Make a list translate Turkish
713 parallel translation
We ought to make a list out for Rheba for tomorrow night.
Yarın akşam için Rheba'ya bir liste yapmalıyız.
Here, make a list.
Al, bir liste yap.
If I were to make a list of the things I thank God for the most fucking Viv would be at the top of that list.
Tanrı'ya şükür ettiğim şeyIerin bir Iistesini yapmam gerekirse... ... Viv'i becermek bu Iistenin en basında oIurdu.
Better make a list of all this stuff for the report.
Raporda yazmak için eşyaların listesini çıkaralım.
Now, make a list of the presents you want. A long, long list.
İstediğin armağanların listesini yap.
I'll get paper and we'll make a list.
Bir kağıt getireyim de liste yapalım.
- You wanted him to make a list!
- Sen de ona liste çıkar demiştin, ha!
Make a list of all the French prisoners.
Tüm Fransız mahkumların bir listesini yapın.
You know, I think I better make a list of the things
Biliyorsun, sanırım eşyaların bir listesini yapsam iyi olur.
I'll make a list of them, first according to the size, and then another one according to condition, and then the type.
Onların bir listesini yapacağım. Önce boylarına göre. Sonra durumlarına göre bir başka liste.
Could you please take inventory and make a list of everything?
Çıkan her şeyi bir listeye kaydeder misiniz?
- Make a list.
- Bir liste yap.
Look, would you make a list for the lieutenant? - Certainly.
Bayan Bishop, en iyisi sen Komiser için bir liste yap.
Soon we'll be able to make a list.
Yakında liste yapabileceğiz.
Yeah, well, he said that from now on you have to make a list each week of all the songs you plan on singing.
- Evet. Bundan sonra söylemeyi planladığın tüm şarkıların listesini yapmanı istedi.
I found that out trying to make a list, trying to get a little journeyman list going here for myself.
Kendime liste yapmaya çalışırken fark ettim.
Did you make a list?
Listenizi hazırladınız mı?
Now, I want you to make a list.
Şimdi liste hazırlamanı istiyorum.
Then you roll. Make a list from one to six : first this, second that, etc.
Yani bir liste yazacaksınız, 1. 2. 3. vb.
Make a list of priorities, remembering, of course, to take into account variables, and the fact that, inevitably, some problems could arise that...
Öncelikli işlerin bir listesini yapmalıyım. Tabii ki olasılıkları da göz önüne almalı kaçınılmaz bazı tersliklerin çıkabileceğini ve beklenmeyen sorunlarla karşılaşabileceğimi de hesaba katmalıyım.
I'll make a list of guys to call.
Ben adamların listesini yapayım.
Major, make a list of all firms, all engineers... and their army partners.
Binbaşı tüm mühendislerin ve orduyla... iş yapanların listesini çıkarın.
I'll make a list of everything that is wrong with these cars.
Bu arabalardaki yanlış olan herşeyin bir listesini yapacağım.
Let's make a list.
Hadi liste yapalım.
Okay, we need to make a list.
- Tamam, hadi bir liste hazırla.
Just make a list, and we'll stick it on the porthole, okay?
Bir liste yap, bizde onu kapıya yapıştırırız. Tamam mı? - Parmağını em.
I'll make a list of fun things and I'll do them.
Keyif aldığımız şeylerin bir listesini yapacağım.
I'll make a list of what Auntie eats.
Halanın yediklerinin bir listesini yapacağım.
There's a long list of factors that make our Earth special and perfectly suited for life.
Dünyamızı yaşam için özel ve mükemmel bir yer yapmak için gereken faktörlerin uzun bir listesi var.
Put his name on the list and make out a report later.
Adını listeye ekle, sonra rapor yazarsın.
I could make out a list of jobs.
İşlerin bir listesini yapabilirim.
You can make out a list for all the things you need, and I'll go and see if I can get a magnetometer for you.
İhtiyacınız olan şeylerin listesini yapabilirsiniz, Ve ben de sizin için bir manyetometre bulabilecek miyim bakayım.
So you see... through you, I'm going to make my wife suffer... for a long list of calculated insults.
Senin de gördüğün gibi... senin aracılığınla, uzun ve kasıtlı... aşağılama listeleri için karıma acı çektireceğim.
Sergeant Theron asked me to list the ingredients I used so he could make a mixture for his own chickens.
Öykümüzün sonu çok acıklı bitti. Kusursuz kemik, et ve kan yemeğinden dolayı
Why don't you make out a shopping list and I'll see what's left at the market?
Neden bana bir alışveriş listesi hazırlamıyorsunuz, efendim? Çarşıdan neler alabileceğimi görelim.
I think we have to make up a list.
Listeyi oluşturmamız gerekiyor.
Charlotte, if it would make you any happier I will sit right down and make out a complete list of every woman I have ever known.
Charlotte, bu seni mutlu edecekse... hemen oturup sana tanıdığım kadınların... tam bir listesini vereyim.
I get a list of the customers'names each night before the show... and then I make up little rhymes using all their names.
Her gece gösteriden önce müşterilerin adlarından bir liste yaparım sonra da bu isimlere kafiyeler uydururum.
Did you make a shopping list?
- Alışveriş listesi yaptın mı?
Listen, Doc, when you get a chance, would you make out a list of what was stolen?
Hazır yapabilecekken, çalınan şeylerin bir listesini çıkarabilir misiniz?
I could contact the airlines, have them make up a list of names.
Havayollarını arayıp yolcu listesini isteyebilirim.
I made a copy of this list for you, see if you can make some sense out of it.
"Areckershufunt...!"
I'll make up a list of things we need here.
Ben gereken şeylerin listesini çıkartırım.
- And make a little list.
- Ve ufak bir liste yaparız.
I want you to make me a list.
Bir liste yapmanı istiyorum.
Make up a list.
Liste yapmak.
Would you make me a list of all the things we need?
Bana gerekli şeylerin listesini çıkartır mısın?
I'll make you a list.
- Ben listeyi yazayım.
Tell me... can you make me a list, by this afternoon... of the officers local contacts?
Söyleyin... bu akşama kadar bana subayların yerel ilişkilerini içeren... içeren bir liste hazırlayabilir misiniz?
A list like that could make a man very powerful in Washington.
Öyle bir liste bir adamı Washington'da çok güçlü yapabilir.
Then I want you to make me out a big, long list of things that I can do for you for being so nice to Tommy Brown.
Sonra da senin için yapabileceklerimin uzun bir listesini çıkarmanı istiyorum Tommy Brown'a bu denli iyi davrandığın için.
make a wish 235
make a difference 25
make a statement 17
make a hole 97
make a decision 55
make a choice 23
make an appointment 40
make an effort 64
make a fist 35
make a plan 19
make a difference 25
make a statement 17
make a hole 97
make a decision 55
make a choice 23
make an appointment 40
make an effort 64
make a fist 35
make a plan 19
make a deal 19
make a sound 16
make a move 41
make a left 38
make a right 30
make a note 26
a list 35
listen 39976
listen to me 9369
lister 16
make a sound 16
make a move 41
make a left 38
make a right 30
make a note 26
a list 35
listen 39976
listen to me 9369
lister 16
list 226
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen up 2139
listen to your mother 43
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen up 2139
listen to your mother 43