English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My little man

My little man translate Turkish

494 parallel translation
Because my little man tells me.
Küçük adamım söyler bana.
He's my little man.
Küçük insanım.
Today I'm with my little man.
Bugün, bu küçük beyle birlikteyim.
My little man hasn't been taken care of in a long time.
Benim ufaklık uzun süredir uykuda.
My little man at Poirier's was telling me I could have my whole body lifted for 5000 pounds. [laughing]
Poirier's'deki adam her yerimi 5.000 sterline yaptırabileceğimi söylüyor.
You've always been my little man, I've never loved another.
Her zaman ben küçük beyim oldun, hiç başkasını sevmedim.
My little man!
Küçük erkeğim benim.
Hello, my little man.
Merhaba, küçük adam.
- That's my little man.
- Aferin oğluma.
Hey, there's my little man.
Hey, işte benim küçük adamım.
" Can we not stay together a little while longer, my lovely man?
" Bir süre daha birlikte duramaz mıyız, sevgili dostum?
My little daughter doesn't have to be in a hurry to marry any man.
Benim küçük kızımın, herhangi bir adamla evlenme konusunda acele etmesine gerek yok.
I'm sorry to break into your little party, Miss Connie Allenbury... but this man happens to be my husband.
Bu küçük toplantınızı böldüğüm için kusura bakmayın... Bayan Connie Allenbury ama bu adam benim kocam olur.
When a man takes a little quarter... and builds it into a bankroll that would choke a horse... and makes my little $ 10 grow into hundreds... I'd call him an uncommon gambler.
Penny, bir adam bir çeyrekliği bir çuval paraya, benim 1 0 dolarımı da yüzlerce dolara çevirebiliyorsa, o adama sıra dışı bir kumarbaz derim.
Well, my fine little man, what is your name?
Pekâlâ, genç adamım. Adın nedir?
So my little son grows into a man.
Demek artık küçük oğlum bir erkek oldu.
I was on my way to the jewelry store to buy the ring. And then suddenly that little man in here started working on me.
Tam yüzüğü almak için kuyumcuya giderken küçük adamım beni uyardı.
I'm only fishing for a little bird-caII from my dream man.
Rüya adamımdan bir iki güzel cümle avlamaya çalışıyorum sadece.
My man earns so little.
Kocam çok az kazanıyor.
The bad man bit my little nose.
Kötü adam minik burnumu ısırdı.
My, you're a busy little man these p.m.'s, aren't you?
Gece yarıları meşgul, küçük bir adamsın değil mi?
A man of my years needs a little snort in the mornin', heat the boilers. Yeah.
Benim yaşımda bir adam sabahları kazanı çalıştırmak için bir yudum içkiye ihtiyaç duyar.
I was out of work for a year, one whole year... through no fault of my own because of a stupid little man who...
Koca bir yıl işsizdim. Ama bunu sorumlusu ben değilim çünkü aptal bir adamın teki...
When your man returned from the walk with my poor little dog, he definitely had liquor on his breath!
Adamınız zavallı köpeğimle yürüyüşten dödüğünde, nefesi kesinlikle alkol kokuyordu.
My man Parson... He's a kind of a preacher. He keeps sayin little do we mortals know.
Dostumuz Parson, boş konuşmaz, söylediğine göre, çok az şey bilirmişiz.
With my approval, Giuliano gave it to a man we called "the little lawyer."
Benim de onayımı alarak, Giuliano defteri "Küçük Avukat" denilen bir adama vermişti.
My ma felt a man ought to make his scratch on the land. Leave it a little different than when he come.
Anneme göre, bir erkek iz bırakabilmeli ve ilk geldiği zamana göre fark yaratmalıdır.
As a blind man, there's so little I can do, but my only wish was to repay some small part of my debt to Okuni.
Kör bir adam olarak, yapabileceklerim çok sınırlı, fakat tek isteğim Bayan Kuni'ye olan borcumun bir kısmını ödemekti.
My dear man, crowned heads are free to play a little game of courtesy, but nations owe one another none.
Sevgili adamım... Taçlı başlar küçük saygı oyunları oynamak için özgürdür, ama ulusların başka uluslara hiçbir borcu yoktur.
My little brother, man, he hit harder than you, man.
Küçük kardeşim bile senden iyi vurur adamım.
A little time ago, I saw my tailor a gentle, cultured man who liked to talk philosophy.
Kısa bir zaman önce, terzimi gördüm felsefe konuşmaktan hoşlanan kibar, kültürlü bir adamdı.
And now for my rendezvous with the little lost man cub.
Ve şimdi kayıp insan yavrusu ile randevum var.
To find the man who ordered my father and little brother murdered.
Babamın ve küçük kardeşimin ölüm emrini veren adamı bulmak için.
You're better be nice to me, man,... and my little brother.
Bana karşı daha nazik ol, dostum,... Ve küçük kardeşime.
Little Big Man was my brother, but you're not him.
Küçük Dev Adam benim kardesimdi, ama sen o degiIsin.
Uh, tell them my father is a little man, dark hair. - Mr. Han is a little man with dark hair.
Sadece merak ettim.
In my opinion a woman is and ought to be a defenceless and beautiful little being, both in body and soul, who needs the protection and security of a man.
Bana göre kadın, savunmasızdır ve savunmasız olmalıdır da. Bedeninde ve ruhunda birazcık güzel erkeklerin koruma ve güvenliğine ihtiyacı olandır.
You're getting my dander up, you grotty little man!
Tepemin tasını attırıyorsun, sevimsiz adi herif seni!
There, Nono, my little he-man.
Nono, benim küçük güçlü erkeğim. İyi ki yanımda sen varsın.
Bring your pretty little self over to my apartment and I'll show you a real man.
Evime uğra ve sana gerçek bir erkek göstereyim.
Man, I'm over here doing my little business.
Burada kendi çapımda bir şeyler yapıyorum.
My heart was filling up with such hatred for that little man.
Yüreğim bu cüceye karşı kinle dolmuştu.
My little sister, Nettie, has got a man always looking at her.
Durmadan kız kardeşim Nettie'ye bakan bir adam vardı.
I have a funny feeling in my oh He-man, they've taken my little girl from me again please, get her back
Komik şeyler hissediyorum. He-man, küçük kızımı tekrar benden aldılar. Lütfen onu geri getir.
I'll destroy my home, and give up Little Man.
Evimi yıkacağım. Küçük Adam'dan vazgeçeceğim.
I assure you the most winning woman I ever knew was hanged for poisoning 3 little children for their insurance money, and the most repellent man of my acquaintance is a philanthropist who has spent nearly a quarter of a million upon the London poor.
Seni temin ederim tanıdığım en hoş kadın 3 küçük çocuğu sigorta paraları için zehirlemekten asıldı, ve tanıdığım en itici adam Londra'daki fakirlere neredeyse çeyrek milyon pound harcayan bir hayırseverdi.
oh, lonzo, man, you know... i think my little brother would have done it.
Oh, Lonzo, adamım, biliyorsun.. Sanırı küçük kardeşim bun yapardı.
I did what little I could for a man my age.
Benim yaşımda bir adamın yapabileceğini yaptım.
My little demolition man.
Benim küçük yıkıcı adamım.
What did the little man do in my dream?
Rüyamdaki cüce ne yaptı?
I was no longer the man in my little girl's life.
Küçük kızımın hayatındaki erkek değildim artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]