Neither do you translate Turkish
814 parallel translation
- Well, neither do you.
- Sen de öyle.
I don't know yet that he is a kidnapper, so neither do you.
Henüz suçlu olduğunu bilmiyorum. Sen de bilmiyorsun.
Don't you want this? No, and if you don't mind my saying so, neither do you.
O bir hediyeydi, çerçeve yaptırdım.
Neither do you.
Sen de öyle.
Neither do you because you're never at home.
Sen de bilmiyorsun, çünkü hiç evde olmuyorsun.
- Neither do you.
Senden de öyle.
Neither do you.
Sen de istemiyorsundur.
Neither do you.
Sen de bilmiyorsun.
I don't know what you're talking about, and neither do you!
Neden bahsettiğini ben de bilmiyorum, sen de bilmiyorsun!
I don't belong here, Anne, neither do you.
Ben buraya ait değilim, Anne, sen de öylesin.
Neither do you.
Senin de öyle.
Neither do you, which brings us to why I'm here.
Senin de değil, zaten ben onun için buradayım.
From here on, neither do you, Sir Oliver.
Bundan sonra, siz de gerek duymayacaksınız, Sir Oliver.
And neither do you, Colorado.
Sen de öyle Colorado.
Neither do you.
Sen de inanmıyorsun.
I have nothing and neither do you.
Benim olmadığı gibi senin de hiç bir şeyin yok.
Neither do you.
Sen de istemiyorsun ki.
I don't know anything of the kind, and neither do you.
hiçbir şey bilmiyorum ve sen de öyle.
- And neither do you, young man!
- Sen de genç adam!
Neither do you!
Seni de sevmiyorum!
- Neither do you.
- Sen de öyle.
And neither do you! You dragged me here for that girl from the Guignol Theatre!
Guignol Tiyatrosu'ndaki kız için beni buralara kadar sürükledin!
Your tricks don't frighten us. Neither do you.
Numaraların bizi korkutmayacak.
Neither do you. - You merely assume it.
Shelby'nin onu buraya getirdiğini ne ben ne de siz biliyorsunuz.
Neither life nor death do I desire from you, Brunhild.
Ben senden ne ölüm ne de yaşam bekliyorum Brunhild.
Neither do I, but I'll kill you and anyone else who gets in my way...
Ben de. Ama sen dahil bana engel olmaya kalkan herkesi öldürürüm...
You have neither the power nor the right... to do this thing.
Bunu yapmaya ne gücün ne de hakkın var.
Maybe that's one thing you ain't gonna do. I ain't taking orders from no loud mouth, neither are Andy or Leach.
Asla senin gibi bir yabancıdan emir alamam ben,... Andy ve Leach de öyle.
You don't want a partner and neither do I.
Ortak istemiyorsun, ben de öyle.
- Neither do I. I swear, if you go near him, neither one of us will ever see a cent of it.
İki gözüm önüme aksın ki ona yaklaşırsan paranın bir kuruşunu dahi göremeyiz.
- Neither did you. And neither do I.
- Ne sen sevdin, ne de ben.
You can't do anything about it. Neither can I.
- Hiç birşey yapamazsın Ben de yapamam
But neither do I approve of the way you had him arrested.
Bu teklif onun tekrar hapse girmesi de olsa.
Neither do I. I wish you were coming along.
- Ben de öyle. Benimle gelebilmeni isterdim.
In the Court you should not even to affirm... or neither do anything.
Durum saptamasıydı. Sarayda durum saptaması da yapamazsınız. Sarayda hiç bir şey yapamazsınız.
I don't want you to go back to that place. Neither do I, Michel.
O yere yeniden dönmeni istemiyorum.
Neither do I, you fanatic.
Bence de, görmemiş herif.
But neither do I agree with the column, that you smoke marijuana and belong with the Reds.
Ama yine de köşe yazısında, marijuana içen bir komünist olduğunu asla yazmam.
No, you don't. Neither do they.
Hayır, görünmüyorsunuz.
As neither one of us has money do you think the Army'll stir one up for you?
Madem ikimizin de parası yok... ordu sana bir psikiyatr ayarlar mı dersin?
And neither you or anybody else is telling jackie rhoades what to do! Neither you or anybody else!
Ne sen ne de başka birisi Jackie Rhoades'a ne yapacağını söyleyemez!
You do understand that neither his father nor I ever hit or slapped him.
Ne babası ne de ben onu hiç dövmedik, asla.
You don't work, neither do we.
Siz çalışmıyor olabilirsiniz, ama biz de çalışmıyoruz.
He doesn't believe you're his brother and neither do I!
Kardeşi olduğuna inanmıyor, ben de inanmıyorum!
" So rather than do either You do something else that neither
" İki cambaz bir ipte yürümez İki tarafı da memnun etmez
I don't believe that, neither do you.
Kabul etmiyorum.
Neither would I. How do you account for it, my flower?
Ben de diyemem. Sence durum nasıl çiçeğim?
You don't know who this is neither, do you?
Allah bilir bunun kim olduğunu da bilmiyorsundur?
- Neither? Why do you want to talk about it?
- O zaman neden sanat konusunu açtınız?
- I don't know why you put up with me. - Neither do I.
- Bana neden katlandığını bilemiyorum?
Neither do I. I turn around, you open it.
Sırtımı dönüyorum. Çantayı açın ve söylediklerimi yapın.
neither do i 787
neither does he 20
neither do we 55
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
neither does he 20
neither do we 55
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360
do you want to 293
do you know what i mean 247
do you understand now 31
do you trust me 270
do you like it 905
do you know him 567
do your best 112
do you know who i am 370
do you see 360
do you want to 293
do you know what i mean 247
do you understand now 31
do you trust me 270
do you like it 905
do you know him 567
do your best 112