English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / When are we leaving

When are we leaving translate Turkish

76 parallel translation
When are we leaving?
Ne zaman gidiyoruz?
- When are we leaving?
- Buradan ne zaman gidiyoruz?
- When are we leaving?
- Ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving for Denver?
Denver'a ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
- Saat kaç oldu!
When are we leaving?
Buradan ne zaman ayrılıyoruz?
Brother Wan! When are we leaving?
Wan birader ne zaman gidelim?
And when are we leaving for Canada?
Peki Kanada'ya ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
Ne zaman gideceğiz?
When are we leaving, dad?
Baba, ne zaman hareket ediyoruz?
Come on tell me when are we leaving?
Haydi söyle bana ne zaman gidiyoruz?
So when are we leaving?
Ne zaman yola çıkıyoruz?
- When are we leaving?
Ne zaman gidiyoruz?
- So when are we leaving?
- Ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving here?
Buradan ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
- Ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
Ne zaman gideriz?
When are we leaving...
Ne zaman gideriz...
When are we leaving for the water park?
Su parkına gitmek için ne zaman çıkacağız? .
It was non-stop, "when are we leaving?"
Hiç durmuyor : "Ne zaman gidiyoruz?".
Hey... when are we leaving?
Hey... Ne zaman çıkacağız?
Good! So when are we leaving?
İyi, ne zaman gidiyoruz?
- When are we leaving?
- Ne zaman gideceğiz?
- When are we leaving?
- Ne zaman çıkıyoruz?
Hey, when are we leaving?
Ne zaman gidiyoruz?
And when are we leaving?
Ne zaman gidebiliriz?
When are we leaving?
Ne zaman ayrılıyoruz peki burdan?
When are we leaving?
Ne zaman yola çıkıyoruz?
When are we leaving?
- Ne zaman çıkacağız?
When are we leaving for the desert fort?
- Çöldeki kaleye ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
Biz ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving?
Ne zaman gidiyorsun?
When are we leaving?
- Ne zaman gideceğiz?
Walter, will you kindly tell me why you've invited all these people here. When you know the trunks are packed the boat-train is leaving and I hope we are too.
Walter, lütfen bütün bu insanları valizler paketlenmiş, tren kalkıyorken ki umarım biz de içinde oluruz, neden davet ettiğini söyler misin?
And, well, we know it's gonna be two weeks before you're leaving, but some of the men here are gonna be out on patrol when it comes your time to leave us, and, well, we'd like to take this opportunity...
Ve bunu siz gitmeden iki hafta önce yaptığımızı biliyoruz ama bizi bırakma zamanın geldiğinde buradaki bazı askerler dışarıda devriyede olacak ve biz de bu fırsatı değerlendirmek istedik.
And when we leave, we are leaving together.
Ve giderken de birlikte gideceğiz.
If we play our cards right, we'll find out when those whales are leaving.
Eğer kartlarımızı doğru oynarsak, o balinaların ne zaman gideceklerini bulabiliriz.
When are we leaving here?
Buradan hoşlanmıyor musun?
If he doesn't remember when he wakes up, then why are we leaving?
Uyandığında bizi hatırlamazsa, o zaman neden gidiyoruz?
When are... we leaving?
Ne zaman gidiyoruz?
Mr Lu wants to know when we are leaving.
- Annie iyi değil, Bay Züppe. - Nesi var? - Kafayı bulmuş.
I've already told you, when we do any of those things, we are going to do them on our own terms and not because some fucking jackass has spooked us into leaving.
Sana daha önce de söylemiştim bunların herhangi birini yaparsak kendi isteğimizle yapacağız bazı budalaların bizi korkutup kaçırması nedeniyle değil.
- Mum, when are we leaving?
- Ne zaman çıkacağız anne?
It's not like we are leaving for ever when you all have calmed down we'll return.
Biz hep böyle yaşamayacağız. Sakinleştiklerinde geri döneceğiz.
People are asking when we're leaving for Charleston.
İnsanlar ne zaman Charleston'a doğru yola koyulacağımızı soruyor.
When are we gonna try leaving again?
Ne zaman tekrar kaçmayı deneyeceğiz?
I shall be the one that tells you when we are leaving.
Size ne zaman ayrılacağımızı sadece ben söylerim.
Decided we're leaving and we will return when things around here are safer for us to continue our work.
Burası çalışmamız için güvenli olana kadar ayrılmaya karar verdim.
It is only now, when leaving my childhood behind, that I realize we are, past and forever, our fathers'children.
Şu an, yani çocukluğumu geride bırakırken, şunu idrak ediyorum ki, hem geçmişte hem de gelecekte babalarımızın çocuklarıyız.
And look, we can't be telling people we haven't seen Alison when there are pictures of her leaving my hospital room when she was supposed to be dead.
Ölü olduğu sıralarda Ali hastane odama gelmişken çekilmiş fotoğraflar varsa... -...
When are we supposed to be leaving?
Ne zaman ayrılmamız gerekiyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]