English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Look away

Look away translate Turkish

2,573 parallel translation
Don't look away.
Başka yere bakma.
Throughout the film, Muratova has the mother and son look away from each other.
Muratova, film boyunca anne ve oğlu birbirine baktırmaz.
Why do you look away, Mother?
Neden başka bir yere bakıyorsun, anne?
Look away and keep walking!
Eğ kafanı, yürü git!
i just look away and talk about the weather.
Bu soruya cevap vermek istemeyip, havadan sudan konuşmak ister gibisin
Baby, look away.
Bebeğim, başını çevir.
See? Don't even look away for one second.
Gördün mü bak ne dedim sana?
I have to do my secret password so look away.
Gizli şifre oluşturmam gerekiyor, o yüzden bakma.
Look away, Abraham.
Başını çevir Abraham.
Look away.
Başını çevir.
Look away, Abraham.
- Başını çevir Abraham.
I know I should look away, but I can't.
Uzağa bakmam gerektiğini biliyorum, ama yapamam.
That she wasn't gonna take credit for how well you turned out, but that sometimes, when you weren't aware of it, she'd look at you and... you just took her breath away.
Senin ne kadar iyi biri olarak yetişmenden kendine pay çıkartmayacaktı. Ancak bazen bazı şeylerin farkında olamazsın. Sana şöylece bir baksa onu soluksuz bırakırdın.
You look like that fellow that ran away after smashing the windows. But it seems that I have made a mistake.
Camı kırıp kaçan serseri yanlış kişiye bulaştı.
Oh, and look. Only.6 miles away.
Bak, 1 kilometre uzaklıktaymış.
They're panicked just like everybody else, and they just want the problem to go away. Look at this stuff.
Herkes gibi paniklediler ve problemlerinin yok olmasını istiyorlar.
'People will look at him like he's insane and take his position away.
İnsanlar ona manyak gözüyle bakar ve görevinden de alınır.
But are you willing to walk away and never look back?
Ama buradan gidip bir daha arkana hiç bakmamaya niyetli misin?
Sometimes, it's quite shocking to actually look up from the monitor and realise they're about 15 feet away from you.
Bazen monitörden izlerken aslında beş metre ilerinizde olduklarını fark etmek çok şaşırtıcı bir his.
- And I will? - You couldn't keep her away from Jonathan Gaines, and look what happened to him.
- Onu Jonathan Gaines'ten uzak tutamadın ve bak neler oldu.
When your father sent you away, I promised to look after you, and that's a promise
Baban seni yolladığında sana bakacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya niyetliyim.
Turn around. Look, before he goes away.
Igor ve Igor'un artık yeni adları var.
When I look at you, I see somebody who is scared, and somebody who wants all of this to just go away.
Sana baktığım zaman, korkmuş ve bütün bunlardan kurtulmak isteyen birisini görüyorum.
Look, you won't give this right away.
Bak şimdi vermeyeceksin.
Look, maybe you can't understand this, but Jackie wasn't running away from me.
Bakın, belki bunu anlamıyorsunuz ama Jackie benden kaçmıyordu.
Look at these cute jeans someone just threw away.
Birinin öylece attığı şu kota bir bakın!
Look, I'm gonna put the gun away.
Bak, silahımı bırakıyorum...
You look like you're a million miles away.
Burdan kilometrelerce uzakta gibiydin?
They make you look less attractive so you blow us away in real life.
Çok güzelsiniz. Seyircileri güzelliğinizle kör edeceksiniz. Bu kadar parlamanıza gerek yok.
I look at the river,... and I don't see the teeming millions of micro-organisms, but I know they are there, under the surface, reproducing away.
Nehre bakıyorum ve milyonlarca mikroorganizma görmüyorum. Onların orada, yüzeyin altında çoğaldıklarını biliyorum.
Look, they're trying to get away.
Bak, kaçmaya çalışıyorlar.
Take away his gun and his machete and look what happens to him.
Silahını ve satırını elinden alınca ne hale geldi bakın.
Look, you stupid motherfuckers aren't gonna get away with this.
Bakın, siz aptal ibneler bundan paçanızı sıyıramayacaksınız.
Look! I didn't ask be taken away from my old school and friends and be dragged all way to Dayton.
Bek, eski okulum ve arkadaşlarımdan koparılıp ta Dayton'a kadar sürüklenmeyi ben istemedim.
Dude, if I ignore him... If I ignore him or I delete Jess's account right away... I mean, how would that look?
Kanka eğer onu görmezden gelir görmezden gelir veya profili hemen silersem neler olacağını bir düşünsene.
Right, look, I totally understand you needing to walk away because if I were you, I'd walk away too.
Tamam, çekip gitmek istemeni anlıyorum çünkü yerinde olsam ben de giderdim.
How do you look at the girl you love and tell yourself it's time to walk away?
Nasıl olur da, sevdiğin kıza bakıp, artık gitme vakti dersin?
Now look, we go away for a while.
Bak, bir süreliğine gidiyoruz.
Look at J.B. He's like a little fat Rain Man, texting away.
J.B.'ye bak. Rain Man gibi mesaj yolluyor.
Look... just do yourself a favor... and walk away.
Dinle beni... Kendine iyilik edip bu işe bulaşma.
I won't put my finger away because... Look, I've got two fingers now.
Parmağımı çekmeyeceğim çünkü bak, şimdi iki parmağım var.
Look at me, I've wasted away.
Şu halime bakın. Eriyip gitmişim.
Look, if you got 5 dollars, I won't throw it away. I'll sell it to you.
Bak, eğer 5 doların varsa çöpe atmayıp sana satacağım.
Look, you can't get away with this.
Bak, bundan yakanı kurtaramazsın.
- Look. I make it go away.
- Bak, onu çözerim.
I'll come right over, we'll get that gun squared away, and I'll take a look at that receipt.
Yalnız geleceğim. Silahtan kurtuluruz. Ben de faturaya bir bakarım.
Walk away, don't look back.
Ardına bakmadan yürü.
Take Sanja away, no need to look at her, sour and disgusting like that.
Sanja'yı götür, ona bakmaya gerek yok, bunun gibi iğrenç ve ekşi.
Um, do you think I can get away with this, or do I look like I'm just one of the help?
Size bunu almalı mıyım, yoksa farklı birşey mi bakmalıyım?
No, no, you look like a guy who could spot a tranny hooker from a mile away.
Yok, yok, sen bir travestiyi 1 km öteden tanıyabilecek bir adama benziyorsun.
Look, Laura, there's a strong possibility that your opposite number at MI6 has been sitting on crucial information about the death of Charles Flyte that points away from Iran.
Dinle Laura MI6'daki rakibin büyük ihtimalle Charles Flyte'ın ölümü hakkında İran'la alakası olmadığını bildiren çok önemli konuların üzerine yatıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]