English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My little daughter

My little daughter translate Turkish

259 parallel translation
My little daughter doesn't have to be in a hurry to marry any man.
Benim küçük kızımın, herhangi bir adamla evlenme konusunda acele etmesine gerek yok.
I feel sorry for my little daughter.
Küçük kızım için üzülüyorum.
Here's my little daughter.
Bak, bu küçük kızım.
My little daughter, she's seven today.
Oh, evet, tabi, Felicity'nin doğum günü, neredeyse unutuyordum
Fellow townsmen, it's two weeks since my little daughter disappeared.
Can dostlarım! Kızım kaybolalı iki hafta oldu.
My little daughter...
Küçük kızım benim...
My little daughter.
Benim küçük kızım.
Mr Berle, my little daughter sings.
Bay Berle, küçük kızım şarkı söylüyor.
Goodnight, my little daughter.
İyi geceler, küçük kızım.
You ruined my little daughter forever!
Küçük kızımı mahvettiniz!
This is Sonya, my little daughter.
Bu, Sonya, küçük torunum.
And-And that's my little daughter.
Bu da küçük kızım.
Will you sign this for my little daughter, please?
Sizi görmek ne güzel. Kızım için imzalar mısınız?
My daughter... my little daughter!
Kızım... Benim küçük kızım!
My little daughter.
Küçük kızım.
Now you're my child, my little daughter.
Artık benim yavrum sensin, sen benim küçük kızımsın.
I can't see my little daughter on her birthday without bringin'her a gift, now can I?
Kızımın doğum gününde karşısına hediyesiz çıkamam, çıkabilir miyim?
There is very little left for me in this life, citizens only my daughter's happiness which is now in the hands of the prisoner.
Bu hayatta benim için önemli olan tek şey, yurttaşlar yalnızca kızımın mutluluğu ki bu şu anda sanığın ellerindedir.
I'm making it only to my daughter whom I loved dearly... and before whom I feel a little ashamed.
Bunu sadece delicesine sevdiğim ve karşısında utanç duyduğum kızım için yapıyorum.
- Like you was my own daughter, my own little girl. How could I...
Kendi küçük kızım gibi.
My little daughter is not a monster, and she'll be very excited to know
Küçük kızım bir canavar değil.
I lost my oldest daughter, my poor little boy.
Büyük kızımı, zavallı küçük oğlumu kaybettim.
I wish I had a pretty, tall, lovely little girl like that... That was my daughter.
Ben de öyle güzel, uzun, sevimli küçük bir kızım olsun isterdim.
Little did I think, when I loved him as a sportsman, that he was all the while a-poaching my daughter!
Onu sportif bir çocuk olarak çok sevdiğim için fazla kafa yormamışım. Ama asıl amacı kızımı avlamakmış!
Well, to tell you the truth, Mrs. Fine I've been having a little trouble with my daughter.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayan Fine kızımla biraz başım dertte.
When my daughter was little we used to go to Brittany.
Anita küçükken, Britanya'ya giderdik.
It's not only an honour but also a great joy to me to announce, on the occasion of this modest inauguration the engagement plans of Evelyne, the daughter of Mr. Crépin-Jaujard and my little Didier.
Bu mütevazi açılış törenini fırsat bilerek, Bay Crépin-Jaujard'ın kızı Evelyne'le oğlum Didier'nin nişanlanacaklarını açıklamaktan sadece onur değil, aynı zamanda büyük mutluluk duyuyorum.
How's my l-little daughter? .
Minik kızım nasıl?
I'll invite your daughter for the weekend to meet my little brother, nothing serious.
Kardeşimle tanışması için kızını haftasonu buraya davet ettim. Büyütülecek bir şey değil.
Well, I have had nine daughter... My little compliment
dokuz kızım olsada sana bu kurbanı veriyorum.
When Fred's daughter was a little girl, she'd come to my house to visit her father and the nurses would push my oxygen tent over to the bedroom window so I could watch her and all of her little friends
Fredin kızı küçükken, babasını ziyaret etmek için evime gelirdi ve hemşireler beni pencerenin yanına götürürdü.
Which is fine, except that you're marrying my daughter and I'm afraid that my grandchildren are gonna be little assholes.
Kızımla evlenmeseydin, bunu dert etmezdim. Ve torunlarımın küçük serseriler olmasından korkuyorum.
My daughter has a lovely little house there, at the edge of the city, just where the tram starts.
Kızımın kentin girişinde çok güzel bir evi var. Tramvay durağına çok yakın bir yerde.
Oh, my sweet little daughter.
Oh, benim tatlı küçük kızım.
- Um... my daughter, when she was little, she would lie in bed behind me and twist my hair around her finger.
- Şey kızım, küçükken yatakta arkama uzanıp, saçımı parmağına dolardı.
I got fired! My wife left me! She took our little baby daughter with her.
İşten atıldım, karım terk etti beni... bebeğimizi yanında götürdü.
If I had somebody in my life... a little daughter, perhaps...
Eğer hayatımda birisi olsa... küçük bir kız mesela
This little detail is up to the Providence, my daughter.
Bu detay Tanrı'nın takdirine bağlı evladım.
Listen, Doc, I'd like to talk to you... about a little diffilculty my daughter's havin'.
Dinle beni, Doktor, Seninle konuşmak istiyorum... Kızımın son durumu hakkında.
As I listened to his talk all that was black and bitter seemed to come upper most and he was urging his son to marry my daughter with as little regard for what she might think as a slut from off the streets.
Dinlediğim konuşmaları görünenden daha kara ve acı geliyordu , tıpkı bir sürtüğün sokaklardan kendisini küçük bir itibar için kurtarmayı düşünmesi gibi, oğlunu kızımla evlendirmek için zorluyordu.
Come up a little legs, my daughter.
Kaldır biraz bacaklarını hadi.
The little princess of Annam became my daughter.
Annam'ın küçük prensesi benim kızım oldu.
Where else, my little one, but here amongst my friends and in the presence of my adored daughter?
Başka nerede, küçüğüm, arkadaşlarımın ve tapılası kızımın eşliğinde evlenebilirim?
For the tenth time your daughter Sue Ellen and that little punk... have thrown a dead cat into my apartment!
Onuncu kez kızın Sue EIIen ve bu küçük serseri... Evime ölü bir kedi attılar!
If it wouldn't mean implicating my daughter in this somehow... I would insist that the authorities lock you up... for the rest of your young life, you goddamned little menace!
Bu işe kızım bir şekilde bulaşmış olmasaydı,... yetkililere seni hayatın boyunca bir yere kapatmaları için ısrar ederdim,... seni küçük baş belası.
I'll walk over there and kick your bony little ass! I'll have my 5-year-old daughter do it!
Oraya gelip canına okurdum ama bunu kızıma bırakacağım!
AND NOW I MYSELF HAVE SEARCHED EVERY PARSONAGE, CHARITY, AND WORKHOUSE TO FIND THE SWEET LITTLE LOST DAUGHTER OF MY MISTRESS'MAID.
Sonunda hanımımın hizmetçisinin tatlı küçük kızını aramak için yetimhaneleri dolaşmaya kendim çıktım.
When I was a lonely little girl... I always dreamed that someday my daughter would be my best friend.
Senin gibi küçük yalnız bir kızken her zaman kızımın en iyi arkadaşım olmasını düşlerdim.
Let me hug my new little daughter.
Yeni küçük kızıma şöyle bir sarılayım.
I left a picture of my late mother, my late father, and His Holiness, the Dalai Lama, and also a little toy I got for my ten-month-old daughter, and a prayer flag as an offering for Chomolungma, the mother goddess of the world.
Annemin, babamın ve Papa Hazretleri Dalai Lama'nın fotoğraflarını ve 10 aylık kızıma aldığım küçük bir oyuncağı da ve dünyanın ana tanrıçası Chomolungma için adak olarak bir duacı bayrağını oraya bıraktım.
Little would you know how deeply your deceit shocked my daughter
Davranışınla bebeğimi ne kadar Yaraladığını biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]