English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With your brother

With your brother translate Turkish

1,810 parallel translation
- What's wrong with your brother?
- Kardeşinin neyi var?
These men. Seen them with your brother recently?
Bu adamları abinle sık sık görür müydün?
I wasn't with your brother because of Zach,
Zack yüzünden kardeşinle birlikte olmadım.
If you can drink with your pals from Zagreb, you can with your brother.
Zagreb'teki arkadaşlarınla içebiliyorsan, ağabeyinle de içebilirsin.
Let me speak with your brother.
kardeşinle de konuşayım.
Spending time with your brother.
Kardeşinle vakit geçiriyorsun.
I can not. Do business with your brother.
Yapamam, abinle işimiz var.
Share this with your brother.
Al bunu, kardeşinle paylaşın.
I've just traveled 8,000 miles to speak with your brother.
Kardeşinle konuşmak için sekiz bin mil yol geldim.
Your sister took out a life insurance policy with your brother-in-Iaw as the beneficiary.
Bir ara buluşalım, olur mu? Biraz daha!
It seemed like you were having a really hard time with your brother.
Kardeşinle ilgili zor bir dönem geçiriyor gibiydin.
- I'll stay with your brother.
- Ben burada kardeşini beklerim.
I'm not gonna run all over town playing hide and seek with your brother.
Kardeşinin peşinde tüm şehirde saklambaç oynayacak halim yok.
I am your friend who slept with your brother and didn't tell you, and I know what that did to you, and I want to be your friend and I don't want
Kardeşinle yatıp sana söylemeyen bir arkadaşınım ve bunun seni ne hale getirdiğini biliyorum. Arkadaşın olmak ve senden sır saklamamak istiyorum.
Shane, stop struggling with your brother broke his leg.
Shane kardeşinle güreşmeyi kes bacağını kıracaksın.
After you look at this, what you choose to do with your brother is your business.
Sonra karar ver. Sen bilirsin, senin kararın. İstediğini yap.
Pray with your brother and me.
Bizimle dua et.
You should be with your brother.
Kardeşinle olmalısın.
I was in Indochina with your brother.
Vietnam'da kardeşinle birlikteydim.
You must suffer dearly, knowing that she has lain with your brother.
Kardeşin ile yattığını bilmek sana çok acı veriyor olmalı.
Whoever they put you with couldn't be as bad as your brother.
Seni kimin yanına verirlerse versinler, ağabeyin kadar kötü olamaz.
Becky, you know if you ever wanna have lunch with your big brother... you know I'm always available.
Eğer kardeşinle bir öğle yemeği yemek istersen, biliyorsun her zaman müsaitim.
I'm gonna have to have a talk with him about you and your brother, Curtis.
Onunla sen ve ağabeyin Curtis hakkında konuşmam gerekecek.
Well, you help your brother with that.
Kardeşine bu konuda yardım et.
He's friends with your little brother.
Senin kardeşinle arkadaşlar.
At least your brother died with some dignity.
Kardeşin en azından haysiyetiyle öldü.
Whenever I think the man I fell in love with is still inside there somewhere... I remember that you stood in that hallway looked your brother in the eye and pulled the trigger.
Ne zaman âşık olduğum adamın oralarda bir yerde olduğunu düşünsem o koridorda dikilip, kardeşinin gözünün içine baktığını ve tetiği çektiğini hatırlıyorum.
I came out of the audit because of your brother with a check for 83 bucks.
Denetimden kardeşin sayesinde kurtuldum üstüne 83 dolarlık çek aldım.
First we pick up your poor sick brother from school, then we get to go to work with Mommy.
İlk olarak zavallı hasta kardeşini okuldan alalım sonra da anneyle birlikte işe gitmemiz gerek.
Come on, you're with your big brother.
Hadi ama, abin yanında.
Your brother is with butters taking inventory of our latest plunder, kyle.
Kardeşin Butters ile birlikte son talanımızın çetelesini tutuyor, Kyle.
How is it living with your baby brother?
Küçük kardeşinle yaşama durumları ne alemde?
Tell us about your brother- - who he associated he with, what drove him.
Bize kardeşinden bahset. Kimlerle ilişkisi vardı? Neler yapardı?
Your brother just brushed his teeth with Don's penis.
Kardeşin az önce dişlerini Don'un penisiyle fırçaladı.
I'm afraid your brother and whatever's inside of him have become one and the same. But the people I work with, if anyone can help your brother, they can.
Korkarım kardeşin ve içindeki her neyse tek yapıda birleşmişler.
Your brother barely danced with me for five minutes. Okay, just a minute.
- Erkek kardeşin benimle 5 dakika falan dans etti.
That's you, my brother, at my crime scene with a GPS between your sticky little fingers.
Bu sensin, kardeşim, benim olay yerimde yapışkan küçük parmaklarının arasında bir GPS ile.
If my evidence is correct, your brother may be capable of magnifying his powers simply by being near others with abilities.
Eğer kanıtlarım doğruysa kardeşin etrafındakilerin güçlerinin birleşmesiyle birçok şeyi yapabilecek kapasitede.
Ready for an adventure with your big brother?
Ağabeyinle bir macera yaşamaya hazır mısın?
Someone thinks your brother was partners with Doyle Murphy.
Biri kardeşinizin Doyle Murphy'yle ortak olduğunu düşünüyor.
Your brother is going to Orlando to spend the holidays with his in-laws, and I will be alone, and it'll be pitiful.
Kardeşin tatilini geçirmek için.. .. kayınvalidesinin yanına Orlando'ya gidiyor. Ve ne yazık ki yalnız olacağım.
Your brother will do it. ls he with you?
Ağabeyim temizler. Seninle mi?
You will also thank Brother Odilo for his concern about your salvation... and wash his feet with due humility.
Ruhunun kurtuluşunu önemseyen Peder Odilo'ya da teşekkür edecek ve tevazu gösterip ayaklarını yıkayacaksın.
Why do you want to waste our time playing hide-and-seek and kill the aliens... with your stupid brother and your dumb little cousins?
Bethany, neden aptal kardeşin ve salak kuzenlerinle saklambaç ve "uzaylıları öldürelim" oynamak için vakit harcıyorsun?
Your brother will give evidence that he supplied Henri with the drug.
Kardeşin, ilacı Henri'ye kendisinin temin ettiği yönünde ifadede bulunacak.
Your brother slept with one of the bridesmaids?
Kardeşin nedimelerden biriyle mi yatmış?
Heavenly Father, shine your light on brother Nathaniel, that he may speak with your voice tonight.
Göklerdeki babamız kardeşimiz Nathaniel ışığınla aydınlat ki, bugün konuştuğu ses senin sesin olsun.
I think maybe because he's a black baby that might be your cue, like how some people walk in the park with dogs to pick up girls, that might be your cue to get maybe a down-low brother.
Siyah bir bebeği emellerine alet ediyorsun. Tıpkı kızları tavlamak için köpeğini gezdirmeye çıkan erkekler gibi. Sen de bu çocuğu erkekleri tavlamak için kullanıyorsun.
Nothing to do with the fact that I'm the brother of your archenemy.
Senin baş düşmanının erkek kardeşi olmamla Bunun alakası yok dimi.
Help your brother with the letter C.
Kardeşinin "S" demesine yardımcı ol.
I was just in your living room. I played with her brother.
Sanırım oturma odasında olmak ve kardeşimle beraber olmak, beraber oynamamız...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]