Your career translate Turkish
3,019 parallel translation
At what point in your career did you realize that your name, Dick, had become a euphemism for cock?
Kariyerinizin hangi noktasında, adınız Dick'in "yarak" kelimesi için kullanılan bir edebikelam olduğunu fark ettiniz?
If you continue this investigation your career will be over.
Şu anda bu soruşturmaya devam edersen kariyerin bitecek.
You get to a point in your career... hell, in your life... when you realize you got more yesterdays than tomorrows.
Kariyerinde, hatta hayatında bir yerlere gelirsin ve yarınlardan çok dünlerinin olduğunu fark edersin.
Maybe you spend all this money on all that stuff because you're unhappy in your career and you're trying like fill the hole in your life.
Bütün bu şeyler için paranı harcıyorum çünkü kariyerinden memnun değilsin hayatındaki boşluğu doldurmaya çalışıyorsun.
If he accepted who you were, he would not be making you give up your career.
Seni olduğun gibi kabul etseydi kariyerinden vazgeçmen için seni zorlamazdı.
Guy reeks of being the kind of bureaucratic assassin that can kill your career with an e-mail. - Yo.
Bir maille kariyerini bitirecek bürokratik suikastçı.
We can talk about the surgery, discuss your career, whatever you like.
Ameliyat hakkında konuşabiliriz, senin kariyerin ya da sen ne istersen.
Okay, you know what, you do this, I swear to God, I will make sure that my father ruins your career.
Ne biliyor musun, eğer bunu yaparsan yemin ederim babama kariyerini bitirmesini söylerim.
If you want to salvage your career,
Eğer kariyer kurtarmak istiyorsanız,
Your career could end.
Kariyerin biter rezil olursun.
There's no episode... [Coughs] Shut up. It'll be a tremendous for your career.
Çok iyi birşey
Oh, no. I just came here to tell you that you're making the biggest mistake of your career, but, no. I'm fine.
Hayır, istemiyorum.
It's your career, Mark.
Bu senin kariyerin Mark.
Your career was going nowhere before you met Channing, and you know that.
Channing ile tanışmadan önce, kariyerin yerlerde sürünüyordu.
I just wanted to tell you how much she talks about you, about your career as a showgirl in Vegas.
Merhaba. Sürekli senden ve Vegas'taki şov kariyerinden bahsedip duruyor.
Whenever I talk about marriage you give excuses about your career.
Ne zaman evlilik konusunda konuşsam Kariyerinle ilgili bahaneler söylüyorsun.
Why don't you keep your career?
Devam etmelisin.
Your job, your career, your New York life, your empty-headed ex-wife.
İşin, kariyerin, New York'daki yaşantın gerizekalı eski karın.
If you do it here, and it's not right, may be the end of your career.
Burada bunu, ve o doğru değil ise kariyer sonu olabilir.
That's not good for your career.
- Kariyerin için hiç iyi değil.
The best way to get your career back is to catch Angelica Angel.
Kariyerini geri getirmenin en iyi yolu Angelica Angel'ı yakalamak.
Your career--my anything.
Benim herhangi bir şeyim.
I have made your career, and I can break it.
Kariyerini ben yarattım mahvetmesini de bilirim.
You can always give up your career.
Her zaman kariyerinden vazgeçebilirsin.
Less than a day from the biggest collar of your career, you take a holiday?
Hayatının vurgununa bir gün kala, birden tatile gitmeye mi karar veriyorsun yani?
You do, and the Company will ruin your career.
- Bunu yaparsan tüm kariyerini mahvederler.
You go out to any other firm right now at this stage of your career, you won't have this opportunity.
Kariyerinizin bu basamağında hangi şirkete giderseniz gidin bu fırsatı bulamazsınız.
I'm sure the mayor would continue his support of your career, should you decide to make such a move. He's even porcine in appearance.
Belediye Başkanı'nın kariyerinize olan desteğinin,... devam edeceğinden eminim.
When a stray spark or dropped beaker could end more than just your career, you take every precaution to operate in a safe, stable environment.
Devrilen bir beherglas ya da aniden çıkan bir kıvılcım, meslek hayatınızdan fazlasını alıp götürebilir. Bu yüzden güvenli ve sarsıntıdan uzak bir ortamda çalışmak için her önlemi alırsınız.
Pearce, you're gonna be stuck in some room examining fake prescription labels for the rest of your career.
Meslek hayatının kalanını bir odaya kapanıp sahte reçete falan inceleyerek geçireceksin.
Look at all you sacrifice for your career.
Kariyerin için feda ettiklerine bir bak.
I mean, it's good for your career and the firm.
Senin kariyerin ve şirketimiz için iyi bir tecrübe olacak.
Can they hurt your career? Yes.
Kariyerine zarar verebilirler mi?
He's a corrupt officer whose handiwork almost cost you your career.
O neredeyse kariyerine mal olacak işler çeviren yozlaşmış bir polis memuru.
You cut your career short, so how dare I become successful in mine.
Sen kariyerini bıraktın. Yani ben kendiminkinde nasıl başarılı olurum? !
Let your career blossom and bring you happiness.
Kariyer çiçeği mutluluk getirsin.
Is a chance to reinvigorate your career.
- Kesinlikle olmaz
You have your career.
Bir kariyerin var.
Maybe because that's how you graduate so you can go to college and you can work somewhere other than a minimart while you wait for your photography career to take off.
Belki bunun sebebi, ancak bunları öğrenince okuldan mezun olup üniversiteye gidebilecek olmandır. Böylece fotoğrafçılıkta iyi bir yerlere gelmeyi beklerken de çalışacak marketten daha iyi bir yer bulabilirsin.
My condolences to your mother's career.
Annenin kariyerine Allah rahmet eylesin.
Which is why I gotta know, you're a career criminal, you know how this works, so what on Earth possessed you to bring your kidnapping victim back to your mother's house?
Bilmek istiyorum, senin gibi azılı bir suçlu, nasıl olduğunu bilirsin, Tanrı aşkına içine ne girdi de kaçırdığın kurbanı annenin evine getirdin?
I've been tracking your political career for some time and your rise has been quite impressive.
Bir süredir siyasi kariyerinizin ilerleyişini takip ediyorum. Yükselişiniz gerçekten de harikulade.
I come and I devastate your fucking career, man.
Ben de senin kariyerini mahvetmeye geldim.
You risked your own career to protect him.
Onu korumak için kendi kariyerini riske attın.
I hate magic, and I applaud your exciting new career in window installation, but, uh...
Sihirden nefret ederim ve heyecan verici pencere işini tebrik ediyorum ama...
Your career, your fiancée, your sister. Nah, I'm good, I swear.
Hayır, iyiyim, yemin ederim.
Career criminal running from the cops, gun with your prints found in your work locker.
Polisten kaçmayı kariyer haline getirmişsin. Dolabında bulduğumuz silahta senin parmak izin var.
You play your cards right, you can parlay Daniel's trial into a whole new career.
Kartlarını doğru oynarsan Daniel'in davasından faydalanarak yepyeni bir kariyere atılırsın.
Worst case... Turns out you've been wasting your time with a career grifter and potentially a murderer.
En kötü ihtimal vaktini dolandırıcı ve potansiyel katil olan biriyle boşa harcadığını öğrenirsin.
It was interrupting your big career.
Büyük kariyerine engel oluyordu çünkü.
When your soap career imploded, you came here, to Cleveland, to find solace among the little people.
Senin pembe dizi kariyerin çöktüğünde buraya, Cleveland'a gelip küçük insanlar arasında teselli bulmuştun.
career 87
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your tea 43
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your call 269
your mother is dead 28
your heart 112
your face 246
your friend 527
your voice 78
your father called 16
your lunch 18
your mind 60
your call 269
your mother is dead 28
your heart 112
your face 246
your friend 527
your voice 78
your father called 16
your lunch 18