English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your wedding

Your wedding translate Turkish

3,786 parallel translation
Didn't I tell you to take off your wedding band?
Alyansını çıkarmanı söylememiş miydim sana?
Sir, we're really happy, that... you chose our store to shop for your wedding.
Efendim... düğün alış verişi için bizim mağazamızı seçtiğiniz için çok mutluyuz.
You want us to be your wedding singers? That is so...
Düğününüzde bizim mi şarkı söylememizi istiyorsunuz?
Why, it's an exact replica of your wedding dress.
Gelinliğinin tıpatıp aynısı. - Neden bunu yapıyorsun?
Don't worry. - I would've thought that you were crying because you and Blaine used to talk about how this was your dream to sing this song to each other at your wedding.
- Ben, Blainele bu şarkıyı düğününüzde çaldığını hayal ettiğinizi konuştuğunuz zamanı hatırladığını ve bu yüzden ağladığını sanmıştım.
Kinda reminds me of your wedding dress, only she didn't barf all over hers.
Bana, senin gelinliği hatırlatıyor ama senin gibi üstüne kusmadı.
One day... on your wedding day... you'll have a good man on your arm... and you'll say, "Polly... " thank you for common sense. "
Bir gün, düğün gününde yanında iyi bir adam olacak ve diyeceksin ki, "Polly nasihatin için teşekkürler."
"I would love to see your wedding video."
"Düğün videonuzu görmeyi çok isterim."
On the eve of your wedding, you've defeated your savage brothers.
Düğünün arifesinde vahşi kardeşlerini mağlup ettin.
You disappointed me at your wedding.
Beni düğününde hayal kırıklığına uğrattın.
I can't help it that you skimped on your wedding.
- Sen düğününü ucuza getirdiysen yapabileceğim bir şey yok.
I guess we'll find out on your wedding night, mon petit.
Orasını gerdek gecende öğreneceğiz, küçüğüm.
Remember your wedding, how everything that could go wrong did?
Düğününüzü hatırla... İşler daha ne kadar sarpa sarabilirdi ki?
You're still wearing your wedding ring.
Hala evlilik yüzüğünü takıyorsun.
Yes, but you still wear your wedding ring.
Evet ama hâla alyansınızı takıyorsunuz.
Lily, do you remember the band you guys almost hired for your wedding?
Lily. Düğününüz için tutmayı düşündüğünüz grubu hatırlıyor musun?
Robin, would you like for me to get Kool and the Gang to play at your wedding?
Robin, düğününde çalmaları için Kool the Gang'i ayarlamamı ister misin?
And since I wasn't invited to your wedding, you're not invited to mine.
Madem ben senin düğününe davet edilmedim sen de benimkine davetli değilsin.
A gentleman makes a proposal, and you meet on your wedding day.
Beyefendi teklif eder, sen de evlilik günü onunla tanışırsın.
Your Highness, go and get ready for your wedding!
Prenses haydi çabucak düğünün için hazırlanmaya başla!
- Aah! - I'm gonna be your wedding planner.
Senin düğün organizatörün olacağım.
I'm gonna be your wedding planner.
Senin düğün organizatörün olacağım.
You need someone who knows you, who loves you, and would rather burn your wedding to the ground than see anyone else plan it.
Sana seni tanıyan, seni seven ve o düğünü başkasının organize ettiğini görmektense dünyayı yakabilecek biri lazım.
- Pete, before you decide to elope... - Mm. why don't you let Penny and I show you what your wedding could be?
Pete, kaçma kararını vermeden önce neden Penny'le benim düğününüzün nasıl olabileceğini göstermemize izin vermiyorsun?
No offense. I mean, you wouldn't want you at your wedding, right?
Alınma ama sen de kendini, kendi düğününde istemezdin, değil mi?
♪ Take on me ♪ ♪ as your wedding planner ♪
Alın beni düğününüzün organizatörü olayım.
Mr. Bhatnagar, I attended your wedding.
Bay Bhatnagar, siz de düğüne katılıyorsunuz.
Are you inviting people for your wedding?
Yoksa bu insanları düğüne mi çağırıyorsun?
And, Lemon, my apologies for missing your wedding.
Ne güzel.
Did you take your brother's permission to attend this wedding? - Yes, aunt.
Bu düğüne katılmak için abinden izin aldın mı?
On my wedding, I would love to eat your cooking.
Düğünümde senin yaptığın yemeklerden yemek istiyorum.
How would you like that as the outcome of your private wedding, Lady Rivers?
O zaman özel düğününüzün sonucunu beğenir misiniz acaba, Leydi Rivers?
- But you don't know where she went? - I have no idea, and frankly, I resent your flabby accusation that just because I wore an exact replica of her wedding dress and was the last person to see her before her Broadway-themed freak-out that I have anything to do with her being missing.
- Doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir fikrim yok, sırf onun gelinliğinin birebir kopyasını giydiğim ve onu Broayway temalı çileden çıkışını gören son kişi olmama rağmen kaçışını durdurmadığım için beni suçlamana içerlemedim değil.
So... in case we miss our future wedding, do you, Jessica Marino, take me, Dave Roberts, to be your lawfully wedded husband?
Ve... Gelecekte nikâh yapamama olasılığımıza karşılık,... Jessica Marino Dave Roberts'i kocan olarak kabul ediyor musun?
Hey, I can't stay. I'm just dropping this off for your starving artist who can't afford a tie for his own wedding.
Çok kalamayacağım, bunu bırakmaya geldim. Kendi düğünü için kravat alamayan şu entel artistimiz için.
As your mother's not with us, I thought I would give you something I wore at my wedding.
Annen aramızda olmadığına göre ben sana düğünümde taktığım bir şeyi vereyim diye düşündüm.
I haven't seen you since your "wedding,"
Düğününden bu yana hiç görüşemedik.
You'd be home trying on wedding dresses, growing your business, giving me grandchildren, if it weren't for her.
O olmasaydı evde gelinlik deniyor, işini büyütüyor bana torun veriyor olurdun.
Why don't you mind your own fucking business and go back to planning your cute little hetero wedding?
Neden kendi işine bakıp şirin heteroseksüel düğününü planlamaya dönmüyorsun?
Um... you know, when I looked at you at my wedding, I couldn't help but think about how proud I'm gonna be when I have your arm in mine as I walk you down the aisle at yours.
Düğün günü sana baktığımda senin düğününde koluna girip halıda yürümek beni nasıl gururlandırırdı hayal ettim.
I love easy wedding sex, which I'm gonna miss out on now'cause you jerks can't keep your hands off each other.
Düğünde şipşak sevişmeyi severim ama siz birbirinizden uzak duramıyorsunuz diye bu sefer bundan mahrum kalacağım.
I had a day today that pushed your stupid wedding to the bottom of the list.
Senin aptal düğününü hiç düşünemeyecek bir gün yaşadım bugün.
The new year means putting the previous year's mistakes behind you, like the slightly-less-than-graceful way you handled your ex-boyfriend's wedding...
Yeni yılın anlamı,... eski sevgilinizin düğününde azıcık kibarlık göstermeniz gibi geçmiş yılların hatalarını arkanızda bırakmaktır.
I don't want to go to your stupid fucking wedding anyway.
Senin o salak düğününe gelmek isteyen kim!
You show me your idea of a perfect wedding.
Bana mükemmel düğün anlayışını gösterirsin.
You know, you could even put them at every place setting, folded in the shape of a middle finger, because that is the message you are sending to your guests with beige napkins, because beige has no place at a wedding!
Hatta onları sofranın ortasına, orta parmak şeklinde katlayıp koyabilirsin. Çünkü bej peçetelerle misafirlerine verdiğin mesaj tam olarak bu. - Çünkü bejin bir düğünde yeri yok.
Oh! And... you can have your entire wedding video A-Ha'd.
Ve bütün düğün görüntülerinizi a-ha'layabilirsiniz.
You should've about that couples coupon before you dumped your fiance at a wedding expo.
O çiftler kuponunu, nişanlını bir düğün fuarında terk etmeden önce düşünecektin.
You bet your mama's wedding ring he'll go for it.
Annenin nikah yüzüğüne iddiaya varım, Theo kabul eder.
So, we were thinking maybe our wedding gift to you would be to pick up your cake.
Biz de, düğün hediyeniz olarak pastayı sizin yerinize almayı düşünüyorduk.
" to attend your wedding,
Düğüne katılmak için rehabilitasyondan ayrılamadağımı için...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]