English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Listen to me well

Listen to me well translate Turkish

283 parallel translation
Listen to me well, Madeleine I know what I am saying, and if I say it, it is for your good.
Beni iyi dinle, Madeleine. Ne söylediğimi biliyorum ve bunu söylersem senin iyiliğin için olur.
He / she stops to protest Young boy and listen to me well.
Mızmızlanmayı bırakıp beni dinle genç bayan.
Listen to me well, and remember this, or I'm going to remember you, every last one.
Beni iyi dinleyin ve şunu unutmayın. Çünkü ben sizi unutmayacağım. Her birinizi hatırlayacağım.
Well, that's all right for you but I ain't craving any hall-rooms with some song-and-dance guy who expects me to cook his meals over a gas-jet listen to a lot of smart wisecracks and bum songs.
Fakat ben gösteri salonlarında dans edip şarkı söyleyen benden yemek yapmamı, esprilerine katlanmamı bekleyen ve durmadan şarkı mırıldanan bir adama hiç de meraklı değilim.
Well, if you thought so much of him to listen to all his dirty lies about me, why the devil didn't you go with him?
Madem onun yalanlarına inandın neden onunla birlikte gitmedin öyle ise?
Well now listen here you know, we're old friends, you and me, and I want to go on.
Dinle beni... Sen ve ben eski dostuz. Ve ben bunun devam etmesini istiyorum.
Well, listen to me and get this.
Dinle beni.
Well, now, listen to me, I'm gonna tell you something.
Şimdi beni dinle, sana bir çift lafım var.
All right, you two knuckle-heads, now you're gonna listen to me, unless you want to join the guns in the well.
Pekala. Beni dinleyin, işe yaramaz aptallar. Tabii kuyudaki silaha katıImak istemiyorsanız.
Well, you listen to me.
Beni dinle.
Well, if you'd listen to me, I think it might.
Eğer beni duyduysan, bence işe yarayabilir.
Well, you listen to me, Sidney, and you listen hard.
Beni dinle Sidney iyi dinle.
Well, then listen to me now, We wantyou to come home,
O halde şimdi beni dinle. Eve gelmeni istiyoruz.
Well, they wouldn't listen to me.
Şey, beni dinlemezler.
Now listen to me, Brax, and hear me well.
Şimdi beni dinle, Brax, ve kulaklarını iyice aç.
- Listen to me very well.
Bakın, çok dikkatli olun.
Well, listen to me, Rizzo.
- Hayır efendim, buralarda olmalı.
Well, now I think you better listen to me.
Pekala, şimdi beni dinlerseniz iyi olur sanırım.
Well, Professor, listen to me.
Peki, Profesör, beni dinle.
Well, listen, Oscar, uh, hey, if I do anything that irritates you or gets on your nerves, don't be afraid to tell me.
Dinle Oscar, aa, hey, Hoşuna gitmeyen bir şey yaparsam, ya da sinirlendirirsem, çekinmeden söyle bana.
Listen to me really well.
Şimdi, beni iyi dinle.
Well, now you listen to me.
Pekala şimdi dinle beni.
Well, you listen to me, you Irish piece of shit.
Beni dinle İrlandalı pislik! Sen kendini burada kalacak cesarete sahip tek kişi olarak görüyorsun.
That's what we are not. Well, listen to me, my fine fellow
Bana bak havalı dostum.
Well, listen, they got enough on me now to put me away!
Şey, dinle, artık beni hapse atacak kadar ellerinde bilgi var!
Well, let me go listen to them.
Gidip onları dinleyeyim.
Well, now, you listen to me.
Şimdi beni dinle.
When did you direct a movie that was any good? - Well... - Listen to me.
Sen en son ne zaman iyi bir film çektin?
Well, yes. If he would like to explain to me... why he wants the child, I'd be happy to listen.
Eğer bana niçin çocuğu istediğini açıklayacaksa... dinlemekten memnuniyet duyarım.
well listen, Jane, listen to me. yeah. The reason why I haven't seen you for six weeks is because I... yeah.
Jane, dur dinle beni... 3 haftadır görüşemememizin sebebi, şey sakin ol biraz, sakin ol.
Well, listen, if you need anything, please feel free to call me.
Dinle, bir ihtiyacın olursa beni aramaktan çekinme lütfen.
Well, you listen to me, huh?
Sen beni dinle.
Well, listen, uh, Vincent, you're gonna have to do me a little favor.
- Dinle Vincent, bana küçük bir iyilik yapmak zorundasın..
- Well then, you will listen to me!
- Beni dinlemek zorundasın!
Well, listen, Peg. I'm going to go upstairs and wash up, but just to show you how really special you are to me, tonight I'm going to kiss you.
Dinle beni Peg yukarı çıkıp yıkanacağım fakat benim için ne kadar özel olduğunu göstermek için bu gece seni öpeceğim.
Well, if you won't listen to me, who will you listen to?
Benim sözümü dinlemezsen kimin sözünü dinleyeceksin?
Well, this must be the wife. Boy, how he's talked about you. Listen, this might be a bad time to bring it up, but remember that $ 225.57 you owe me?
Tamam, size seks gibi gelmemiş olabilir, ama benim için öyle, sizin kocalarınız bir yumurtayı dölleyecek kadar uzun kalabiliyor diye,
Well, you listen to me and you listen good.
Şimdi beni dinle ve iyi dinle.
And I said well, You listen to me, you stone brained son of a bitch... I'm gonna go out for the track team in March and I'm gonna run down everything you've got, I'm gonna run down your best... "and then I want a flipping apology from you."
"Dinle taş kafalı orospu çocuğu, atletizm yarışlarına katılacağım bütün mücadelelere katılıp en iyi sporcularına nal toplatacak ve senden özür bekleyeceğim." dedim.
Well, if you didn't listen to me last time... you're not going to now.
Beni geçen sefer dinlemediğinize göre.. bu sefer de dinlemeyeceksiniz sanırım.
Well, listen to me then.
O zaman benim sözümü dinle.
Well, stop listening to the machine and listen to me.
Makineyi boş verip beni dinle.
Well, my husband is always criticising me because in restaurants I like to listen in on strangers'conversations.
Restoranlarda yabancıların konuşmalarını dinlemeyi çok seviyorum bu yüzden kocam sürekli beni eleştiriyor.
Well, why didn't you listen to me?
- Neden beni dinlemedin?
Some people think we're headed wrong,'cause we listen to records and sing rock songs, but deep inside the battle's hot as hell, and let me tell you what I know quite well, comrade Tito count on us!
Bazı insanlar yanlış yolda olduğumuzu düşünüyor çünkü biz kaset dinleyip rock şarkıları söylüyoruz ama derininde savaş cehennem kadar sıcak çok iyi bildiğim şeyi söylememe izin verin yoldaş Tito bize güveniyor!
well, not at the moment, but just listen to me.
Şimdi olmaz, tamam ama beni dinle.
Listen, I've been trying to think of some way to tell you how much what you did means to me, and well... "Thank you" seems poor and inadequate.
Yaptığın şeyin benim için anlamını sana ifade etmenin bir yolunu arıyorum ama teşekkür sözcüğü çok kifayetsiz kalıyor.
Yeah, well... Listen to me, Donnie, I don't know what to swear on.
Dinle Donnie, ne üzerine yemin ederim tam olarak bilemiyorum...
Well, actually... they do listen to me.
Aslına bakarsan beni dinliyorlar.
Well, you Listen to me.
O zaman, dinle beni.
Well, look, will you listen to me here?
Beni dinler misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]