English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Raise your hand

Raise your hand translate Turkish

817 parallel translation
Don't raise your hand to me.
Bana el kaldırma.
If you've got any questions to ask, just raise your hand.
Sorun varsa elini kaldır.
Raise your hand!
El sallayın!
Some enemy, if you can't even raise your hand.
Sayılır, bana el kaldırmazsan tabii.
If you can't hear me in the back of the room, please raise your hand and adjust the volume control.
Arka odadan beni işitemezseniz, lütfen elinizi kaldırın ve ses düğmesini ayarlayın.
Not for you, Fyodor, to raise your hand against the Tsar's family.
Çarın ailesine el kaldırmak da sana düşmez Fedor.
It is not for you, Alexei, to teach the Tsar his business, nor to raise your hand against the Tsar's relations.
Çara akıl vermek sana düşmez Aleksey. Çarın ailesine el kaldırmak da sana düşmez.
Men with furloughs to Hamburg and Bremen, raise your hand!
Hamburg ve Bremen'e gidecek olanlar, ellerini kaldırsınlar.
Will you please raise your hand if you are not?
Olmayanlar elini kaldırsın lütfen.
Raise your hand ifyou do
Anladıysanız eğer elinizi kaldırın.
"It's time to raise your hand."
Şimdi elini yükseltme zamanı!
You raise your hand against my mother once more...
Anneme bir kere daha el kaldırırsan...
There'll be a lot of parents there today, so raise your hand up high, okay?
Bugün bütün veliler gelir elini böyle kaldır olur mu?
If you're tired, raise your hand!
Yorulanlar, ellerini kaldırsın!
If you can, raise your hand.
Duyabiliyorsan, elini kaldır.
Whoever is in favour of the immediate abolishment of piecework, raise your hand!
Parça başı ücret uygulamasının acilen iptalini isteyenler, ellerini kaldırsınlar!
Who is for a reasoned fight that leads us to negotiate, through a representative, the piecework contract, moment by moment, situation by situation, raise your hand!
Kimler bir temsilci kurul aracılığıyla yürütülecek iyi planlanmış bir mücadeleyi destekliyor. Parça başı için. An be an, şartlara uygun gelişecek bir mücadeleyi.
Who is in favour of striking until the end, raise your hand!
Süresiz grevden yana olanlar, ellerinizi kaldırın!
Now, you raise the poker that is in your hand as the other woman says...
Şimdi elinizdeki ocak demirini kaldırıyorsunuz. O sırada diğer kadın " Seni sersem!
Raise your right hand and place your left on the Bible.
Sağ elinizi kaldırıp öbürünü İncilin üzerine koyun.
Raise your right hand, please.
Sağ elinizi kaldırın.
Raise your right hand.
Elini kaldır.
- Well, raise your right hand.
Peki! Sağ elini kaldır.
Raise your right hand, place your left hand on the Bible.
Sağ elinizi kaldırıp sol elinizi İncil'e koyun.
Raise your right hand.
Sağ elini kaldır.
Raise your right hand. That's to begin with.
Sağ elinizi kaldırın, bununla başlayacağız.
Raise your right hand. Do you swear the evidence you'll give in this matter of The State vs. Richard Nugent shall be the truth, so help you God?
Richard Nugent davasında yalnızca doğruları söyleyeceğinize tanrının önünde, yemin ediyor musunuz?
Raise your right hand.
Sağ elinizi kaldırın.
Your testimony says that you saw the murderer raise his arm... something glittered in his hand...
İfadenizde, katilin elindeki parlayan bir şeyi kaldırdığını ve sonra ateş ettiğini...
All right, men, raise your right hand.
Pekala, baylar, sağ ellerinizi kaldırın.
Left hand on the Bible, raise your right hand.
Sol elinizi İncil'in üzerine koyun, sağ elinizi kaldırın.
Left hand on the Bible, raise your right hand.
Sol elinizi İncil'e koyun, sağ elinizi kaldırın.
- Raise your right hand.
- Sağ elini kaldır.
Now stand up straight, look me in the eye and raise your right hand.
Şimdi dik dur ve gözlerimin içine bak. Sağ elini kaldır. Yemin et :
Raise your right hand, please.
Sağ elininizi kaldırın lütfen.
Officer, raise your right hand.
Memur bey, sağ elinizi kaldırın.
Officer, raise your right hand.
Sağ elinizi kaldırın.
Raise your right hand.
Elinizi kaldırın.
Raise your right hand. Do you swear to tell the truth... the whole truth, nothing but the truth, so help you God?
Yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
Raise your right hand, please.
Sağ elinizi kaldırın lütfen.
Will you raise your right hand?
Sağ elinizi kaldırır mısınız?
Will you raise your right hand?
Lütfen sağ elinizi kaldırın.
Will you raise your right hand?
Sağ elinizi kaldırın.
All right. Raise your right hand.
- Sağ elini kaldır.
Boys, raise your right hand!
Çocuklar, sağ ellerinizi kaldırın.
Raise your right hand and repeat after me.
Sağ elini kaldır ve benden sonra tekrar et.
Raise your right hand.
Sağ elinizi kaldırınız.
Raise your right hand...
Sağ elinizi kaldırın.
Raise your right hand, please.
Lütfen sağ elinizi kaldırın.
Miss Gamble, if you truly wish to stop smoking, I would like you to raise your left hand.
Sigarayı gerçekten bırakmak istiyorsanız, sol elinizi kaldırmanızı istiyorum.
Mr. Chairman, raise your right hand and turn to the defendants.
Bay Başkan, sağ elinizi kaldırın ve sanıklara dönün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]