English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You live here

You live here translate Turkish

3,645 parallel translation
Krieger, how and why do you live here?
Krieger, nasıl ve neden burada yaşıyorsun?
You live here?
Burada mı yaşıyorsun?
You live here? Yeah, yeah.
Burada mı yaşıyorsun?
Do you live here?
Burada mı oturuyorsun?
You live here too?
Siz de mi burada yaşıyorsunuz?
Could you live here again?
Tekrar burada yaşar mıydın?
You live here. Have you ever seen her before?
Sen bir şey biliyor musun?
You live here, right?
Burda yaşıyorsun di mi?
You live here?
Burada mı oturuyorsunuz?
You live here.
Burada yaşayan sensin.
Do you live here?
Buraya mı oturuyorsun?
Child, you no longer live here.
Çocuğum, artık burada yaşamıyorsun.
Last time we met here you were holding a live grenade.
Seninle burada son buluşmamızda elinde bomba vardı.
Yes, but, and I'm sorry to say this, the truth is that none of us want you to live here?
Evet, ama, bunu söylediğim için üzgünüm gerçek şu ki, hiçbirimiz burada yaşamanı istemiyoruz.
Paula Paul here, calling live from What's On Paula's Windowsill? , ready to wish you a happy birthday, but since you're not home yet, we'll go to commercial and call you right back.
Ben Paula'nın pencere eşiğinde ne var adlı programdan Paula Paul sana nice yaşlara demek için arıyorum fakat daha evde olmadığına göre reklama girip döndüğümüzde seni tekrardan arayacağız.
I will continue to live here so that you, Richard... Will never, ever be alone.
Burada yaşamaya devam edeceğim böylece sen, Richard asla ama asla yalnız kalmayacaksın.
You think you're gonna walk out of here and live happily ever after?
Bu işten kurtulup sonsuza kadar mutlu olacağını mı sanıyorsun?
Aren't you scared to live here alone?
Burada tek başına yaşarken korkmuyor musun?
I want to move out here and I want to live with you.
Buraya taşınmak istiyorum ve seninle yaşamak istiyorum.
Is this just someplace you live? For you to go to work from here?
Sadece işe gitmek için yaşadığın yer mi?
Do you think it makes sense to work there when you live and eat here?
Burada yemek yiyip yaşarken, orada çalışman mantıklı mı sence?
Why would you come here instead of the mansion you live in?
Neden yaşadığın konak yerine buraya geldin?
You guys live here?
Burada mı yaşıyorsunuz?
Are you going to live here?
Burada yaşamayı mı düşünüyorsun?
Then where did you live before you came here?
Bu zamana kadar nerde yaşıyordun?
You guys live two blocks from here.
Siz buradan iki blok ileride oturuyorsunuz.
Does he live here with you?
- Sizinle beraber mi yaşıyor?
Do you think you could live here?
- Sence buraya yaşayabilir miyiz?
Why are you pretending to live here?
Neden burada yaşıyormuş gibi davranıyorsun?
And here I am, trying to live a better life and do the right thing and you bring all this negative shit into it.
Şimdi karşındayım daha iyi bir hayat yaşayıp, doğru şeyleri yapmak istiyorum ama sen içine ciddi derecede olumsuzluk katıyorsun.
Hey, you look a lot like this fellow that used to live around here,
Hey, sen buralarda yaşayan dost canlısı birine benziyorsun,
You live well down here in PA.
Pensilvanya'da işler yolunda demek.
You live 3 miles from here.
Buradan 3 mil uzakta oturuyorsun.
You can stay here and live with us in our house for your final years.
Bu evde bizimle kalıp yaşayabilirsin son yıllarını yani.
I love that you guys are forced to live here together until your place is fixed.
Evinin tadilatı bitene kadar burada birlikte yaşamak zorunda olmanıza bayıldım.
I'll meet you here for the live feed at 11.
Taze haberlerle 11'de burada buluşuruz.
If I deem you as sane, you'll almost certainly go to the electric chair, but if I judge you unfit to stand trial, you'll be allowed to live out the rest of your days here.
Eğer deli olmadığını söylersem, elektrikli sandalyeye gideceğin kesin gibi bir şey, ama yargılanamaz dersem de yaşamana izin verilecek ama kalan günlerini burada geçireceksin.
So you actually live up here?
Gerçekten burada mı yaşıyorsun?
My dream would be if you were to come here and live with me so I could teach you.
Benim hayalim buraya gelip benimle yaşamandı ki sana öğretebileyim.
I do not want to live here anymore, not with you.
Seninle yaşamak istemiyorum artık.
My husband does not live here, I assure you.
Sizi temin ederim ki kendisi burada yaşamıyor.
And, now, thanks to you, I don't have a job, which means I can't afford my own apartment, which means I'm going to live here until the day that I die?
Sayende işim yok. Yani daire için param yetmiyor. Yani ölene kadar burada yaşayacağım.
And now you're thinking that you may live here...
O halde artık burada yaşayabileceğini düşünüyorsun.
So do you just live in here, or are you just waiting for the car to be stolen?
Arabada mı yaşıyorsun yoksa sadece arabanın çalınmasını mı bekliyordun?
You know, the money we make here is all we have to live on.
Burada ekmek paramızı çıkarmaya çalışıyoruz.
They're here to live with you
Buraya sizinle yaşamak için geldiler.
Hey Woo Yong Sul, Do Chi San, do you want to live here, or do you want to return to Joseon?
Chi San, Yong Sul... Burada yaşamaya devam etmek mi yoksa bir an önce Joseon'a dönmek mi istiyorsunuz?
The house feels different already, knowing that soon you will live here with us.
Yakında bizimle yaşayacağını düşündükçe bu ev farklı geliyor gözüme.
Hey, chief said you live around here.
- Amir buralarda yaşadığını söyledi.
- You don't live here by yourself.
- Burada yalnız yaşamıyorsun.
I live here, and I'm hoping that your presence today means that you're going to apologize to your father and put this feud behind you.
Burada yaşıyorum ve umarım buradaki varlığın babandan özür dileyip düşmanlığınızı geride bırakmanız anlamına geliyordur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]