English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your children

Your children translate Turkish

5,084 parallel translation
You marry a half-Jew, you provide your children with absolutely no sense of spirituality or faith in a higher power.
Bir yarı Museviyle evleniyorsun, çocuklarına hiçbir şekilde herhangi bir ruhbanlık veya iman duygusu vermiyorsun...
Your children will be in the poor house.
Çocuklarınız fakirhanelerde kalacak.
.. and the day after, your children.
Ve gün gelecek çocuklarının olacak.
And if you stop taking classes, you'll be able to spend more time with your wife... and your children.
Eğer ders almayı bırakırsan, eşin ve çocuklarınla daha çok vakit geçirebilirsin
Yeah, cos... that's better... than watching your friends, your family, your children die of starvation... and sickness...
Evet, çünkü bu dostlarının ailenin, çocuklarının ;
Think of your children.
Çocuklarını düşün.
Think of your children.
Sen, çocuklarını düşün.
Now, why would he abduct your children?
Ama neden? Çocuklarını neden kaçırsın?
We will find your children.
Çocuklarınızı bulacağız.
Mr. Browning, your children, sir?
Bay Browning, çocukların durumu ne oldu efendim? Hala kayıplar.
I fed your children Dracula's blood.
Çocuklarına Dracula'nın kanını içirdim.
You wanna protect your children?
Çocuklarını mı korumak istiyorsun?
Your enemy steals and murders your children.
Düşmanınız çocuklarınızı çalıp öldürüyor.
"I have a few things to give your children- - " resources and such.
Çocuklarınla konuşur, onlara tavsiye vs. verebilirim.
There is a Persian saying - may you outlive your children.
Bir Pers deyişi vardır : "çocuğundan daha uzun yaşayasın."
It's 5 : 00 a.m. Do you know where your children are?
Sabahın 5'i. Çocuklarınızın nerede olduğunu biliyor musunuz?
We're here to take your children away.
Çocuklarınızı almaya geldik.
Your children are safe.
- Çocukların güvende.
Have you turned your children against him?
- Çocuklarını ona karşı doldurdun mu?
You always wanted your marriage to fail and your husband was loyal and despite your actions he protected you and your children.
Hep bu evlilik bitsin diye bakıyordun. Kocan da sana sadıktı ve yaptıklarına rağmen seni de çocuklarını da koruyup kolladı.
And he was a good father to your children.
Çocuklarına iyi bir baba oldu.
I see your children have inherited your good looks.
İyi görünümünün çocuklarına geçtiğini görüyorum.
Those are dangerous. You wouldn't want to let your children play with them.
Çocuklarınızın oynamasını istemeyeceğiniz şeyler.
She'd say, "Hell is your children."
"Cehennem dediğin senin çocukların."
Chain smoker, "Hell is your children." She was the worst.
Elinde sürekli sigarasıyla, "Cehennem dediğin senin çocukların." Çok kötüydü.
- For your children. - Oh, thank you.
- Teşekkürler.
Watch your children grow up in security. Educated.
Çocuklarının güven içinde yetişmesini eğitim almalarını sağla.
Has your husband ever gone off somewhere with your children before and not told you?
Kocanız size haber vermeden çocukları alıp bir yerlere gider miydi?
Knowing where your children aren't will help us figure out where they are.
Gitmiş olamayacakları yerleri elersek onları daha kolay buluruz.
And how long would your children need to be missing before you started looking for them?
Kendi çocuklarınız kaybolsa aramak için kaç saat beklerdiniz?
Look, your husband is nowhere to be found, your children have disappeared.
Bakın, kocanız hiçbir yerde bulanamıyor. Çocuklarınız ortadan kayboldu.
"your children need your presence,"
"Çocuklarınızın sizin varlığınıza ihtiyaçları vardır,"
So your children see that, too, one day. Dawn over Paris.
Çocuklarınız da bir gün Paris'te gün doğumunu görecek.
Speaking of children, where is your daughter?
Çocuklardan bahsetmişken, Kızınız nerede acaba?
Well, you're certainly not going to have children at your age.
Senin yaşındaki biri çocuk sahibi olamaz nasıl olsa.
women, children... children just like your niece... just like Yasmin.
yeğenin gibi çocuklar Yasmin gibi çocukları.
You have classrooms full of children, those are your kids.
Çocuklarla dolu sınıfların var, onlar senin çocukların.
It seems I've wasted your time. I've just had word from my wife's sister that my children are with her.
Az önce baldızımdan, çocuklarımın onunla birlikte olduğu haberini aldım.
I'm sure your wife and children would be very proud.
Karın ve çocukların seninle gurur duyardı.
And they'd love to shut down your school without any French children.
Ve çocukları göndermeyerek okulunu kapatmak da işlerine gelir.
- She has a girl for you who will scrub your floors and bear you many children.
- Tanıdığı bir kız varmış saçlarını sana süpürge edip birçok çocuk verebilecek.
I know how difficult it is for you to raise three children on your own, and how lonely you must be, but- -
Bak, Michael, üç çocuğu tek başına büyütecek olmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum,
You can find water but you can't even find your own children.
Su bulabiliyorsun ama kendi çocuklarını bulamıyorsun.
One look in the past 20 years, one real look at your own children and you would have known.
Son 20 yıl içinde bir bakış, kendi çocukları bir gerçek göz ve bilinen olurdu.
Your father crucified innocent children.
Baban masum çocukları çarmıha gerdi.
That I didn't have any children with your father.
Babandan hiç çocuk sahibi olmadım diye.
When your husband learns You have four children locked away in an attic, See how "perfect" he thinks you really are.
Senin dört çocuğunu tavan arasına kilitlediğini kocan öğrendiğinde,... senin için gerçekte ne "mükemmel" düşündüğünü görürsün.
You'll have children of your own soon enough.
Eninde sonunda kendi çocuğun olacak.
And maybe children would soften that in time, but years would pass and your heart would still be here.
Belki çocuklar bunu yumuşatır ama zaman geçtikçe... Kalbin hala burada olur.
One of the conditions of your probation is that you not live within 500 yards of a gathering place for children.
Şartlı tahliye koşullarına göre çocukların toplandığı alanlara 500 metreden yakın bir yerde yaşayamazsın.
There was an ice cream vendor who said there was children from your school there right around the time of the shooting.
Bir dondurmacı sizin çocuklarla beraber olayın olduğu saatte orada olduğunu söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]