hızımızı yüksek tutalım, ha?
When it's so important to keep people's spirits up.
İnsanları cesaretlendirmek gerektiğinden.
It was designed to keep you breathing, but you never wake up again.
Uyanmadan nefes almaya devam etmesi için dizayn edilmişti.
It helps to keep their spirits up.
Bu onları neşelendiriyor.
I think that's probably why so many musicians wind up getting so fucked up, just'cause you need something to keep it fun.
Bence bu kadar çok müzisyenin mahvolmasının sebebi de bu. Eğlenceyi devam ettirmek için bir şeylere ihtiyaç duyuyorsun.
But I've fix ed it up and I like it I put up some shelves where I keep my Star Wars collection...
Evet ama düzelttim orayı ve güzel... bi kaç çekmece koydum... Star Wars koleksiyonum orda
Keep it tuned in here to KYZT news for the latest up-to-date coverage.
Son gelişmeler için KYZT'den ayrılmayın.
She decided it was worth the risk and she's going to just keep showing up.
Risk almaya değeceğini düşündü. Onunla görüşmeye devam edecek.
The big deal is that it's already bad enough that I have to keep a secret from my boyfriend, but now I'm straight-up lying to him, too?
Abartıyorum çünkü, sevgilimden sır saklamak bile kötüyken, şimdide ona yalan söylüyorum.
Just keep up the restaurant's reputation make sure people never forget who made it what it is.
- Restoranın ününü devam ettirmek. İnsanların neyi, kimin yaptığını hiç unutmamasını sağlamak.
But it's okay we still keep walking there is hope waiting for us maybe we're born to lose but we ain't born to give it up.
# Fakat sorun yok yürümeye devam ederiz. # # Umut bizim için bekliyor. # # Belki doğuştan kaybettik ama... # #... doğuştan bırakmayız. #
Whoever ends up with it has an enormous advantage, but, truth is it's an advantage I intend to keep.
Buna sahip olan kişi inanılmaz bir avantaja sahip olur ama işin aslı bu avantajı kendime saklamak istiyorum.
She does it so fast, Sometimes I can't even keep up.
O kadar hızlı yapıyor ki bazen ben bile kaçırıyorum.
Keep your hands up. I'll let you explain it to your kids.
- Çocuklarına açıklarsın.
You could keep bringing this dog back and the dog could keep screwing up this guy's life and he's not even aware of it.
Bu köpek olayını öne çıkarmalısın köpek adamın hayatını mahvediyor ama adam farkında bile değil.
Guys, every time you do something, you don't have to be like, "oh!" Just kind of get it, be like, "I messed up. We got to keep going."
Kendinize batırdığınızı, ama devam etmenizi söyleyin.
In fact, it seems like it's always been about protecting big oil companies'right to keep boiling the whole world alive just bause some court-appointed hillbilly president started taking orders from Jesus or the Easter bunny orome other make -'em-up play friend of his.
Hatta sanki amaç, Dünya'yı canlı canlı haşlasınlar diye, hep petrol şirketlerinin haklarını savunmaktı. Çünkü, kro bir avukat yamağı Başkan, İsa'dan veya Paskalya tavşanından yada oynadığı hayali arkadaşından emir almaya başladı diye.
These kite plants have to be able to get up into the higher regions of the atmosphere in order to get enough light, and the way they do that is to utilize the shear in the atmosphere. Michael's kite requires two forces to stay aloft and stable - - wind to lift the kite, and an anchor to keep it from blowing ever upward. Freeman :
Bu uçurtma şekilli bitkiler yeterince ışık almak için atmosferin üst tabakasına çıkacaklardır ve yaptıkları hareket ile atmosferde süzüleceklerdir.
Sure, but it's also to keep our cool, to get what we want, and now we fucked up.
Evet tabii ama sürecin sıkıntısız geçmesini de istiyoruz. İstediğimizi elde etmeyi de. Bizse her şeyi mahvettik.
Maybe it's just me who can't always keep up.
Belki de ben ona yetişemiyorum.
"Like, why would he keep bringing it up " over and over and over and over again if he didn't? "
Umursamasa neden sürekli bundan konuşsun?
I keep thinking that I'm doing things that Sutton would do, and then I just end up messing it up.
Sutton'un yapacağı şeyleri yaptığımı düşünüp duruyorum, ve sonra sadece ortalığı karıştırıyorum.
We have the same hearts..... which work around the clock to keep us alive, tirelessly pumping blood, picking up oxygen from our lungs and transporting it to every cell in our body.
Kalplerimiz aynı..... saat gibi çalışıp bizi hayatta tutuyor, yorulmaksızın kan pompalıyor, ciğerlerimizden oksijen alıp, bedenimizdeki her hücreye taşıyor.
Now, as you know, here on Top Gear it's our job to keep you up-to-date with all that's new and cutting edge in the ever-changing world of modern motoring.
Top Gear olarak bizim görevimiz modern motor.... dünyasında en son meydana gelen yenilikleri seyircilerimize aktarmak.
Next-level far side stuff, dude. Keep it up, funny guys.
Böyle devam edin, komik herifler.
Bethel's ruse was easier to keep up for a jury than it will be 24 / 7 inside the hospital.
Bethel'in oyunu, jüriyi kandırmasına yetti ama 7 gün 24 saat bir hastanede kalmasına yetmeyecek.
I keep screwing it up.
Her şeyi elime yüzüme bulaştırıyorum..
I heard that you, uh, stitched up our Bo. Keep the change. Bet it's the first time you ever had to do anything like that.
Böyle bir şeyi ilk defa yaptığına eminim.
Yeah, it should be enough to keep him up and running for a good long time.
- Ve bu ona, uzun bir süre daha dükkanı işletmesi için yardımcı olacak.
So you set up shop at the hotel to keep it secret.
Sen de bunları gizli tutmak için dükkânı otelde kurdun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]