The very one translate Turkish
2,419 parallel translation
It's one of those things that you look at and on the one hand it's very satisfying, but also unexpected.
Baktığınızda, bir yandan çok tatmin edici, ama aynı zamanda beklenmedik olan şeylerden biri.
The compass needle follows the magnetic field lines, and the Earth field is actually very similar in shape to this one.
Pusula ibresi manyetik alan çizgilerini takip eder. Dünyanın manyetik alanı da bu çubuğunki ile hemen hemen aynıdır.
And it's a very special one this year. The 150th birthday of our town.
Ve bu yılki gecemizde, kasabamızın 150. kuruluş yıldönümünü kutladık.
A parasitic wasp can insert its stinger into one specific part of the cockroach's brain, but then turns the cockroach into its slave in a very elegant way.
Parazit böcekler, iğnesini hamamböceğinin, beynine doğru belli bir noktaya sokarlar, bazen bu hamamböceğini onun kölesi haline getirir. çok seçkin bir şekilde.
Now, I've been a police officer for a very long time, and one of the things that I've found is that crimes like this aren't random.
Uzun süredir polislik yapıyorum..... anladığım şey şu ki ; bu olay rasgele değil.
One day, it will ensure the very future of mankind.
Bir gün insan ırkının geleceğini belirleyecek.
So the three were going in the air and one of them was occupied by what are called "Danavas", very wicked people we might say.
Yani üçü havada giderken bizim için çok kötü diyebileceğimiz "Danavas" denilen, insanlar tarafından işgal edilmişti.
The reason is that this is also one of the driest places on the planet and so there is very little water vapour in the atmosphere.
Çünkü burası gezegenin en kuru yerlerinden birisidir. Bu yüzden atmosferde çok az su buharı vardır.
Stars, a few galaxies maybe. But that image we have of the night sky is very limited because beyond that visible picture there's another far more detailed one.
Fakat gördüğümüz gece gökyüzü aslında çık sınırlı, çünkü görünen resmin arkasında çok daha fazla detaylı başka bir tanesi var.
But it does mean I'll get to experience very much at first hand the impact of 20 separate explosions detonating within half a second of one another to try and shift 20,000 tons of rocks.
Fakat bu demek oluyor ki, yarım saniyede patlayarak 20.000 ton kayayı yerinden oynatacak 20 farklı patlayıcının etkisini ilk olarak ben göreceğim.
Every time I saw certain names, and one of the names that kept cropping up was Cardiff. Every time I saw these names, I knew I was in for something very special.
Bazı isimleri görünce... ki onların içinde Cardiff adı da var her zaman beni özel bir şeylerin beklediğini bilirdim.
The Technicolor people had come over to choose one young operator to be trained in Technicolor, and they came out shaking because the technical questions were absolutely... very, very tough.
Technicolor'dan insanlar geldi. Technicolor eğitimi vermek için genç bir kameraman seçilecekti. İçeriden titreyerek çıkıyorlardı.
That one's "The Red Shoes" and that's "Rambo", and I think most people are very surprised that a CV could incorporate "The Red Shoes" in the late'40s and "Rambo" in the'80s.
Bu "Kırmızı Pabuçlar" ve bu da "Rambo." Sanırım çoğu insan bir özgeçmişin 40'ların sonlarındaki "Kımızı pabuçlar" ile... 80'lerdeki "Rambo" yu içermesine... hayret edecektir.
If I have to read The Very Hungry Caterpillar one more time, I will snap. - Oh, it's not that bad...
"Karnı Acıkan Tırtıl" ı bir kez daha okursam patlayacağım.
But she says if you're willing to make a generous donation to the NYPD widows and orphans'fund, you can have one of Beau James'best for your very own.
Ama NYPD dul ve yetimler fonuna cömert bir... bağış yapmaya karar verirsen, Beau James'in kolleksiyonunun en iyi parçasını alabileceğini söylediler.
The one on his chest is very shallow, indicating the shot came from a distance.
Göğsünden giren deriye baya yakın, bunun anlamı uzaktan ateş edildiği.
One of the very few chefs can actually make grits.
Şeflerden biri gerçekten irmik yapabilmiş. Lezzetli.
The long grass can become very dry, and that makes it vulnerable to one of nature's most powerful forces...
Yol boyunca sayısız kayıplara rağmen böceklerin büyük bir bölümü nihayet alın yazılarını tamamlamak üzere göle dönüyor.
Tommies are one of the smaller antelope found in the Rift savannas. Their size makes them very vulnerable to predators.
Ödüle diyecek yok ama oldukça riskli bir oyun.
The olive baboon is one of very few monkeys to make a success of savanna life.
Yüz binlerce yıllık buharlaşmanın bir sonucudur bu.
The pointing system is very high precision pointing accuracy and it amounts to taking the telescope and pointing it at those trees, several hundred metres away and being able to focus on one pine needle.
İşaretleme sistemi çok yüksek doğruluk oranına sahip, ve teleskopun resimleyeceği ve işaretleyeceği.. şu ağaçlar olursa, .. bir kaç yüz metreden çam ağacının iğnesine odaklanabilmesi gerekiyor.
Because ( HE SNIFFS ) it's full of hydrogen sulphide gas, hence the gas monitor which says at the moment one part per million hydrogen sulphide, very toxic for me, which is why I have got this gas mask in case it all gets too much.
Çünkü hidrojen sülfürle dolu bunun için gaz göstergesi şu anda milyon hidrojen sülfür başına bileşeni gösteriyor benim için çok zehirli Şayet yükselirse gaz maskem var
I've known about it since I was very little because it's one of the most famous observatories on the planet.
Onu küçüklüğümden beri biliyorum çünkü gezegendeki en ünlü gözlem evlerinden biri.
Unfortunately, I'm down to my very last key, which means... only one of you made the list.
Ne yazık ki, elimde sadece bir anahtar kaldı, yani sadece biriniz seçildiniz.
All right, the autism speaks walk is this Sunday, and our very own Max had the brilliant idea of using these shoes to count our mileage.
- Otizm yürüyüşü pazar günü yapılacak ve Max'imiz bu ayakkabıları yürüdüğümüz mesafeyi ölçmesi için kullanmamız gibi dâhiyane bir fikir öne sürdü.
Says here they're looking for a very specific dancer, one by the name of Jasmine Trussell.
Çok özel bir dansçı arıyorlarmış. Adı da Jasmine Trussell'mış.
Very similar to the one that you pulled out of the trash last night, am I right?
Geçen gece senin çöpten çıkardığına çok benziyor, haksız mıyım?
It's one thing to blow off regular classes, but this devalues all the credits I work very hard for.
Normal dersleri ekmen neyse, ama bu sıkı çalıştığım tüm o derslerin değerini düşürüyor.
Yeah, and if we succeed very quickly, as we did the first time, then it'll be six years between Syd and the little one.
Evet, ilkindeki gibi hemen başarırsak, Syd ve bebek arasında altı yıl olacak.
I apologize. Verna, you have a very simple decision to make. Quit, don't get paid, and drive around with one headlight out, or swallow your pride and get the money you need tomorrow.
Verna, gayet basit bir seçim çıkarsan, para alamazsın, ve tek farlı bir araçla dolaşırsın yada, gururunu yutar, ve paranı yarın alırsın.
If I told you that gorilla's the very same one From the car dealership that let that money balloon go,
Ya sana bu gorilin, para balonunu salan araba bayisinden bir tanesiyle çok benzer olduğunu,
If I told you that gorilla is the very same one from the car dealership that let that money balloon go, and I feel like this might bring us some kinda karmic good will in our quest to find that very balloon, would that make a difference to you?
Eğer sana o gorilin içi para dolu balonu göğe salan oto galerisininki ile aynı oluğunu ve o balonu ararken bize bir çeşit iyi şans getireceğini hissettiğimi söylesem, fark eder mi?
So you got to the bank, and you have the 19 lawyers sitting, in front of you, right? Right? They are very well prepared ready to kill any argument you make.
Bankaya giriyorlar karşılarında 19 avukat oturuyor hepsi de öne sürdüğünüz tezleri çürütmeye hazır.
I attended a very interesting, uh, dinner, organized by Hank Paulson, a little more than one year ago uh, with some officials and a couple of, uh, CEOs from the biggest, uh, banks in the U.S.
Bir yıl kadar önce Amerika'nın en büyük bankalarının birkaç yetkilisi ve CEO'su ile Hank Paulson'in düzenlediği çok ilginç bir yemeğe katıldım.
- You're the waiter, but a very well paid one.
- Sen çok para kazanan garson olacaksın.
Because the moment you come to Nazca, you're sort of confronted with a Cliff Notes to planet Earth, where you have all sorts of raw materials that exist in that one particular spot in very, very abundant quantities.
Eğer gelmek an Çünkü Nazca, sen tür karşı karşıya konum Bir Cliff Notes ile gezegene Eğer her türlü var Toprak, mevcut hammadde O bir belirli noktada çok, çok bol miktarda.
In terms of entities, one very common description are the so-called grays- - three and a half, four feet tall, essentially humanoid, but, uh, very spindly with disproportionately large heads and huge, black almond-shaped eyes.
Varlık açısından, en yaygın tanımlama Sözde Greylerdir * yaklaşık 1 metre civarında, temelde insan benzeri, fakat, uh, orantısız olarak ince uczun büyük kafalara ve kocaman büyük badem şekilli gözlere sahiptirler.
The Zuni are a very interesting culture, in that they're one of the few cultures that really have not opened up, uh, to the rest of the world about their star knowledge traditions.
Zuni gerçekten çok ilginç bir medeniyettir, yani Kendi dünyanın geri kalanına yıldızlar hakkındaki bilgilerini, ve geleneklerini açıklamamış ender kültürlerden biridir.
She got very sick one month before you brought the plan to us.
Sen planla bize gelmeden bir ay önce çok hastalandı.
When they got out, they'd find a very different world from the one they left.
Dışarı çıktıklarında, bıraktıkları dünyadan çok daha farklı bir dünya bulurlardı.
If you flip to the back, there's one for very sarcastic people.
En arkaya bakarsan bir tane de alaycı insanlar için olacaktı.
And this is where you find extremely original images, like this insect-shaped one or this one shaped like a butterfly or a bird in flight, that you also find on this rock pendant hanging from the ceiling large and very small
su akıntısıyla silinmişler. ve burası, son derece orijinal resimlerin olduğu bir yer. Bu böcek biçimli olan gibi..
One of the most important finds we made in this cave was a very tiny flute made out of the radius of a vulture.
Bu mağarada bulduğumuz en önemli şeylerden birisi bir akbabanın ön kol kemğinden yapılmış minik bir flüttü.
It may not look very impressive from here, but I'm actually standing in-between the inner and the outer wall of what I think is one of the most beautiful buildings in the world, and the view is certainly going to be worth going to see.
Buradan çok etkileyici değilmiş gibi gözükebilir ama aslında şu an dünyanın en güzel binalarından biri olduğunu düşündüğüm yapının iç duvarıyla dış duvarı arasında duruyorum ve manzara kesinlikle görülmeye değer olacak.
Now, it's a very charming little trick, this one, because you realise when you do this that the painting is actually a very good three-dimensional representation of that building.
Oldukça etkileyici ve basit bir numara çünkü bunu yaptığınızda fark ediyorsunuz ki resim aslında binanın çok iyi bir üç boyutlu temsili durumunda.
Inflation may have fixed act two, but Martin thinks the play still starts with a very unlikely act one - - the sudden and singular pop from nothing into the entire Universe.
genişlemeye devam etmenin iki sebebi var, ama Martin'in düşündüğü aslında çok muhtemel olmayacak şekilde başlamış olması... tekilliğin aniden var olmasıyla evren tümüyle yok olur.
The Swiss suspected they had found what everyone was looking for - - a very large planet, the first one seen outside of our solar system.
Grup, herkesin aradigi, günes sistemimizin disinda Dünya'dan görülebilen büyük bir gezegen bulduklarindan kuskulandi.
You only find a couple of them per millennium in any given galaxy that you look at, and you never know when one's gonna go off. So it's not very easy to schedule the largest telescopes in the world, which have to be booked months in advance.
Onlardan sadece milenyumda bir çift bulabiliyorsunuz her baktığınız galakside, ve bunların ne zaman patlayacağını hiç bilemiyorsanız, yani aylar öncesinden rezerve edilmesi gereken dünyanın en büyük teleskobunu, hazırlamak çok kolay değil.
Jack may very well have found the recipe for life's earliest cell structure, but to be truly alive, those cells need one vital ingredient - - genes.
Jack belki de tarifi çok iyi bir şekilde bulmuş olabilir yaşamın en erken hücre yapısının, fakat yaşam için gerçekten doğru mu, bu hücrelerin bir yaşam mayasına ihtiyacı var - - genler.
On the other side, I will also say that time is certainly a very poorly understood concept in physics by physicists today, and one can certainly expect that in the future we'll have a much better and deeper understanding of time and possibly a very different one from the one we have today.
Öte yandan şunu söyleyebilirim ki günümüz fiziğinde zamanın algılanması kesinlikle çok düşük bir konseptte, umabiliriz ki gelecekte daha iyi ve daha derin bir zaman algısına sahip olacağız ve aynı zamanda bugün sahip olduğumuz ihtimallerden daha farklı ihtimallere.
You're about to enter a world where the very big and the very small are indistinguishable, where reality and illusion are one and the same.
Çok büyük yada çok küçük dünyalara girdiğimizde bir tek orada gerçek ve yanıIsama ayırt edilemez.
the very idea 17
the very next day 20
the very same 65
the very best 21
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
the very next day 20
the very same 65
the very best 21
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more round 22
one more drink 18
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one more drink 18
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516