English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Like you are

Like you are translate Turkish

18,011 parallel translation
Guys like you are assured a rebirth to repent for all your sins.
Senin gibiler günahlarını telafi etmek için mutlaka tekrar doğarlar.
Looks like you are.
sen gibi görünüyor.
" My dear Cynthia, women like you are one in a million.
'Sevgilim, Cynthia, sen eşi benzeri olmayan bir kadınsın.'
So don't come into my home, acting like you are trying to help me.
O yüzden evime gelip yardım ettiğini söyleme.
So, are you like his secretary then?
Peki o zaman sen onun sekreteri misin?
Why are you looking at me like that?
Bana neden öyle bakıyorsun?
Are you a Jacobin, like Ross Poldark?
- Siz de Jakoben misiniz, Ross Poldark gibi?
So what wine are you feeling like?
Hangi şarabı istersin?
You think women are like men.
Kadınlar da erkekler gibidir sanıyorsun.
You know, it's like, you have this plan for your life... right, and you know what you need to do and what your responsibilities are.
Sanki... Geleceğin için bir planın vardır yapman gereken şeylerin ve sorumluluklarının farkındasındır.
You are... like a flower, coming to bloom.
Bir çiçek gibisin, açmak üzeresin.
And here you are treating defenceless orphans like cattle.
Yine savunmasız yetimlere kötü davranıyorsunuz.
We are mired in this slurry and you wallow like a happy pig!
Bu çamurun içine battık ve sen domuz gibi debeleniyorsun!
Here you are then, like for like.
Aynı para. Ha içki ha bağış.
Well, here you are, cool as a cowcumber, and not a care that you're disposed to vulnerability. All on your own, all night long, just like me.
Burada yalnız başına soğukkanlı soğukkanlı oturuyorsun ve savunma hassasiyetine önem vermene rağmen bütün gece boyunca burada, yalnız başınasın.
I don't think you're at all like your father, are you, my dear?
Babana hiç benzemiyorsun, değil mi, canım?
I like who you are.
Olduğun kişiyi seviyorum.
You are hiding pills like an addict, Brian.
Tıpkı bir bağımlı gibi haplarını saklıyorsun, Brian.
You're definitely not understanding, like, any of this, are you?
Dediklerimden hiçbir şey anlamıyorsun, değil mi?
'Cause you know who you sound like when you talk about sacrificing good things... Things that are real right now...
Çünkü iyi şeyleri feda etmekten, şu an gerçek olan şeylerden bahsederken kim gibi konuşuyorsun biliyor musun?
" Maybe you work for the FBI like you say you do and maybe you don't, but either way, we are holding you as an enemy of the state.
" Belki dediğin gibi FBI için çalışıyorsundur veya belki de çalışmıyorsundur ama her iki şekilde de seni devlet düşmanlığından hapse atacağız.
If you'll let me, I'd... like to make you even more special than you already are.
- İzin verirsen seni şu ankinden daha da özel yapmak istiyorum.
You are exactly like them!
Aynen onlar gibisin!
What are you smiling at? I like having you over here.
Burada olman hoşuma gidiyor.
You see, guardian angels are like herpes.
Koruyucu melekler uçuk gibidir.
What, are you gonna stand like a statue, or are you gonna join in?
Öyle heykel gibi dikilecek misin? Yoksa katılmak mı istersin?
Now, your sister gets to watch you die... like the coward you are.
Şimdi kız kardeşin bir korkak gibi ölüşünü izleyecek.
Snapping at each other like the goddamned bottom feeders that you are.
Şu halinizle, besin zincirinin altındakiler gibi birbirinizi ısırın.
It's just gonna take a while, you know,'cause my eggs are a bit like the eggs here at the diner.
Sadece biraz zaman alacakmis, çünkü yumurtalarim bu lokantanin yumurtalari gibiymis.
And I-I'm... I don't know how to do this thing that you do where you make me feel like crap and there are no words coming out of your mouth.
Nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama ağzından tek bir kelime çıkmamasına rağmen kendimi berbat hissetmeme neden oluyorsun.
Those facts are real, just like every case you ever worked on and every person you've helped along the way.
Bunlar gerçekler, aynen bu yolda yardım ettiğin insanlar, ve çalıştığın davalar gibi.
And how many women like me are you paying a visit to today?
Benim gibi kaç kadına gideceksin bugün?
There are no women like you, and you know that.
Senin gibi biri yok, bunu biliyorsun.
Spill my blood, then lick it up, and then run with me like the animal you are.
Kanımı dök, sonra da yala ve ardından içindeki hayvan gibi beni götür.
Testifying against your friends may not seem like a big deal right now, but it's something you are gonna have to live with - for the rest of your life.
Arkadaşlarınıza karşı ifade vermeniz şu an büyük görünmeyebilir ama bunu yaparsanız ömrünüzün geri kalanını bununla geçireceksiniz.
Like you, I'm a sinner- - an envious one, I might add, as my transgressions are not nearly as divine as the ones you've been guilty of during the years you've been associated with the Vatican Bank.
Sana göre ben bir günahkârım... Kıskanç biri olduğunu eklemem gerekirse bana göre suç işlemek ilahi olmanın yanından bile geçmiyor yıllarca Vatican Bankası ile ilişkili yaptıklarından dolayı suçlusun.
It sounds to me like there are honest people out there who are depending upon you to...
Dışarda, sana bel bağlayan dürüst insanlar varmış gibi geliyor bana...
CIA bugs like this are impossible to sweep for, but if you know where to look, sometimes you get lucky.
CIA'in bu böceklerini temizlemek imkansızdır ama bakacağın yeri bilirsen bazen şansın yaver gider.
Why are you talking like that?
Niye böyle konuşuyorsun?
I guess it's like, uh... if you were gonna rank our hate, you guys are here... and Humps is here.
Sanırım nefretimizi ölçecek olursanız sizler buradasınız, Humps ise burada.
I never cried like that man, are you mad?
Ben hiçbir zaman öyle ağlamadım kanka Neden kızıyorsun?
Fucking what are you like, bruv?
Ne çeşitsin sen kanka?
- I don't think it's weird. - Are you... no, but are you, like, fending off the ignorance?
- Bence garip değil. -... yoksa, yoksa siz bilgisizliği uzaklaştırıyorsunuz falan mı?
I don't want to sound like I'm full of myself... but, you know, there are people out there, and in here, in this case, who are interested in taking pictures of celebrities,
Kendimi yüceltmek istemiyorum ama biliyorsunuz, dışarıda ve mevzubahis olay için burada ünlülerin fotoğraflarını çekmek isteyen birileri var.
You ever feel like if we're overwhelmed by ways to fix heartburn, we'll be too distracted to realize that the major things in life are mostly out of our control?
Hiç şöyle hissettin mi... Mide ekşimesini düzelmet için kullandığımız yollar tarafında mahvolsaydık hayatımızdaki önemli şeylerin çoğunun kontrolümüzde olmadığının farkında olmak için kendimizden geçecektik.
It's, like, 95 % of the ingredients are fine, and then you get one moldy peach or, like, a bad raspberry,
İçindeki malzemelerin % 95'i iyi gibi ama sonra içine küflü bir şeftali veya kötü bir ahududu koyuyorsun.
Are you gonna stop me, or is any of this starting to make sense to you like it is to me?
Beni durduracak mısın yoksa bunlar senin de mi aklına yatmaya başladı?
You are going to be by my side on the road to governor, like you've done for 25 years.
Valilik yolunda benim tarafımda olacaksın tıpkı 25 yıldır yaptığın gibi.
Are you comfortable like that?
- Rahat mısın?
Like, where are you taking me right now?
Beni nereye götürüyorsun?
Dude, are you, like, hella baked or what?
Oğlum, uçuyor musun sen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]