Your sister translate Turkish
15,896 parallel translation
You put your sister in danger.
Kız kardeşini tehlikeye attın.
You put your sister in danger...
Kız kardeşini tehlikeye attın...
I think I heard of your sister.
Sanırım kardeşini duymuştum.
You should call your sister.
Kardeşinizi arasanız iyi olur.
Is she your sister?
Kardeşin mi?
You should also know that i know where your sister is.
Bende kız kardeşinin nerede olduğunu biliyorum.
i'll tell your sister you say hello.
Kız kardeşine selamını söyleyeceğim.
You think they care about your sister?
Kardeşini önemsiyorlar mı sanıyorsun?
She took over your sister's body.
- Kız kardeşinin bedenini ele geçirdi.
Your sister?
Kız kardeşin mi?
What happened to your sister, Scott?
- Kız kardeşine ne oldu, Scott?
And your sister.
Bir de kız kardeşin var.
Now, your sister gets to watch you die... like the coward you are.
Şimdi kız kardeşin bir korkak gibi ölüşünü izleyecek.
- It's your sister.
- Kız kardeşin mesaj attı.
Emma, get your sister a drink.
Emma, kardeşine içecek bir şey getir.
You didn't even think she was your sister in the first place.
Sen en başında onun kardeşin olduğunu düşünmüyordun bile.
Your sister loved Riggs.
Kız kardeşin Riggs'i seviyordu.
Listen, before you flip those circuit breakers, look deep in your sister's eyes and tell me what you see.
Dinle, şalteri indirmeden önce kardeşinin gözlerinin içine bak ve ne gördüğünü söyle.
Your sister was not particularly cooperative, but little Sawyer was very eager to tell us all about how he saw you and Auntie Taylor kissing outside your house.
Kardeşiniz işbirliği yapmadı ama küçük Sawyer sizin Taylor Teyze'siyle evin önünde nasıl öpüştüğünüzü anlatmaya çok istekliymiş.
Uh, well... you should tell your sister that she should be very proud of you, because you are Employee of the Month, Suzanne.
Şey... Kız kardeşine seninle gurur duyması gerektiğini söylemelisin. Çünkü Ayın Elemanı seçildin, Suzanne.
Mr. Crismond, would it surprise you that the M.E. found traces of sodium thiosulfate in your sister's lungs?
Bay Crismond, adli tabibin kız kardeşinizin ciğerlerinde sodyum tiyosülfat izine rastlamış olması sizi şaşırtır mı?
If there's one thing your sister is not, it's fragile.
Kardeşinin olmadığı tek bir şey var, o da zayıf olmadığı.
Let your sister do her job.
Bırak kardeşin gerekeni yapsın.
Your sister can take care of herself.
Kardeşin kendini koruyabilir.
They locked your sister and me in the basement.
Kardeşini ve beni bodruma kilitlediler. Buradalardı.
And you and your sister have each other.
Sen ve kız kardeşin, birbirinize sahipsiniz.
You've tried explaining to your sister, but she won't listen.
Bunu kardeşine açıklamaya çalıştın ama dinlemedi.
I already know how stubborn your sister is. And how pragmatic you are.
Kardeşinin ne inatçı, senin de ne pragmatik olduğunu biliyorum.
Sooner or later, your sister will lose.
Kardeşin er ya da geç kaybedecek.
If you won't cooperate for your sister's sake, do it for your children's.
Kardeşin için iş birliği yapmayacaksan çocukların için yap.
You ask me, it's like trying to stop a tank with a BB gun, but... you know your sister.
Bana sorarsan, havalı tüfekle tank durdurmaya çalışmak gibi ama kardeşini tanıyorsun.
And the second your sister saw that guy in the... in the Pluto costume, she burst into tears!
Sonra küçük kız kardeşin Pluto kostümlü adamı gördü ve göz yaşlarına boğuldu!
Look, I'm sorry it's your sister, and I'm sorry I didn't tell you earlier, but I...
Bak, o senin kardeşin ve sana daha önce söylemediğim için özür dilerim ama... Reade, yapma.
You said "yes" because it's what Nimah wanted and you love your sister.
Nimah isteyip "evet" dediği ve kardeşini sevdiğin için geldin.
Your sister?
Kardeşin mi?
- That is a generous offer, one that should come from your sister also.
Bu çok cömert bir teklif ama kardeşinden gelmeliydi.
You are just as mental as your sister!
Sen de en az ablan kadar delisin!
You best see to your sister.
Kardeşine baksan iyi olur.
Your sister OK?
- Kardeşin iyi mi?
How do you even know she's your sister?
Kardeşin olduğunu nereden biliyorsun?
Your mother was my sister.
Annen benim kız kardeşimdi.
Put your info in my phone, and I'll text you after my sister opens her present.
Numaranı telefonuma yaz, kız kardeşim hediyesini açınca mesaj atarım. Tamam.
Your sister's worried about you.
- Ablan senin için endişeleniyor.
Look after your mother and sister.
Annen ve kız kardeşinle ilgilen.
Leaving your underpants on my sister's breakfast table.
İç çamaşırlarını kız kardeşimin kahvaltı masasında bırakmak!
I'm dating your sister.
Kardeşinle çıkıyorum.
No! No! Your own sister just-just begging you not to kill her.
Öz kız kardeşin onu öldürmemen için yalvarıyor.
You killed your own sister.
Sen öz kız kardeşini öldürdün.
I'm talking about you pulling your dick out of your pants and sticking it in my sister!
Çükünü pantolonundan çıkarıp kız kardeşime sokmandan söz ediyorum!
I think your blood sugar might be off again, Sister.
Kan şekerin yükselmiş olabilir yine.
Look, I am not your preggo sister's keeper, OK?
Ben hamile kardeşinin bakıcısı değilim, tamam mı?
your sisters 19
your sister's here 18
sister 3420
sisters 294
sister mary 36
sister monica joan 71
sister jude 36
sister evangelina 33
sister julienne 44
sister winifred 18
your sister's here 18
sister 3420
sisters 294
sister mary 36
sister monica joan 71
sister jude 36
sister evangelina 33
sister julienne 44
sister winifred 18
your phone 169
your honor 7894
your own 34
your hat 64
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your honor 7894
your own 34
your hat 64
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your mind 60
your brother 593
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your mind 60
your brother 593
your mother is dead 28
your heart 112
your call 269
your face 246
your father called 16
your voice 78
your friend 527
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189
your heart 112
your call 269
your face 246
your father called 16
your voice 78
your friend 527
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189