English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / So we're okay

So we're okay translate Turkish

910 parallel translation
Okay, Just So We're Clear, We Read The Will,
Şu konuda anlaşalım. Vasiyeti okuyacağız ve kim kazanırsa kazansın,
We've already had a search, so we're okay on that front.
Çoktan arama yaptılar, bu konuda sıkıntımız olmayacak.
Okay cupcake. We're gonna let you have a little freedom so you can wash up.
Pekala ufaklık, yıkanman için sana biraz özgürlük tanıyacağım.
Okay, so you come on up here, and we're gonna do you up.
- Aynaya bak. - Bilmiyorum.
We're so happy that you're okay.
İyi olduğun için çok mutluyuz.
Just remember that the first time out, all we want you to do is make contact, so once you get inside his dream, you're an observer, not a participant, okay?
Şunu unutma, bu ilk seferde tek yapmanı istediğim bağlantıya geçmen. Rüyasına girdiğinde gözlemci olacaksın, katılımcı değil. Tamam mı?
Okay, we've cleaned out your garage, your back yard, and your attic, so tomorrow you're gonna help me clean out my garage, right, Al?
Pekala, garajınızı, arka bahçeyi ve tavan arasını güzelce temizledik, böylece yarın benim garajı temizlemeye yardım edeceksin, değil mi Al?
But we're meeting tonight, so that's okay.
Ama akşam buluşacağız, yani sorun yok.
So, we're still okay.
Yani hala güvendeyiz.
Okay, so we're agreed.
Pekala, o halde karar verdik.
So you just tell him that you're my boyfriend and that we're in love, okay?
Sevgilim olduğunu ve âşık olduğumuzu söyle, tamam mı?
Okay, I know we're anxious to win some money so let's get started, shall we? Our first question in Touchdown Trivia :
Pekala, biraz para kazanmak için can attığınızı biliyorum o yüzden hadi başlayalım, olur mu?
So you should hear us sometime, we're starting to sound okay.
Bir ara dinlemelisin, iyi söylemeye başlıyoruz.
Okay, now, we're running out of time, so you can't go see Zalinsky like that.
Tamam, vaktimiz daralıyor. Zalinsky'yi böyle ziyaret edemezsin.
Okay, we're almost there, so don't look.
Tamam, neredeyse geldik. Bakma.
Okay. So you know what we're gonna do?
Ne yapalım biliyor musun?
So we're gonna take care of the child, okay?
Bu yüzden çocuğu iyileştireceğiz, tamam mı?
So we we're okay?
Yani biz aramız iyi mi?
Okay, so we're in France and we're making the toast.
Tamam, o zaman Fransa'dayız ve tost yapıyoruz.
So we're okay.
O zaman iyiyiz.
Okay, so what I told people is that we met in college, but we were just friends and that we re-met at this reunion thing, like, 5 years later.
İnsanlara, üniversitede tanıştığımızı ama o zamanlar sadece, arkadaş olduğumuzu 5 yıl sonraki okul buluşmasında, tekrar karşılaştığımızı söyledim.
So that's why next weekend- - when you're working, of course- - I'm going to look into that surrogate mother thing we talked about, okay?
O yüzden önümüzdeki hafta, sen çalışırken, ben de taşıyı anne bakmayı düşünüyordum hani daha önce konuşmuştuk?
We're going to take a break so you little children can reflect. Okay?
Bir ara vereceğiz, ki siz ufak çocuklar düşünüp taşının, tamam mı?
So we just gotta fight these guys for an hour and a half, and you're in the clear, okay?
O zamana kadar karşı koyabilirsek temize çıkarsın.
- So you can calm down. We're gonna have a little talk, okay? - Yeah.
Sonra sakinleşirsin, konuşuruz.
So maybe one celebration is okay if we're in agreement that from here on out you do exactly as I say.
Bir kez kutlama yapabiliriz. Eğer anlaştıysak bundan böyle ne dersem onu yapacaksınız.
Okay, to finish off our field trip, we're going to take a very special guided tour through the botanical gardens, so let's stay in one line, keep together in a group.
Tamam, bu alandaki gezimizi bitirip çok özel, rehberli bir turla botanik bahçelerini gezeceğiz. Tek sıraya geçip grupla beraber kalın.
So we're okay?
- İyi miyiz? - Evet.
Okay, so we're cool.
Tamam, iyiyiz.
Okay, so we're innocent.
Tamam, demek ki masumuz.
- Okay, okay... -... so let's get the hell out. - We're going home.
- Cehennem olup gidelim buradan.
So we're good here? Okay?
Tamam mıyız?
Leo, just because Alvarez is going to be okay... doesn't mean we're going to be so lucky next time.
Leo, Alvarez'in iyi olacak olması... gelecek sefer bu kadar şanslı olacağımız anlamına gelmiyor.
I guess we don't. Okay, you're being, like, so casual about this.
Sanırım bilmiyoruz.
Okay! So we're just gonna stick to our normal lesson plan and start the day with histor!
Şimdi, normal ders planımıza bağlı kalalım ve güne tarih dersiyle başlayalım.
Okay, so we're just going to stick to our normal lesson plan, and start the day with history.
Şimdi, normal ders planımıza bağlı kalalım ve güne tarih dersiyle başlayalım.
Okay, now, I want your father to enjoy this birthday... so we're all gonna try our best to make it good.
Babanın bu doğum gününde eğlenmesini istiyorum. Bunun için hepimiz elimizden geleni yapacağız.
Okay. but we're really in a hurry. so go get a cab.
Acele edelim, taksi çağır.
Okay, so we're in that headspace.
"Headspace" den inciler başladı.
We're so happy you're okay, Charlie.
İyi olmana çok sevindik, Charlie.
- No! Okay, we're getting into a chain of command area here, so really...
Pekala, burada komutan benim o yüzden emirlerimi dinley -
Okay, so we have to pretend that we're mining the gold.
Kısaca altını çıkarıyormuş gibi görünmemiz gerekiyor.
We're good friends so don't let it get to you, okay? Please have a drink later. Stop it.
Peki, kim olacak benim Jiknya'm?
So we're okay, then?
Artık barıştık mı?
Okay, so no offence to the whitelighter, but we're going with the Demon of Anarchy, right?
Tamam, beyaz ışıklı üstüne alınmasın ama Anarşi İblisi'nde karar kıldık, değil mi?
Okay, so it's kind of late, and we're all a little bit tired.
Pekala, şey, biraz geç ve hepimiz biraz yorgunuz.
Okay, they're very scary, but they're gonna come after us instead of Kate at midnight, so all's we have to do is go home and wait for them.
Pekala, çok korkutucular ama gece yarısı Kate yerine bizim peşimizden gelecekler yani tek yapmamız gereken eve gidip gelmelerini beklemek.
Okay, so you take a left on Dearborn and then we're the third house on the left.
Dearbom'dan sola dön, soldan üçüncü ev bizimki.
Okay, so the plan is, we're gonna meet our friend at the club and we're gonna try and find this senior party.
Plan şu ; arkadaşımızla kulüpte buluşacağız, sonra da son sınıfların partisini bulacağız.
That's okay, we're not having a party... so you don't have to get us..
Önemli değil, parti falan vermiyoruz. Yani bir şey almanız...
Okay, so we're all set for our big dinner party!
Evet akşamki parti için hepimiz hazırız!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]