Then do so translate Turkish
1,837 parallel translation
So then, I do these things, and they don't always mean what I think they mean.
Yani bir şeyler yapıyorum ve yaptıklarım her zaman kast ettiğim anlamda olmuyor.
So then why do you give me the "meaning" routine?
Öyleyse neden bana veriyorsunuz "anlam" rutin?
- Then they do so out of desperation.
- Öyleyse çaresizlikten akıllarını yitirmişler.
"So then why do your memories.." "Make me cry."
O halde neden senin hatıraların beni ağlatıyor.
- So what do we do then?
- Ne yapacağız o zaman?
You know what you want to do and you know what I want you to do, so go on then.
"Ne yapmak istediğini biliyorsun ve senin ne yapmanı istediğimi biliyorsun."
There's no way he could do it. If you're so sure, then prove it.
Madem bu kadar eminsin, kanıtla.
So then why did you do it?
Neden yaptın?
Well, then why are you so upset because this is what you do.
O zaman neden bu kadar kızgınsın? Çünkü senin tüm yaptığın bu.
My father turned his first profit by the time he was 22. - I hope to do it by the time I'm 21. - Then how can you be so sure?
Babam işlerinden kâr yapmaya 22 yaşında başladı ben bunu 21 yaşımda yapmak istiyorum.
And then he told me he didn't have time and asked me if I would do it, which I was planning on doing in the first place, so I said yes.
- Sonra bana zamanı olmadığını ve benim yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de bunu istiyordum, böylece evet dedim.
So then how many meetings do I have today?
Ee, bugün kaç tane görüşmem var madem?
- Of course I do. So then we're gonna make it work.
O halde yürümesi için elimizden geleni yapacağız.
And then she dropped something, like a piece of jewelry, and and I just couldn't do it, not with her on the ground like that, so I just kept walking.
Bir takı gibi bir şey düşürdü. Yapamadım. O şekilde yere uzanırken...
So, if we do the research... and it shows that the demographic is full of heifers... then we'll order accordingly.
Peki, eğer araştırmayı yapar ve istatistiklerin danalarla dolu olduğunu görürsek, o zaman ona göre sipariş veririz.
So what I would need you to do is eat what's in my diaper, lick the diaper clean, possibly lick my fanny and then put the diaper back on me.
Peki, bezimin içindekileri yemen, bezi yalayarak temizlemen mümkünse popomu da yalaman ve temiz bezi tekrar bağlaman için ne yapabilirim?
I have. Then it stands to reason that if the Seeker were an agent of the Keeper, he would have killed the Mother Confessor as so many of the Keeper's minions have tried to do.
O zaman Arayıcı, gerçekten bir casus olsaydı Gardiyan'ın birçok kölesinin yapmaya çalıştığı gibi o da Confessor Ana'yı öldürmeye kalkışırdı.
So at what point do they realize we're just stringing them along and then just shoot us?
Ne zaman onları oyaladığımızı anlayıp bizi vuracaklar?
If you're his friend, then why do you keep getting him into so much trouble?
Madem arkadaşısın o halde neden başına bu kadar dert açıyorsun?
So, then, how do we go pimp of Babylon all over this bitch?
Peki bu sürtüğü nasıl haklayacağız?
Ok, so if you didn't post those drawings, Then the time stamp wasn't an error, Which means that the ghost is telling you what he's gonna do to you before it happens.
- Bu çizimleri sen yüklemediysen sitenin tarih sisteminde sorun yok yani hayalet, sana yapacaklarını önceden gösteriyor.
They do, and I am. So who is the victim, then?
Öyledirler, eminim.
Then there must be something you can do. Your baby doesn't have a functioning digestive system. So before I could do anything,
Bebeğinizin işleyen bir sindirim sistemi yok o yüzden bir şey yapmadan önce onu beslemek için midesine bir tüp takmam gerek.
I concentrate better at night, so I'll do them then.
Dün gece çok düşündüm sanırım istediklerini yapabilirim.
So, then what do I do when they start interrogating me again?
Beni tekrar karşılarına alıp, sorguya çektiklerinde ne yapacağım peki?
So, then what can I do to make them stop?
Onlara nasıl engel olacağım?
So what will you do then?
Peki ne olacaksın?
So what do we do then?
Öyleyse ne yapacağız?
Okay, so we do bathroom breaks first, then get down to it.
Tamam, önce tuvalet molası alalım, sonra işe koyuluruz.
So, do that stuff with boys and then come home to me.
Erkeklerle yapacağını yap ama sonra bana dön.
My mom put the papers in order so all you have to do is sign and then you can go to Marineland.
Annem evrakları düzenledi, tek yapman gereken imza atmak. Sonra Marineland'e gidebilirsiniz.
And believe me, if I can do it, then so can you.
İnanın bana ben yapabiliyorsam, sizde yapabilirsiniz.
So, what we're going to do, ladies and gents, is sniff out this bastard, then show him and the rest of the world that no-one can do this to us.
Öyleyse bayanlar baylar, yapacağımız şey ; bu piçin izini sürmek sonra da ona ve dünyaya bunu bize kimsenin yapamayacağını göstermek olacak.
So, go on then, do your worst.
Devam et, elinden geleni yap.
So? Look, just because some teacher carved a pentagram into his own forehead and then slipped in his own blood, that doesn't mean it has anything to do with the book, or with me.
Sadece bir kaç öğretmen kendi alnına pentagram çizip sonra kendi kanında kaydı diye, kitapla alakalı olmak zorunda değil yada benimle.
So then what am I supposed to do?
Peki ne yapmam gerekiyor?
So... do you think that the robbery was just a pretense for the placement of the bug, and then the killer was caught in the act?
Yani... Hırsızlığın mikrofonu... yerleştirmek için yapılmış bir aldatmaca olduğunu ve katilin iş üstünde yakalandığını mı düşünüyorsun? - Bu Watergate olayı değil Castle.
Then I realized there was no way I could do that, so I changed it to just Jews.
Sonra bunun mümkün olmadığını anladım ve sadece Musevi'lere diye değiştirdim.
And then when you get to my age... you're so desperate to get that magic back... you'd do anything to be able to feel how you did that first Christmas.
Benim yaşıma geldiğiniz de o sihirli tekrar hissetmek için öyle çaresiz olursunuz ki ilk Noel'de hissettiklerinizi yine hissetmek için ne gerekirse yaparsınız.
All right, so, then they take off our wet clothes, and we do the rest of the scene in our underwear.
Pekâlâ, sonra senin ıslak giysilerini çıkarıyorlar ve o sahnenin geri kalanını iç çamaşırlarımızla yapıyoruz.
So then when you said that you were trying to do the right thing, did you approach your superiors about the problem?
Peki doğru şeyi yapacağını söylediğinde amirlerine sorundan bahsettin mi?
So then how do we apply?
Peki nasıl başvuruyoruz?
And now, I mean, he looks fine, but then again so do you.
Yani dıştan bir sorunu yok ama dıştan sen de normalsin.
If the little kids can do this, then so can I!
Eğer küçücük çocuklar bunu yapabiliyorsa ben de yapabilirim!
You shouldn't have gone out with that martial arts guy, lp Man If you loathe martial arts guys so much, why do you support the Jing Wu Athletic Association, then?
Bunu savaş sanatları ile dışarı çıktığını olmamalıdır adam, lp Man seni bu kadar, dövüş sanatları çocuklar tiksinmek durumunda neden Jing Wu Athletic destek yapmak Dernek, o zaman?
So if that means you tearing me apart And making me look like the most horrible person on earth, Then please, go ahead and do it,
Eğer bu beni parçalayacağın anlamına geliyorsa ve beni tüm dünyaya kötü bir insan olarak gösterecekse o zaman lütfen yap bunu çünkü Lucas benim için çok değerli.
Okay, so then, then you think maybe these gaps in my memory, all this time that I've lost, you think it might have something to do with that?
Tamam o zaman sence belki hafızamdaki bu boşluklar kaybettiğim tüm o zamanın bununla ilgisi olabilir mi?
So the kid who sits behind you used to do well on the aptitude test but then suddenly did bad on it?
Yani yetenek sınavında arkanda oturan çocuk eskiden çalışkandı ama birden çuvallamaya mı başladı?
By then you'll be so crazy about me you'll do anything to save me.
O zamana kadar bana âşık olacak beni kurtarmak için her şeyi yapacaksın.
And in the place of that joy, every 28 days the blood flows and then I can't help it, so do the tears.
Her 28 günde bir gelen kanla birlikte oluşan bu coşku yüzünden kendime engel olamıyorum, göz yaşlarım akıyor.
That's the best I could do, seeing as how his signal was so weak and then it just stopped transmitting altogether.
Yaptığım en iyi şeyse, sinyalinin çok zayıf olduğunu ve... tamamen durduğu bulmak oldu.
then do something about it 18
then don't 282
then do it 228
then don't go 17
then don't do it 28
then don't be 19
then do 20
then do that 17
do something 1341
do something about it 43
then don't 282
then do it 228
then don't go 17
then don't do it 28
then don't be 19
then do 20
then do that 17
do something 1341
do something about it 43
do something else 33
do something for me 27
do solemnly swear 37
do so 53
sorry 58639
solo 156
sofia 386
something went wrong 81
sonia 229
sort 19
do something for me 27
do solemnly swear 37
do so 53
sorry 58639
solo 156
sofia 386
something went wrong 81
sonia 229
sort 19