English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your anger

Your anger translate Turkish

1,262 parallel translation
- Save your anger, O'Reily.
- Öfkeni sakla O'Reily.
- I understand your anger.
- Öfkeni anlıyorum.
This is Phelan's game, and he will play your fear and your anger.
Bu, Phelan'ın oyunu. Korkunla ve öfkenle oynuyor.
And it's okay to talk about your anger.
Öfkenden bahsetmende de.
The flame is your anger.
Ateş senin öfken.
I think that somehow... your anger is triggering the nanomeds.
Sanırım bir şekilde... senin öfken nanomedleri ateşliyor.
- Your anger ally.
- Öfke ortağın.
We've got 30 days to control your anger.
Öfkeni kontrol altına almak için 30 günümüz var.
Retard your anger level a few notches and listen to me.
Öfkeni biraz dizginle ve beni dinle.
Set your anger free.
Öfkenden kurtul.
Express your anger.
Öfkeni ifade et.
I felt your anger.
Öfken hoşuma gitti.
Can't you put your anger aside for one minute?
- Öfkeni bir an olsun unutamaz mısın?
Wherever he is, your Papa is looking at you... your anger... your sorrow...
öfkeni, üzüntünü, o herşeyi görüyor. Belkide seninle birlikte ağlıyordur bile.
help us great Jupiter, we understand and accept your anger, we beg you to protect and preserve...
Yüce Jupiter, yardım et bize. Öfkeni anlıyor ve kabul ediyoruz, bizi koruman ve kurtarman için yalvarıyoruz.
Your anger soars to the skies.
Öfken hızla göklere yükseliyor.
You must let go of your anger towards that poor soul.
Öfkenin o zavallı ruhundan gitmesine izin vermelisin.
But the one regret that I have... is that I did not linger at that scene long enough... to watch your pain and your suffering and your anger.
Üzüldüğüm tek şey ise senin üzüntünü ve acı çekişini izlemek için fazla oyalanmamam gerekiyordu.
I understand your anger.
Kızgınlığını anlıyorum.
I understand your anger.
Ben öfke anlıyorum.
Your anger almost destroyed a city, then your pain almost destroyed you.
Sizin öfke neredeyse bir şehir yok, sonra ağrı neredeyse yok.
You can control your anger.
Öfkeni kontrol edebiliyorsun.
Your anger's understandable.
Öfkeniz anlaşılabilir.
Sometimes. Your anger is so random and arbitrary.
Çok gelişigüzel ve keyfi öfkeleniyorsun.
Now channel all your anger.
Şimdi öfkeni çıkar.
And the only reason for your anger, your resentment, your rage, is really very simple.
Kaldı ki, duyduğun öfkenin dargınlığının, kızgınlığının nedeni gayet basit.
The key to enlightenment is to work through your anger, not have your anger work through you.
Aydınlanmanın yolu, öfkenizi altetmekten geçer öfkenizin sizi altetmesine izin vermekten değil.
I want you to start recording specific events that prompt your anger... and how you dealt with them in the moment.
Öfkeni harekete geçiren belirli olayları yazmaya başlamanı istiyorum ve bu olayları zamanında nasıl hallettiğini yazmanı istiyorum.
Then save your anger for them.
O zaman öfkeni onlara sakla.
- It's okay to show your anger.
- Öfkeni belli etmen normal.
Show your anger to them.
Öfkenizi onlara gösterin.
There's been some girl-on-girl crime here. So, what we could do today is a couple exercises to help you express your anger in a healthy way. OK.
Burada kız kıza suç işlenmiş.
Your anger amuses me.
Öfken beni eğlendiriyor.
But why turn your anger back on him?
Peki ama neden öfkeni ondan çıkartıyorsun?
It's time to act Let your anger out
Şimdi iş zamanı. Öfkeni dışarı vur.
Grandma then told me about your problem... how you had had a heart-break, how you had gone away to Goa... met Rani there and fallen in love with her... and how, for her sake, you had suppressed your anger
Büyükanne senin sorunundan söz etti... Kalbinin nasıl kırıldığını, nasıl Goa'ya gittiğini. Ve orada Rani ile tanışıp, onu sevdiğinden söz etti.
I'm dying with our dead and I strike with your anger.
Ölülerimizle ben de ölüyorum... ve öfkenizle ben de vuruyorum.
How comes your anger?
Bu ne kızgınlık?
TAKING IT UP THE ASS? I UNDERSTAND YOUR FEELINGS OF ANGER.
İçindeki öfkeyi anlayabiliyorum.
- Direct your anger at me, if you need to.
- Sana iyi gelecekse öfkeni bana yönelt.
But as long as you hold on to that anger toward your father... you will be on fire.
Ama babana karşı hissettiğin nefret sürdükçe... ateşler içinde yanıyor olacaksın.
When you plant seed into your own kin, you anger God.
Toprağına bitki ekersen, Tanrı'yı kızdırırsın.
You and your fucking anger and your loser old man and your fucking broken-down old woman, and your nowhere fucking future!
Baban, annen başarısız oldu herhangi bir perspektiften yoksunsun geleceği, bok yoluna gidiyor. Siktir git!
Your son would have understood her hurt and her anger... but he couldn't understand her acceptance
Lajjo, oğlunuz sizin öfkenizi ve yaralanmış olmanızı anlayabilirdi. Ama onun Gia'yi kabul etmiş olmasını anlamamıştı.
And while you cut out each one, drive out the anger from your heart.
Her birini kazırken, kalbinden öfkeyi çıkar at.
Coilette, your death fills me with sorrow, anger, fear.
Coilette, ölümün beni acı, öfke ve korkuyla doldurdu.
Next time you feel anger welling up in your meaty chest...
Sinirinin tepene çıktığını hissettiğinde...
I suspect your visit would be putting her anger management techniques to the test.
Sanırım ziyaretin, onun öfke kontrol tekniklerini sınava sokardı.
I hear there was anger over your husband's use of foreign automobiles?
Kocanızın yabancı araba kullanmasına karşı bir öfke olduğunu duydum.
I burn with anger in the face of your evil rebellion.
Senin şeytani isyanın karşısında öfkeyle kavruluyorum.
Upon the upland road Ride easy, stranger Surrender to the sky Your heart of anger
Yayla yolu boyunca ilerle yabancı, için rahat yüreğinin kızgınlığını gökyüzünde bırakarak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]