English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / When did he leave

When did he leave translate Turkish

94 parallel translation
When did he leave you?
Ne zaman sizden ayrıldı?
- When did he leave?
- Ne zaman ayrıldı?
When did he leave?
Ne zaman gitti?
- When did he leave tonight?
- Bu akşam ne zaman çıktı?
When did he leave?
Ne zaman gitti buradan?
- When did he leave?
- Ne zaman gitti?
Miss Beaumont, please, when did he leave?
Bayan Beaumont, lütfen, ne zaman ayrıldı?
When did he leave?
- Ne zaman gitti?
- When did he leave home?
- Evi ne zaman terk etti?
When did he leave this time?
- Ne zaman ayrıldı?
Ok, and when did he leave?
- Tamam, ne zaman peki?
When did he leave?
Ne zaman çıktı?
When did he leave?
Ne zaman?
I... I... when did he leave?
Ne zaman gitti?
And when did he leave?
Peki adam ne zaman gitti?
- When did he leave?
Ne zaman gitti?
When did he leave?
Evden ne zaman çıktı?
When did he leave your house that night?
O gece evinden ne zaman ayrıldı?
- When did he leave?
- Ne zaman gitmis?
When did he leave?
Tam olarak ne zaman oradaydı?
When did he leave you?
seni ne zaman terk etti?
- And when did he leave?
- Ne zaman çıktı?
Well, when did he leave?
- Ne zaman çıktı ki?
Oh, when did he leave?
- Ne zaman mı çıktı? Bilmiyorum.
When did he leave?
Ne zaman ayrıldı acaba?
When did he leave?
Ne zaman gitti peki?
When did he leave, Mrs. Larsen?
Ne zaman gitti, Bayan Larsen?
Well, when did he leave?
Peki, ne zaman ayrıldı?
When you worked for Martinelli, did he take stuff home briefcase, papers or did he leave them locked up in his office?
Martinelli için çalışırken, çantasını evrakları eve mi götürürdü, ofiste mi kilitli tutardı?
Did he leave word when he'd be back?
Ne zaman döneceğini söyledi mi?
- when did he leave?
Ne zaman gitti?
When he died, he did not leave it behind
O öldüğünde arkasında hiç iz bırakmamıştı
When we were aboard your ship, when she proposed this... Delenn told me she would leave the circle after he did.
Gemindeyken bu teklifi yaptığında Delenn o kaçtıktan hemen sonra çemberden ayrılacağını söylemişti.
He didn't leave when you did?
- Sizinle birlikte çıkmadı mı?
What did you do when you realized he wasn't going to leave her?
Onu terk etmeyeceğini farkettiğinde, ne yaptın?
When he said it was thee who did it, I knew thee must not be allowed to leave...
Bunu yapanın onlar olduğunu söylediğinde gitmelerine izin verilmeyeceğini anladım.
When did he leave you?
Sizi ne zaman terk etti?
When the other Wraith did find out what he had done, they wiped out all the people on the planet... but not before several of the test subjects had already been ostracized and forced to leave.
Diğer Wraithler bunu öğrenince, gezegendeki bütün insanları yok etmişler ama kobaylarından birkaçı sürgün edilip zorlan kovulduktan sonra.
# Did he leave when things weren't working out #
# Did he leave when things weren't working out #
But he did leave footprints on the patio. I saw them when I came in.
Ama bahçede ayak izi bırakmış, buraya gelirken görmüştüm.
John was right to leave when he did.
John burayı terk etmekte haklıymış.
- Mom, did you leave Dad when he had that awful toenail fungus?
Anne, babamı ayak mantarları yüzünden terk ettin mi? - Baba, annemi perma yaptırırken neredeyse bir yıl - Hayır.
When the captain died, I think he did leave something behind.
Gerçekten kaptanın arkasında bir şey bırakmadan öldüğünü mü sandın?
When did you become so cynical and hard-hearted that you would leave that boy in jail when any fool would know that he didn't break into the restaurant for the money?
Ne zaman, bir çocuğun restorana para için girdiğini düşünecek kadar aptal ve katı yürekli bir koca kafalının teki olup çıktın sen böyle?
So, when exactly did he leave?
Pekâlâ, tam olarak ne zaman ayrıldı?
And he walks in and, "Oh, you know things are going to liven up a little bit," and within half an hour, he's insulted pretty much everyone who's sitting at the bar, including the people who are working there, and these sort of undertone sort of insults where he's one of those guys, when they leave, you're glad they did.
İçeri girer ve "işlerin biraz canlanması lazım," diye konuşur ve yarım saat içinde barda oturan herkesin canını acayip sıkar orada çalışanlar da dahil böyle donuk bir sesle milleti aşağılar hani şu herifler vardır ya gittiklerinde rahatlarsınız.
When she wouldn't leave Vance for him, he snapped, killed her, and framed Vance for it, and he did it by taking cues from his old cases.
Kendisi için Vance'ı terk etmeyeceğini anladığında sinirlendi, onu öldürdü ve Vance'ın üzerine komplo kurdu ve bunu eski davalarından bildiği ipuçlarıyla yaptı.
Uh, Frank Gallagher... did he leave with anybody when we kicked him out last night?
Dün akşam Frank Gallagher'ı kapı dışarı ettiğimizde yanında biri var mıydı?
That guy, when he leave here, which way did he go?
Bu adam! Çıktığında, Hangi yöne gitti?
But he did leave me when I was 13 years old.
Ama beni terk ettiğinde 13 yaşındaydım.
And when he came back those Mother... those MFs did not leave the house.
geri döndügünde, o ş.... ve anneleri evi boşaltmamışlar

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]