English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My little princess

My little princess translate Turkish

109 parallel translation
Goodnight, my little princess.
İyi geceler küçük prenses.
Come, my little princess, and I shall show you to your boudoir.
Gelin, size odanızı göstereyim.
You didn't get a very good bargain, did you, as my little princess?
Çok iyi bir anlaşma yapmadın küçük prensesim.
How's my little princess today?
Benim küçük prenseslerim nasıl?
Oh no, nobody catches my little princess!
Oh hayır, kimse benim küçük prensesimi yakalayamaz!
- I believe that you are and always will be, my little princess.
- Senin prenses olduğuna ve her zaman da küçük prensesim olarak kalacağına.
Your friends'll be along shortly to save you, my little princess.
Üzülme. Dostların seni kısa sürede kurtarır, Küçük prensesim.
And Lisa, my little princess.
Ve Lisa, küçük prensesim.
Wake up, my little princess.
Uyan, küçük prensesim.
You're my little princess. - No.
Sen benim küçük prensesimsin.
YOU WERE SUPPOSED TO BE MY LITTLE PRINCESS.
Benim minik prensesim olman gerekiyordu.
Come, my little princess.
Gel, benim küçük prensesim.
L " II put my little princess in a French Catholic School.
Benim küçük prensesimi, bir Fransız Katolik Okulu'na göndereceğim.
My little princess is awake.
Benim küçük prensesim uyandı mı?
Right before he got sent up, my little princess was a suspect in a rash of break-in rapes in Brooklyn.
Cezaevine girmeden önce "küçük prensesim" Brooklyn'deki bir dizi tecavüzde şüpheliydi.
Anything for my little princess.
Küçük prensesim için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Hey, my little princess!
Hey, minik prensesim!
Are you all right back there, my little princess?
Sen orada rahat mısın küçük prensesim?
You're nice and warm in there, my little princess.
Ne güzel yatmışsın, sıcacık. Prensesim benim.
My little princess.
Küçük prensesim.
How's my little princess?
Minik prensesim nasıl bakalım?
- No. Thank you for bringing my little princess.
Prensesi getirdiğin için çok teşekkür ederim.
Princess! My little princess..
Prensesim.
How's my little princess?
Küçük prensesim nasılmış bakalım?
What's the matter with my little princess?
Küçük prensesimin nesi var?
Come here, my little princess.
Gel buraya, küçük prensesim.
As of now, you are officially grounded for one year but I'm awfully glad to have you back, my little princess.
Sana tekrar kavuştuğum için çok sevindim, benim küçük prensesim ancak şuandan itibaren bir yıllık cezalısın.
You, my little princess will grow up to rule our people in a land of beauty.
Küçük prensesim, büyüyüp güzellikler ülkesinde halkını yöneteceksin.
My little princess.
Benim küçük prensesim.
Come to Papa, my little princess.
Babaya gel Benim küçük prensesim.
Would you like that, my little princess?
Bunu ister misin küçük prensesim?
She's my little princess.
Küçük prensesim.
Princess, you've got a very attractive little nose, but keep it out of my business or I'll twist it off for you.
Prenses, çok çekici, küçük bir burnun var. Ama onu işime sokma yoksa kopartıp alırım.
My dear, here it is, the little princess.
En genç Prensesi size getiriyorum!
Little Princess, my gift shall be the gift of beauty.
Küçük Prenses... Benim sana hediyem, güzellik olacak.
The little princess of Annam became my daughter.
Annam'ın küçük prensesi benim kızım oldu.
My little princess.
Benim küçük prensesim!
How about yours, my little sky princess? Bet it was excitin'.
Seninki nasıldı benim küçük gök yüzü prensesim.Eminim eğlenceli olmuştur.
Now, my princess, take a little turn around.
Şimdi prensesim.
Is my little Warrior Princess'tummy still bothering him?
Benim küçük savaşçı prensesimin karnı, halen ağrıyor mu?
You're my sweet little princess.
Benim küçük tatlı prensesimsin sen.
I'm still trying to wrap my brain around "little princess."
Beynim daha şu "küçük prenses" kısmını almaya çalışıyor.
My sweet little Princess Nicotine.
Benim küçük Nikotin Prensesim.
I end up taking a road trip to the suburbs, where I find my drunk-ass point guard on top of Daddy's little princess!
Varoşlarda yaptığım araba gezisi, kahrolası sarhoş point guardımı... babasının prensesinin üstünde bulduğum yerde bitiyor.
My own little princess who calls me Daddy. What's not to like?
Bana babacığım diyen kendi prensesim bunu nasıl istemem ki?
Check out my little african princess!
Küçük Afrikalı prensesime bir bak!
Baby, you can't just speak spanish to my little african princess.
Bebeğim, Afrikalı prensesimle yalnızca İspanyolca konuşamazsın.
It's bad enough then when people look at my doughter, they only see your little african princess.
Kızıma bakınca, yalnızca senin Afrikalı prensesini görmeleri bile yeterince kötü.
When did my princess turn into such a little slob?
Prensesim ne zaman böylesine küçük bir aptal oluvermiş?
Princess, you know, my little dog.
Prenses, küçük köpeğim.
Rachel, in all my travels I have never met a ghastlier little monster than Princess Violet of Tamarang.
Rachel, tüm yolculuklarım boyunca Tamarang Prensesi Violet'ten daha korkunç bir canavarla karşılamamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]