English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Keep it light

Keep it light translate Turkish

118 parallel translation
Keep it light and gay.
Neşeli ve canlı çal.
We'll keep it light and airy.
Hafif ve sakin tutarız.
- I'll keep it light.
- Kendimi zorlamam.
You could fill hours, Doctor, but it would be best to keep it light.
Saatleri doldurabileceğinizi biliyorum Doktor, ama duruma ışık tutmak için en iyisi bu olacaktır.
All right, let's keep it light, guys.
Pekala, sert olmayalim, çocuklar.
KEEP IT LIGHT.
Yumuşak ol
Just keep it light, just make him feel comfortable
Rahat etmesini sağla.
You've got to keep it light and deferential.
Yumuşak ve riayetkar olacaksın.
Let's just keep it light, okay?
Sadece biraz hafiften al. Tamam mı?
When it comes to men, you may have had it right all along. Keep it light. Don't get too involved.
Erkek konusunda haklı olabilirsin - fazla bağlanma, fazla acı çekme.
So... we'll keep it light.
O nedenle... ağırdan alalım.
When it comes to the men, even when we try to keep it light, how do we wind up in the dark?
Erkekler söz konusu olduğunda olayı aydınlatmaya çalışırken nasıl oluyor da karanlığa düşüyoruz?
Keep it light, keep it bright Keep it gay
Konuyu hafif, canlı Ve neşeli tutun
- Hey, guys, come on, keep it light.
- Çocuklar, sakin olun.
Here's a part about how I belong on the East Coast. And it's a little joke about the weather to keep it light. It's funny.
Burada doğu kıyısına ait olduğumla ilgili bir kısım var ve burada hava ile ilgili ufak bir şaka var, ortamı yumuşatmak için.
I just try to keep it light.
Sadece destek olmak istiyorum.
Keep it light.
Altını çizin.
We just said more than once we're gonna keep it light.
Bu işi yavaştan götüreceğimizi az önce de söyledik.
He said, " Keep it light, Dutch.
Demişti ki, " Oluruna bırak Dutch.
Keep it light. "
Oluruna bırak. "
Maybe not? Let's keep it light.
Basitten gidelim.
Keep it light.
Oldukça sade tutalım.
Hey, you boys keep it light now.
Beyler sorun istemiyorum burada.
That's right, keep it light.
Aynen böyle, zorlama.
Just keep it light.
Rahat olun yeter.
God I pray to likes to keep it light.
Benim dua ettiğim Tanrı, olaylarla alay etmeyi sever.
If you'd let me keep the light on, I would have seen it.
Eğer ışığı yakmama izin verseydin, onu rahatça görürdüm.
- It's a word you keep in your heart, a light you have in your eyes, someone you hold in your arms.
Kalbinde sakladığın bir söz, gözlerindeki bir ışık,.. ... kollarına aldığın biri.
"but it has light and it has warmth. " If I can only keep it burning just for a little while. "
"Biraz daha yanmasını sağlamalıyım."... dediğimi hatırlıyorum.
So now, as i unwrap, i want you to keep your eyes open, and i want you to describe to me the various shadings of light as you perceive it.
Anlıyorum. Bandajları açarken, gözlerinizi açık tutmanızı istiyorum. Işığın farklı gölgelerini nasıl görüyorsanız bana tarif etmenizi istiyorum.
Keep pushing it and they'll take us off this light work detail.
Adamları iyice zorla ki bizi bu kolay işten alsınlar, e mi?
If we could tax his power, turn on every device on the ship, every circuit, every light, all of it. And while he's fighting that, if I could distract him, maybe you could tranquilize him and keep him under until we reach Colony V.
Gücünü emebilirsek, gemideki her aleti çalıştırarak, her devreyi, her şeyi, o bununla mücadele ederken, ben dikkatini çekerim, siz de uyuşturursunuz.
It's so hard to keep control When I could sell my soul For just a little light
Öylesine zor, kendime hakim olmak ruhumu bile satabilecekken birazcık, sadece birazcık ışığa!
"It is possible, to the light of the final surrender, that a previous exposition clarified e more of the American will to keep the Emperor it could have led to an end anticipated of the war."
Ancak savaştan sonra "Son teslimiyet gözönüne alındığında imparatorun yerinde kalabileceğine dair açık ve erken yapılacak bir Amerikan beyanı savaşın daha erken sonlanmasına imkân tanıyabilirdi." diye yazdı.
You keep bringing it up, but I don't want to live in a city... where the only cultural advantage is you can make a right turn on a red light.
Olmaz, ben gidemem. Sen istediğini yap. Ama ben kültür adına tek avantajın kırmızı ışıkta sağa dönebilmek olduğu bir kentte asla yaşayamam.
Light the other snow lamp. Keep it shielded.
Starbuck, diğer kar fenerini yanık tut.
The surface of Mars, fried by ultraviolet light is also a reminder of why it's important to keep our ozone layer intact.
Ultraviyole ışıkla kızartılan Mars'ın yüzeyi aynı zamanda bize, ozon tabakamızı bir bütün halinde tutmanın neden bu denli önemli olduğunu gösterdi...
And the idea was that the energy that would flow from stone to stone... would be so strong, you see... that it would keep the roof down under any conditions... but at the same time, if the roof needed to go up, it would be light enough to go up.
Taştan taşa doğru akacak olan enerjinin çok yoğun olacağını düşünüyordu, anlıyor musun böylece, hem her şartta çatının bütünlüğü korunacaktı hem de çatının havalanması gerektiğinde, uçabilecek kadar hafif olacaktı.
That window needs bars on it. And keep this light off. There.
Şu pencereye panjur gerekiyor, ve bu ışığı kapalı tutun.
He thinks this light will keep people from stealing it.
Bu ışıkların arabasının çalınmasını engelleyeceğini düşünüyor.
Yeah. It's very important to keep your eggs light and fluffy.
Yumurtaların hafif olması gerekir..
- So I just want to put it out there if you feel like a home-cooked meal, I'll keep the light on for you.
Ev yemeği istersen fazladan bir tabak var.
Till your eyes get used to it. We'll keep the light soft.
Gözlerin alışana dek ışığı hafif şekilde açık bırakacağız.
Our Lady of the Perpetual Help, if this boy lives... I'll light a candle to You and I'll keep it burning as long as I live.
Ebedi Merhametin Hanımı, eğer bu oğlan yaşarsa sana bir mum yakacağım ve yaşadığım sürece söndürmeyeceğim.
If we take the ball and we throw it far enough, he will keep going until he goes into the light, right?
Eğer topu alır ve yeteri kadar uzağa fırlatırsak, ışığa varana kadar gitmeye devam edecek, değil mi?
Keep it light.
Güzel bir konu açmalısın.
All right, now, keep it down because I'm a very light sleeper.
Peki, şimdi, işinizi sessiz yapın çünkü uykum çok hafiftir.
So hot, it's beginning to trigger nuclear reactions the kind that keep our sun shining making energy, radiation, light
O kadar sıcak ki, nükleer reaksiyonlar tetiklenmeye başlanmış. Bu reaksiyonlar, Güneşimizin parlak, enerji veren,.. ... radyasyon yayan bir ısı ve ışık kaynağı olarak kalmasını sağlayan reaksiyonlarla aynı.
It's Gimme's job to keep the truth from coming to light.
Gimme'nin işi, gerçeğin gün ışığına çıkmasını engellemek.
Secondly, it nails Ruskin but manages to keep us in the public eye without showing us in a bad light at all, really!
Ayrıca bu Ruskin'i mıhlarken bizi, kötü göstermeksizin gözler önünde tutuyor.
Well, in light of recent murderous activity... in your neighborhood, I took it upon myself... to park the aluminum love cradle close to your house... so I could keep watch over you during the night.
Mahallende son zamanlarda olan kanlı olayları göz önüne alarak, alüminyum aşk yuvasını buraya park etmeyi kendime vazife edindim. Böylelikle tüm gece boyunca seni koruyabileceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]